- "Suriyeliler kadar bile değerimiz yok”
- “Bıktık bu Suriyelilerden”
- “Paralar Suriyelilere gidiyor”
- “Savaşacaklarına neden buradalar”

Bütün bunları duyduk, duydunuz...

Bana göre en az savaş kadar kirli en az savaş kadar kan damlayan bu sözler içimizdeki bir kısım meşe kütüğü kafalılar tarafından adeta marş gibi söyleniyor. Sabah kalkıyor Suriyeli akşam yatarken vay efendim Suriyeli!

İnsan onurunu zedeleyen sözlerden bence en incitici olanı "ooollmm bunlar vatan haini, öyle olmasa savaşmak yerine burada ne işleri var" olanı.

Acaba öyle mi gerçekten?

Suriye’de tarafları keskin çizgiler ile bir savaş vardı da bu insanlar vicdani retçi oldu "banane sizin savaşınızdan ben keyfime bakarım" diyerek mi buraya göçtüler?

Gelin şöyle yapalım olayı belki daha iyi anlarız.

Bir hikaye kurgulayalım, bu hikayeye göre Türkiye'nin doğusu ve batısı ikiye bölünmüş olsun. Batısında laikler, doğusunda muhafazakarlar yıllardır yaşıyor olsun. Türkiye zaten yıllardır bir iç savaş için yeterince ayrıştırılmış, yeterince zemini bu yönde hazırlanmış olsun.

Türkiye'nin mevcut iktidarı tüm güçleri ile bu çatışmada batıyı tercih etmiş ve doğu bölgesinde çatışma başlatmış, doğuda yaşayan vatandaşlarına zulüm ediyor olsun. Ardahan'lılar bir gece kimyasal silahlarla bombalanıyor evlerinden sürülüyor ve kadın çocuk herkes acımasızca öldürülmeye başlıyor. Sivas'ta evleri başlarına yıkılıyor insanların, elektrik verilmiyor, su kesiliyor sistematik bir devlet işkencesine maruz bırakılıyor Türkiye'nin doğuşu olsun.

Batı Türkiye halkıysa bu katliama ses çıkarmıyor, hatta içten içe memnuniyet bile duyuyor. "İyi oldu onlara onlarda mevcut iktidarın dayattığı şeyleri kabul etselerdi" falan diyorlar.

Bir süre sonra Trabzon’da, Ağrı’da, Malatya’da, Adana’da ve Sivas’ta milis güçler, irili ufaklı çeteler oluşturuyor yapılan devlet terörüne baş kaldırmak için.

Ancak bu güçlerin birbiriyle bağlantısı olmadığı gibi, doğru dürüst silahları da yok. Hatta bazıları uluslararası çaptaki terör örgütleri tarafından destekleniyor, geri kalanlarsa “Özgür Türkiye Ordusu” adı altında birleşiyor. Masumca başlayan halk hareketi işin içine akbabalar girince acaip bir boyut kazanmaya başlıyor.

Ama bir dakika!
Bu Ruslar nereden çıktı?
Herifler Muğla'ya üs kurmuş oradan "Özgür Türkiye Ordusunu" devamlı bombalıyor.
Kimse de çıkıp "siz kimsiniz" diyemiyor. Çünkü mevcut hükümet zaten ülkenin doğusu için yıllardır sistematik bir katliam gerçekleştiriyor. Onlar için bunun kimin eli ile olduğunun zerre önemi yok, çıkarlarına bakıyor

Sonra birden ABD oyuna giriyor. “Batı Türkiye’nin Doğu Türkiye’de gerçekleştirdiği katliamları durdurmak için elimizden geleni yapacağız” diyor. Amerikalılar Özgür Türkiye Ordusu’na destek verecek zannediyorsun ama onlar yaklaşık 30 senedir Antalya’da yuvalanan ve Yunanistan’ı bölme hayaliyle yaşayan terör örgütüyle işbirliğine gidiyor.

İşler iyice karışıyor...

Hükümet sana düşman,
Ordu sana düşman, 
Ülkenin yarısı sana düşman, 
Rusya seni bombalıyor, 
ABD bile kendi ne yaptığını kimi desteklediğini bilmiyor....

Sen yine de "olsun ben savaşayım mücadele edeyim bu topraklar bizim" diyorsun, ama bi bakıyorsun Atina'dan mezhepsel örgütler birleşip ülkene giriyor. Hepiniz laikleşeceksiniz diyor ve bunu bahane edip kadınlarınıza tecavüz ediyor.

Ya sabır çekiyor yine mücadele ediyorsun aradan yıllar geçiyor...

Mücadele bitmiyor bu sefer ATİD (Ankara Tahran İslam Devleti) diye bir örgüt çıkıp hilafet ilan ediyor. Halife olduğunu iddia eden ve ismini daha önce kimsenin duymadığı (gerçekten var olup olmadığı da meçhul) bir adamın liderliğindeki bu örgüt hem Doğu Türkiye’yi vuruyor, hem Batı Türkiye’yi vuruyor, hem Yunanistan’ı vuruyor, hem Fransa’yı vuruyor; akıl almaz cinayetler işliyor, peş peşe canlı bombalar patlatıyor.

Ve sen "vatan neresidir" sorusuna bile artık cevap bulamazken, "bari çocuklarım kurtulsun" diyip Gürcistana sığınıyorsun.

Okurken bile yoruldunuz değil mi?

Buraya gelip yeni bir hayat kuran Suriyelilerin dilenmeleri ayrı göze batıyor, çalışsa suç oluyor, zengine ev alsa o ayrı suç oluyor.

Ülkeye Kanada'lı gelse ev alsa gurur duyacak tipler Suriyeli ev alınca vay efendim neden alıyor diyor.

Çünkü insanlar başkalarının acıları üzerinden kendi hayatlarının sağlamasını yapıyor. 
Çünkü insanlar başka acıları gördükçe aklına şükür etmek geliyor. 
Çünkü insanlar kendilerini dünyanın sahibi zannediyor. 
Çünkü insanlar yüz yıl önce değişen sınırların değişmez olduğunu zannediyor. 
Çünkü insanlar aynısı başlarına gelmeyecek zannediyor.