Danışanlarımızdan İzel’in sorusu şöyle; sevgilim bana şizofren hastası olduğunu söylüyor. Benden ayrıldı ve buna neden olarak da bu hastalığı gösterdi. Beni kendi içinde bulunan diğer yarısının sevdiğini kendisinin sevmediğini ve kendi içinde bulunan kişinin de öldüğünü söylüyor. 14 yaşındayken babasını kaybetmiş ve bu hastalık başlamış ilaçlarını kullanmayıp ailesini kandırdığını söylüyor. Ne yapmalıyım yardım edin lütfen… (Soruda ki imla ve yazım hatalarını düzelttim.)
Değerli danışanım, öncelikle yaş belirtmediğinizden bu soruyu yanıtlamakta güçlük çekeceğim. Fakat daha ayrıntılı yazmanız durumunda yeniden yardımcı olabileceğimi belirtmek isterim. Ben tahmin ettiğim üzere 16-22 yaşları arasında bir erkek arkadaşınız var ve sizde yakın yaşlardasınız. Cevabım bu yaşlar için geçerli olacaktır.
Bu dönemlerde yaşanan duygusal ilişkiler genellikle bir heves üzerine başlar ve genellikle evlilik zemini hazır değildir. Bireyler bu dönemlerde ailelerinin kendilerini anlamadıklarını düşünürler ve artık yetişkin bir birey olduklarını çevresine göstermek isterler. Bu bağlamda oluşan psikolojik durumla birlikte bireyler, ikili duygusal arkadaşlıklara kendilerini çok kaptırabilirler. Özellikle bayanlar bu noktada kendilerini daha fazla bu ilişkiye kaptırıp, -aklı kabul etmese bile- bu ilişkiye değer verir ve ilişkinin geleceği noktasında inancını hep korur.
Erkekler için ilişkiler çok bağlayıcı değildir. Buda erkeklerin rahatlıkla kız arkadaşlarını kandırabilmesi için önemli bir etkendir. Sizin erkek arkadaşınızın size karşı olan duyguları baştan beri, inandığınız kadarda samimi olmayabilir. Bu doğrultuda erkek arkadaşınızın şizofreni olmak söyleminde samimi olduğunu düşünmüyorum.
Soruda ki ifadelerden çıkarımlarım doğrultusunda, erkeğin şizofreni hakkında çok fazla bilgisi olmadığını düşünüyorum. Aynı zamanda yaşanılan uzun yada yoğun ilişki karşısında, ayrılığı için bir sebep göstermek gereği hissetmektedir. Bu hissin temelinde neyin olduğunu anlamak danışan-danışman arasında ki yüz-yüze görüşme ile daha fazla netlik kazanabilir.
Erkeğin şizofreni hastalığından bahsetmesi ayrılığın gerçek sebebini söyleyemeyip, kendini bir sebep söylemek zorunda hissetmesinden kaynaklanabilir dedik. Bunu biraz daha açacak olursak, şizofreni hastaları kendi hastalıklarını ekseriyetle bu kadar net ifade edemez. Bu tür hastalar, hastalığının sebebini temellendirme noktasında bu kadar kesin olamazlar. Erkek arkadaşınızın şizofreni sebebi olarak babasının ölümünü göstermesi, erkek arkadaşınızın inandırıcılığını zayıflatmaktadır. Bir diğer önemli sebep ise, sorunu yazarken hiç hastalık noktasında herhangi bir gözleminizin olup olmadığını yazmamış olmanızdır. Bu durum gösteriyor ki; siz erkek arkadaşınızı ‘şizofren bir tip’ olarak görmüyor ve sadece onun söylemlerine dayanarak şizofreni olabileceğini düşünüyorsunuz.
Şizofren hastalar rollerini iyi oynayabilirler. Fakat bu demek değildir ki, siz anormal bir kare yakalayamazsınız. Aslında ilişkinizin süresi ve ilişkide yaşanan önemli olaylar da göz önünde bulundurulduğunda daha somut bir tablo çizmek gerekir. Bu nedenle yüz-yüze bir psikolojik danışmanlık almanızı öneririm. Ancak benim yukarıda ki varsayımlarım size uygun ve verdiğim cevap, sizin de duygu ve düşüncelerinize paralelse, yine bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederek birkaç noktaya değinebilirim.
Peki ne yapmalıyım?
Değerli danışanım, varsayımlarım çerçevesinde yaptığım değerlendirmeyi göz ardı etmeden bu başlığı okumanız, yanlış tercihlerinize sebep olabileceğinden kararınızda bu yazıyı temel almayın. Ancak durum her ne olursa olsun, öncelikle bir erkek arkadaşa mecbur olmadığınızı bilmelisiniz. Yaşadığınız ilişki yoğun ve bağlayıcı olsa dahi varsayımlarımız doğruysa, böyle bir erkek arkadaş profiliyle arkadaşlığınızı devam ettirme çabanız başarılı olsa dahi sizi mutluğa ve duygusal doyuma asla götürmeyecektir. Bu nedenle erkek arkadaşınızla iletişiminizi kesmek adına –mümkünse- gereken her şeyi yapın. Mesela telefon numaralarını silmek, onu hatırlatıcı şeylerden uzak durmak ve sair şeyler…
Erkek arkadaşınızın size yeterli ve uyumlu bir eş olmayacağının sinyalleri olan bu süreçten sonra ilişkinizi düzeltmeye çalışmayın. Çünkü bu yaşlarda kurulan ilişkilerin kısmen yararından bahsetmek mümkün olsa dahi, yararına oranla zararı her zaman çok çok daha fazla olacaktır. Bu nedenle yeni ilişkilerden de kaçınmalısınız. Eski ilişkinizi unutmak adına yeni bir ilişki sizi daha derinden yıpratabilir.
Erkek arkadaşınızdan kopamayacağınızı düşünüyorsanız, bu düşüncenizin altında erkek arkadaşınıza olan duygularınızdan veya düşüncelerinizden çok; farklı bir ruhsal boşluğun olduğunu unutmayın… Bu ruhsal boşluk ailenin veya çevrenin tutumlarından kaynaklanabilen fakat bu yaş gruplarında birçok bireyde olan bir psikolojik sorundur. Bu sorun bir uzmana danışmanız durumunda rahatlıkla ortaya çıkarılıp, çözülebilecek kadar basittir.
Umarım size ve benzer soruları olanlara faydalı olmuşumdur…
Not: Öncelikle tüm danışanlarımız bize sorularını yazarken, soruda geçen kişilerin yaşlarını belirtmelidirler, ki biz daha sağlıklı yanıtlarla danışanlarımıza cevap verelim. Bir diğer genel söylenilmesi gereken şeyse, isim ve özellikle soyisimlerinizi değiştirerek yazın veya bize değiştirmemiz için bilgi verin ki özel bilgileriniz burada yayınlanmasın.