AK Parti iktidar olduğu 2002 yılından itibaren çok kritik dönemeçlerden geçti. Bir önceki yazımda az da olsa bu dönemeçlere değinmiştim. Bu yazımda ise bir kısmı ekonomik, bir kısmı ise ileriye dönük düşüncelerimi paylaşacağım.
Şahsım olarak, kim yolsuzluk yaptıysa ucu kimin ucuna dokunursa dokunsun, bu operasyonun sonuna kadar gidilmesini, cezalarını ise hem bu dünya da, hem de İslam inancımıza göre ahirette çekmelerini can-ı gönülden istiyorum. Selametle...
**
Hükümet, birçok emniyet mensubu kişiyi operasyon sonrası görevden aldı ve yerine yeni atamalar gerçekleştirdi. Sebep ise; emniyet mensuplarının izledikleri olağan dışı yöntemdir. Bu olay halkımıza doğrudan yargıya müdahale ediliyor şekli ile aksettirilmek isteniyor çünkü bu durum, bir takım kişilerin ya da kuruluşların işine gelmekte ve AK Parti’yi, operasyonun üstünü örtmek ile suçlayarak halk nezdinde itibarsızlaştırmak istemeleridir. Bu yüzden bu süreçte, sap ile samanı bir birinden ayırmamız gerekmektedir. Şüpheli şahısların ifadelerini alan ya da hazırladıkları soruları sormalarını isteyen kişiler savcılardır. Yani A polisi de olsa savcının istediği sorular yöneltilecek, B polisi de olsa o sorular yöneltilecektir.
**
Son on yıldır askeri vesayetten kurtulabilmek, ekonomik istikrarsızlığı engellemek, halkının daha özgür ve güven içerisinde yaşayabilmesi için, büyük çaba harcayan AK Parti, sinesini her zaman halkına dönmüştür. Halk ve haktan yana politika benimseyen AK Parti hükümetinin uygulamaları, yüksek faizlerden getirim sağlayan kişi ya da kuruluşların işine gelmemiştir.
**
2002 öncesine baktığımızda, yaşanan siyasi ve ekonomik istikrarsızlık faizlerin artmasına neden olmuş ve sonraki yıllarda da meydana gelen ekonomik kriz ile birlikte 25 bankamız batmıştır. O dönem de bankalardan kaçırılan ve götürülen paranın miktarı 35,5 Milyar Dolar olmakla birlikte, ülkemizin kaybı ise 94 Milyar Dolar olmuştur. Bu kayıpları ülkemize yaşatanlar ise vesayet sistemini zihinlerinde taşıyan yöneticilerimiz ve dış mihraklar olmuştur.
İster inanın ister inanmayın, AK Parti iktidara gelmeden önceki şartlar devam etseydi, faiz lobisine yaklaşık 1 trilyon 700 milyar TL ödeme gerçekleştirecektik. Ancak 2002’de AK Parti’nin iktidara gelmesi ile ekonomik göstergelerdeki iyileşmeler ve siyasi istikrarın sağlanması sonucunda, faiz lobisine ödenen miktar yaklaşık 700 milyar TL olmuştur. Son olarak 35,5 milyar dolar borcu ise AK Parti hükümeti ödemiştir.
Bu sebeple, iç ve dış mihrakların AK Parti hükümetleri döneminde bu denli atağa kalkması, Türkiye'yi ekonomik ve siyasi açıdan sıkıntıya sokma çabaları ve eski günlere dönmek istemeleri çok önemlidir.
**
Ülkemizde yaşanan birkaç olayı ve sebep oldukları zararları bir hatırlayalım isterseniz;
27 Nisan 2007’deki AK Parti’ye bir uyarı niteliğinde yayınlanan E-Muhtıra ile ülkemizin zararı 5 milyar dolar’dır.
AK Parti Hükümetine ‘diz çöktürmek’ üzere planlanan Gezi Parkı Olayları, esnafın uğradığı zarar ile birlikte toplam 100 trilyon TL’dir.
Son yapılan Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonun ilk günü, borsadaki ve faizdeki dalgalanmalardan dolayı ülkemizin zararı 25 milyar TL olarak belirtilmiştir.
Bu sebeple, kamu dengesinin bozulması kişi ya da kuruluşların kazançlarının artırmasına neden olacaktır.
Şimdi soruyorum; artık bu gibi durumları defalarca kez yaşamış bir ülke olarak, geçmiş krizlerden ders almamız gerekmiyor mu?
**
Birbiri ardına yapılması gereken üç seçim var ve sandığa düşecek irade kesin bir şekilde etkilenmek isteniyor. Bu yüzden, sivil siyaseti desteklemek, ekonomik ve siyasi istikrarı korumamız gerekmektedir. Şayet yapmaz isek; vesayet sistemini savunanların istediği ortam yeniden sağlanmış olur.
**
Son olarak, 2013 yılı için 50 milyar TL faiz lobisine kaynak aktaran hükümet, 2014 yılı bütçesinde de ülkenin kanını emen bu lobiye 52 milyar TL kaynak aktaracaktır.
52 milyar TL ile;
Vatandaşa her ay 684 TL maaş,
Her üniversite öğrencisine aylık 12 bin TL burs,
11,5 tane boğaz köprüsü,
520 büyük hastane,
693 bin adet konut,
10 bin 400 kilometre otoyol yapılabilmektedir.
**
Soruşturmada şimdilik serbest bırakılmalar ve tutuklamalar meydana geldi. İlerleyen günlerde soruşturma daha da aydınlatılacak, bizlerde her zaman ki gibi fikirlerimizi beyan edeceğiz. Son olarak ise "biz işimize geldiği ZAMAN değil, her vakit H(AK) ve ADALETTEN yanayıyız."
Milletimize Büyük DARBE - 2
Misafir Yazar
Yorumlar