Ne konu konuşulsa;
"Eee16 senede yapsaydınız" diyorlar..
300 yıl pisle! adam gelsin 16 senede temizlesin. Peki!
Üstelik beceremesin diye elinden gelen her türlü düşmanlığı da yap...
Dikkat ederseniz ne 80, ne de 100 sene dedim.. Zira son asır problemin kendisi değil, sonucudur!
"Eee16 senede yapsaydınız" diyorlar..
300 yıl pisle! adam gelsin 16 senede temizlesin. Peki!
Üstelik beceremesin diye elinden gelen her türlü düşmanlığı da yap...
Dikkat ederseniz ne 80, ne de 100 sene dedim.. Zira son asır problemin kendisi değil, sonucudur!
Tarihin küçük bir bölümüne takılıp kalmak ya da içinde çırpınan bir kaç şahsiyete yükleyip sıvışmak acizliktir..
Şunu unutmayın ki, büyürken süper kahramanlar ile büyümedik!
O asırlar süren azametin sebebi, başlarda öğretiye bağlılığın hediyesi, sonlarda ona ithafen mirasıydı.
O yüzden küçülürken üç beş kişiye suç bulup kenara çekilmeyi marifet sanmayın..
Kale duvarı sağlamsa dalga onu yıkamaz..
Ne zaman duvar dalgaya hayran, toprak suya revan olur erezyon o zaman başlar!
Zira güçlenmek samimiyete, zafiyet riyakârlığa bağlıdır!
Konu ile ilgili sorulabilecek tüm soruların, tüm suçlamaların cevabını arayan samimi kişinin bulacağı sonuç.. O şunu yaptı, bu da bunu yaptı da o yüzden böyle oldu değil.
"Ben ne yaptım?" olacaktır.. Gerisi laf-ı güzaf'dır.
***
Her anlamda gelişme için insanı kalıba sokan her şeyden kurtulmak gerekir.
Bunların hepsi dünyadaki insan nufusunu yönetmek için ortaya atılmış fikirlerdir ama sınırları ve kuralları olan her şey gibi o kurallar aslında bir sonraki yüzyıla ayak uyduramayacak yüksek duvarlı sınırlardır.
İnsanlığın tüm tarihi, gelişen zamanla birlikte taleplere yetmeyen bir önceki sınırı savunan lar ile duvarda delik açmaya çalısanların arasındaki çekişmelerle doludur.
ZAMANIN SAHİBİ hariç, çelişkisiz olarak tüm zamanlara hitap edecek kanunu insan kendisi yapamaz!
Ne zaman duvar dalgaya hayran, toprak suya revan olur erezyon o zaman başlar!
Zira güçlenmek samimiyete, zafiyet riyakârlığa bağlıdır!
Konu ile ilgili sorulabilecek tüm soruların, tüm suçlamaların cevabını arayan samimi kişinin bulacağı sonuç.. O şunu yaptı, bu da bunu yaptı da o yüzden böyle oldu değil.
"Ben ne yaptım?" olacaktır.. Gerisi laf-ı güzaf'dır.
***
Her anlamda gelişme için insanı kalıba sokan her şeyden kurtulmak gerekir.
Bunların hepsi dünyadaki insan nufusunu yönetmek için ortaya atılmış fikirlerdir ama sınırları ve kuralları olan her şey gibi o kurallar aslında bir sonraki yüzyıla ayak uyduramayacak yüksek duvarlı sınırlardır.
İnsanlığın tüm tarihi, gelişen zamanla birlikte taleplere yetmeyen bir önceki sınırı savunan lar ile duvarda delik açmaya çalısanların arasındaki çekişmelerle doludur.
ZAMANIN SAHİBİ hariç, çelişkisiz olarak tüm zamanlara hitap edecek kanunu insan kendisi yapamaz!
Zira mutlaka ya kendini ya da kendinden olanı kayıracaktır!
Yaşanan zamanın ustasının, gelişen zamanın acemisi olması, yeni taleplerle gelenlerin düşmanı olması kaçınılmaz olacaktır.
Bu durum, tarihin her kesitinde azametli filler ve maalesef ezilen çimenleri oluşturacaktır.
Yaşadığımız budur, çaresi TESLİMİYYETdir.
***
Yaşadığımız budur, çaresi TESLİMİYYETdir.
***
Türk tarihinde;
Oğuz Kağan,
Selçuk Bey,
Alp Arslan,
Ertuğrul Bey,
Osman Bey,
1.Mehmed (Çelebi),
Fatih Sultan Mehmed,
Yavuz Sultan Selim,
Kanuni Sultan Süleyman,
2.Abdül Hamid ne ise
Tayyip Erdoğan o'dur.
Genelde arkadaşlar Erdoğan'ı 2.Abdülhamid'e benzetirler fakat bana sorarsanız cevabım net ve oldukça dayanaklı olarak kesinlikle Çelebi Mehmed'dir.
Yukarıdaki listeye dikkat edilirse hepsinin toplamı iki elin parmaklarını geçmez.
Hepsi de milletimizi en önemli dönemeçlerde sırtlamış, ya korumuş, ya toparlamış, ya da bir üst seviyeye taşımışlardır!
Ne güzel liste değil mi? Özellikle alt alta yazılıverince ne kolay...
Tayyip Erdoğan o'dur.
Genelde arkadaşlar Erdoğan'ı 2.Abdülhamid'e benzetirler fakat bana sorarsanız cevabım net ve oldukça dayanaklı olarak kesinlikle Çelebi Mehmed'dir.
Yukarıdaki listeye dikkat edilirse hepsinin toplamı iki elin parmaklarını geçmez.
Hepsi de milletimizi en önemli dönemeçlerde sırtlamış, ya korumuş, ya toparlamış, ya da bir üst seviyeye taşımışlardır!
Ne güzel liste değil mi? Özellikle alt alta yazılıverince ne kolay...
Üstelik hepsinin ismine ve haklarında iki cümlelik yüzeysel bilgimiz de olduğuna göre bir çırpıda isimlerini sayıveriyoruz.
Arkadaşlar!
Listemizdeki her ismin kendinden sonraki atamız ile arasında kaç sene var acaba diye herkesi dikkatle incelemeye davet ediyorum!
Kim ne derse desin kolay bulunmazlar.
Kim ne derse desin, yerleri kolay kolay dolmaz.
Sizler bile, bu güdük giderse yerine bu kadar organiğini nereden buluruz diye kara kara düşünürken..
Arkadaşlar!
Listemizdeki her ismin kendinden sonraki atamız ile arasında kaç sene var acaba diye herkesi dikkatle incelemeye davet ediyorum!
Kim ne derse desin kolay bulunmazlar.
Kim ne derse desin, yerleri kolay kolay dolmaz.
Sizler bile, bu güdük giderse yerine bu kadar organiğini nereden buluruz diye kara kara düşünürken..
Bizim bu kadar yıl sonra zor bulduğumuz bir kahramanı korumaya çalışmamıza neden şaşırıyorsunuz?