Said Nursi Hazretleri Hakikat Çekirdeklerinde ”Şimdilik İstanbul siyaseti, İspanyol hastalığı gibi bir hastalıktır” demektedir. Bu bahsi okuyan  hemen herkesin aklına aynı hastalık gelir, veba. Neden veba gelir akla? Çünkü veba tarihte çok büyük salgınlara neden olmuş, bulaşan insanların kurtuluşunun mümkün olmadığı bir hastalık olarak tarihten bize aktarılmıştır. Bir veba salgınında milyonlarca insan çok kısa bir sürede ölümle yüzleşmiştir.

Risale-i Nur’un her satırında olduğu gibi, bu ifade de hangi derinliği içeriyor diye İspanyol hastalığıyla ilgili biraz araştırma yapınca karşıma çok ilginç bir bilgi çıktı. Hakikat çekirdeklerinin yazıldığı dönemde İspanyol hastalığı olarak adlandırılan ve Dünya Sağlık Örgütü verileriyle desteklenen salgın veba değil grip.

Evet, yanlış duymadınız her yıl kendimiz ve çevremizde bir çok insanın yakalandığı, basit bulgularla seyreden ve sıradan bir sorun olan gripten bahsediyorum.
WHO’nun verilerine göre 1914 – 1919 yılları arasında İspanya’da her aileden mutlak olarak birkaç kişi ölmüş, Avrupa’dan Asya’ya da geçen bu hastalık Afrika, Çin, Japonya ve Güney Amerika’ya sıçrayıp milyonlarca insanın ölümüne sebep olduğunu görüyoruz.

Bu gerçeği gördükten sonra veba ve grip arasındaki temel farkları düşündüm. Veba;  duyanın kendisinden kaçtığı, bulaşınca kurtulmanın mümkün olmadığı, kısa sürede bir çok kişiyi öldüren, çok hızlı yayılan bir hastalık.  Ama tehlikesi bilindiğinden insanların hastalığa karşı uyanık olup gerekli önlemleri almaya çalıştığı bir tehlikedir. Halbuki grip, bir çoğumuza basit bir hastalık gibi gelirken günümüzde öldürücülük açısından üst sıralarda yer alır. Sık görülür, çabuk bulaşır, önemsiz sanılan bulgular verir. Yani vebanın aksine farkettirmeden bizi esir alır, vücudu işgal eder ve  ve hayatımıza mal olabilir. Vebada tehlike çok belirgin, gripte ise sinsi… Yaşamı tehlikeye soktuğunu anladığımızda iş işten geçmiş olur.

Düşündüm de siyasetle grip ne kadar benzer özelliklere sahip, değil mi?

Dr. Ömer Ataç