Biz ne kadar da meraklıymışız ölmeyen insanları bir an önce mezara kavuşturmaya. Sitemim basın ve medya kuruluşlarına. Konu ise başlıktan da anlaşılacağı üzere ölüm haberleriyle ilgili, daha doğrusu ölüm olmayan haberlerle ilgili. Son birkaç gündür basın ve medya tam gaz “Müslüm Gürses öldü, flash flash!” haberleri yapmaya başladı. Oysaki bir sakin, durumu ciddiyetini taşısa da hala yaşıyor. Bir durum hakkında kesin bilgi öğrenilmeden yazılar yazılmaya, televizyonlara demeçler verilmeye başlandı. Yapmayın yahu, söz konusu insanın da bir ailesi, sevenleri var. Bu tarz haberlerle hem onların canını acıtıyorsunuz, hem de böyle bir durumdan prim yapmaya çalışıyorsunuz. Bu duruma isyan edenlerden biri de haklı olarak Muhterem Nur oldu, “ Müslüm öldü de bana mı söylemiyorsunuz?” diye paranoyak bir hale soktu sağ olsun basın-medya işbirliği.

 

Bu durumdan sosyal medya da nasibini aldı. Hemen dakikalar içerisinde twitter Türkiye gündeminde ilk 10 tt’ye iki farklı Müslüm Gürses hashtagi girildi. Facebook’ta da durum pek farklı değildi hani, Müslüm Gürses fotoğrafları eşliğinde “gitmeyecektin baba”lar.

 

İlk değil bu karşılaştığımız. Daha yakın zamanda kaybettiğimiz alanında öncü, gaflarıyla ve başarılarıyla belleklerimize kazınan rahmetli Mehmet Ali Birand için de aynı durum söz konusuydu. Kendisi henüz yoğun bakımdayken etrafta öldüğüne dair haberler dolaşmaya başlamıştı, başta ailesinin, iş arkadaşlarının, elinden tuttuğu öğrencilerinin ve sevenlerinin psikolojileri düşünülmeden. Yine basın ölmeden öldürdü. Bunun üzerine oğlu Umur Birand babasının twitter hesabından konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda kalmıştı yıpranan sinirleri arasında, yine de sağduyuyu elinden bırakmadan. Şöyle diyordu oğul Birand “Ben Umur Birand, babam halen yoğun bakımda. İyileşmesi için dua ediyoruz. Gösterdiğiniz sıcak ilgi için çok teşekkürler.”

 Kamil Sönmez örneğini de unutmamak gerekir. Onunki hatta günler öncesinden yerini almıştı haber sayfalarında, sosyla medyada. Halbuki bu haberler yayınlandıktan birkaç gün sonra hayata gözlerini yumdu.


          Örnekleri artırmak mümkün, fakat konuyu daha fazla uzatıp sizleri de sıkmak istemem. Bundan sonra duyulan en ufak bir söylentinin aslı astarı öğrenilmeden hemen haber diye yayınlanmaması umuduyla, umarım artık bu hassasiyeti gösterir haberciler. Haber yapmadan önce, insan psikolojisini de bir ele alırlar umarım. Artık öldürmeden öldürme huylarından vazgeçerler umarım. Umarım, umarım, umarım...