Eylemcilerin bir kısmının bilinçli olarak siyasi iktidara karşı eylemsel muhalefet adına tüm muhalefetin birlik içinde en yüksek sesi duyurması gerektiğine inandığını gördük. Yapılan araştırmaya göre bilinçli-muhalifler eylemin temel taşları. Kendilerini lider ve eylemcilere yön verici nitelikte görüyorlar ve eylem adına aktif olarak ve mümkünse stratejik olarak çalışıyorlar. Liderlik psikolojisi içerisinde hareket eden bu bilinçli eylemciler genellikle siyasi parti örgütlerine veya STK’lara paralel ve birlikte hareket etmeyi tercih ediyorlar. Eyleme dışarıdan aktif veren bilinçli muhalefet üzerinde ise araştırma yapmadık, ancak eyleme destek veren bilinçli ama eylemde aktif olmayanlar ise ikiye ayrılıyor. Birisi elinde ki imkanları (sanat, medya, para, ve kalem gibi) eyleme destekleyici nitelikte kullanıyor. Bir kısmı ise iktidarın yanlış yaptığını ama eylemler nedeniyle eylemin asıl amacından saptığını ve iktidara farklı açılardan hesap sorulması gerektiği görüşünü benimsiyor.
Eylemcilerin bir kısmı ise bilinçsiz olarak eylemde aktif bulunuyor. Bu yapıda ki eylemciler, eylemlerinden çabuk vazgeçebiliyor veya birkaç saat çok aktifken birkaç saat hem zihnen hem de davranışsal olarak pasifleşebiliyor. Bilinçli muhalif eylemcilerin yönlendirmelerine aşırı bağlılık içerisinde bulunuyorlar.
Eylemcilerin bir kısmının da çevresinde ki komşu, akraba ve arkadaş gibi çevresel etkenler nedeniyle geldiği, araştırmalarımız sonucunda elde ettiğimiz bilgiler arasında. Bu tür eylemciler çevresinin kendisi üzerinde ki beklentilerinden çok etkilenen bireylerden oluşuyor. Çevresinin beklentisinden en çok etkilenen bireylerin genellikle genç yaşlarda (17-25) olduğu saptanmıştır. Bu tür eylemciler genellikle akranları tarafından psikolojik baskı hissetmemek için eylemlere destek veriyor.
Eylemcilerden bir kısmı ise radikal bir bağ kurdukları siyasi parti veya siyasetçilerin eyleme destek vermesinden dolayı eylemde aktif rol alıyorlar. Bu eylemciler siyasi aidiyet duygularının tatmini için eylemin kendileri üzerinde bir görev olduğunu düşünüyor ve bu düşüncesi etrafında davranışlar ortaya koyuyor. Öyle ki, şiddete eğilimli siyasetçilere bağlılığı yüksek olan eylemcilerin, eylemlerde şiddet içerikli davranışlara daha yakın olduğu gözlemleniyor.
Eylemcilerden lider konumdaki bilinçli eylemcilerin çevresinde toplanan bir çok eylemcinin ise ve genç yaşta ki bir çok eylemcinin –özellikle büyük şehirlerde- stres atmak için eylemi bir etkinlik olarak gördüğü bilgisine araştırmalar sonucu ulaştık. Bu tür bireyler ağırlıklı olarak lise düzeyi öğrencileri ve düzensiz iş hayatı olanlar yada bir mesleğe sahip olmayan bireyler olduğunu gördük.
Eylemcilerin en tehlikeli olan ve eylemci gruplara yön vermekte güçlü lider oldukları tespit edilen devlete karşı kin besleyen eylemcilerin, eylemde aktif rol aldıklarını gördük. Eylemde bulunma sebeplerinin ise, daha önceden devlet tarafından veya mevcut siyasi iktidar tarafından kendi haklarının gasp edildiğini düşünen kişilerin oluşturduğunu saptadık. Bu eylemciler büyük risk alabilecek nitelikte bir yapıya sahip olduğu gibi, dopaminin beyinde yüksek olarak salgılandığı yaşlarda ki kişilerin olduğunu saptadık.