2000-2012 arasında doğan nesil Z kuşağı olarak adlandırılıyor. Bu tarih bir kaç yıl geriye ya da ileriye alınabilir aslında. Biz buna Yeni Nesil Gençler diyelim anlaşılması açısından.
Herkes bu Z kuşağından rahatsız.
Hani gök taşı düşse dünyaya zarar verse ” Z kuşağı çok Youtube izliyo ondan oluyo hep yaaauw!” diyecek kadar da kafayı bu gençlere takmış durumda insanlar.
Herkes rahatsız olduğu bir sebep sayıyor. Kimi çok tembeller diyor kimi idealleri yok diyor. Kimi ahlaksız olduklarını geleneği yok saydıklarından şikayetçi kimi de “çoq sabırsızlar canım hemen sıkılıyo sıpalar” diye söyleniyor.
Peki bu Z kuşağının gerçek sorunu ne?
Bana göre, bizim gibi büyüklerinin olması.
Önlerine koyacağımız “bakın bu güzel ve doğru olan” diyebileceğimiz ne kaldı hayatımızda?
Hak hukuk tanımama, yalakalık, dünya hırsı, gıybet, kıskançlık, ayak kaydırma, mal biriktirme hepsi bizde var ama Orkun Işıtmak izliyorlar diye suçlu onlar öyle mi?
Çok hızlı her şeyi tükettiklerinden dem vuranlara bakıyorsun bir giydiğini bir daha giymiyor.
“Bunlar da çok bencil canım” diyenlerin konu kendi nefsi olunca nasıl canavara dönüştüklerini miras kavgası yapanlar söylüyor, görüyorsun. “
Gösteriş yapmayı seviyor bunlar, illaaaaa ayakkabı nike olacakmış bak bak!” diyenlerin altında en lüks arabalar marka saatler.
“Altı boş öz güvenleri var, üfürüp duruyor herif şunu yaparım bunları yaparım diye!” diyor adam ama yıllarca kahvehane köşesinden kendi ülke kurtarmış sonra sanaldan devam etmiş onu görmeyelim istiyor.
Akşama kadar online okey oynayan kadın "şu çocuklar elinden tableti bırakmıyor." diye dert yanıyor.
Biz çok namuslu insanlardık da hep onlar mı bozdu ahlakımızı? Kadın programları kim kimin babası onu aramıyor mu her gün?
Biz uzaya adam gönderdik de bu çocuklar “aman ne gerek var o kadar masrafa o para ile bilgisayar oyunu alalım keyfimize bakalım” mı dediler?
Eğitim kalitemizi artırdık da onlar mı düşürdü, dünya barışını sağladık onlar mı savaş çıkardı, iki kitap okuduk alıp elimizden mi yırttılar ne yani? Ne bekliyoruz?
Gözlerini kısıp uzun uzun ekrana baktığı zaman Cine 5’te şifreli erotik filmi izleyebileceğini sanan ve ilk cinsel deneyimini eşek ile yaşayan kitle bunların ahlaksız olduğunu yeni neslin çok bozduğunu falan iddia ediyor, insan da ister istemez hayret ediyor tabi.
Bu çocuklar bizim oluşturduğumuz mahallede büyüdü, bizim çektiğimiz dizileri izledi, bizim dedikodularımızı dinledi, bizim ahlâksızlığımızı örnek aldı, bizim adımlarımızı takip ederek büyüdüler.
“E peki n’apalım asitle mi yakalım, karantinaya mı alalım, öldürüp üstlerine kireç döküp mü gömelim ne yapalım hacı amca senin çözümün ne bu konuda?” diye sorunca genelde gelen cevap; “Sorun şudur, çözümü de budur ama bu andavallar gösterdiğimiz başarı garantili kutsal yolu bile izleyemezler!” oluyor.
Sorunun sadece bu çocuklarda değil sistemin bizzat kendisinde olduğunu sorgulamayıp, vahşi kapitalizm ve globalleşme etkilerinin bu çocuklar üzerinde bıraktığı etkiyi konuşmayıp, tarihte görülmemiş yöntemlerle bu çocukların beyinlerinin ve zevklerinin reklam ve subliminal mesajlarla tek tipleştirildiği tehlikesine değinmeyip sadece söyleniyoruz.
Onlar da bir bize bir de dediklerimize bakıyor, sallamıyor tabi söylediklerimizi.
Ben olsam ben de sallamam.