Aileler çocuklarına yeni bir telefon almak yerine kendilerine ait olan bir telefonu belli kurallar çerçevesinde kullandırabilir. Birine aldığınız herhangi bir obje bu illaki telefon olmak zorunda değil, onun mülkiyetini de ona devretme hakkı sağlar.

Bir tarla satın alsanız tapusu da sizin üzerinizde olsa o tarla hakkında söz söyleme hakkı nasıl ilk sizde olursa, çocuğunuza “bu artık senin” diye aldığınız telefon konusunda da aynı şekilde son sözü çocuk söyler.

Ama telefon sizin kendi telefonunuz ise kullanım sınırlarını ve saatlerini siz belirlersiniz. Böylece çocuk daha denetimli şekilde telefon ile vakit geçirebilir.

Bu neden önemli?

Büyüklerin bile belli otokontrol sorunu olduğu günümüzde çocuklardan mantıklı ve akılcı davranışlar beklemek, yumurtayı kırınca içinden dereotu çıkmasını beklemek kadar hayalcilik. İstediğin zaman denetleyeceğin nerelere girmiş kimlerle konuşmuş diye bakacağın bir konfordan ise adeta kumar oynar gibi çocuğun eline telefon vermek ne kadar doğru olur?

Ailenin Kontrolünde Çocuklara Telefon Vermek Ne Anlama Geliyor?

Bütün dünya otoritelerinin kesin kabulü olan bir kural var: Çocuklar 3 yaşına kadar ekrana maruz bırakılmamalı. Çocuğunuzun 3 yaş ve üzerinde olduğunu varsayarak devam ediyorum bu yüzden. 3 yaşından sonra da her yaş için +10 dakika eklenmesine müsaade ediliyor. Yani çocuğunuz 4 yaşında ise 10 dakika 5 yaşında ise 20 dakika 6 yaşında ise 30 dakika herhangi bir ekrana bakabilir. Bunun illaki telefon olmasına gerek yok.

Televizyon için de aynı şey geçerli. 12 yaşını doldurduktan sonra bu süre 120 dakika olarak sabitlenir. 12 yaş üstü her birey için sağlıklı sınır 2 saat kabul edilir. 60 yaşına da gelseniz herhangi bir ekrana 120 dakika sınır koymak gerekir.

Bu bilgiye ilaveten 12 yaşından küçük çocukların telefon kullanması da çok sakıncalı. Bu ebeveyn kontrolünde olsa bile durum değişmiyor.

12 yaşından büyük çocukların telefon kullanıma müsade etmeden önce şartları sizin tarafınızdan sıkı sıkı belirlenmiş kurallar koyulmalı eğer bu kurallara uyacaksa telefonunuzu kullanmasına izin verilmeli.

Mesela telefonu vermeden önce:

Bu telefon bana ait (anne ya da baba hangisine aitse), şu an senin kullanımına izin veriyorum ama bu gerekli gördüğüm zaman bunu senden alabileceğim anlamına gelir.

Bu telefonu ancak 2 saat kullanabilirsin. 

Telefon bana ait olduğu için istediğim zaman senden alıp içeriğine bakabilirim. Benim bilmediğim bir şifreyi telefonun herhangi bir yerine uygulayamazsın.
Benim arkadaş olmadığım bir sosyal medya hesabı veya gerçek olmayan kişiler adına herhangi bir hesap açamazsın.

Bu kurallara dikkat etmemen telefonumu senden geri almamı seçmen anlamına gelir.
gibi…

Şartlar çocuğa ve aileye göre değişebilir artırılır ya da çıkartılabilir tabi.

Arkadaşlarının Telefonu Olması Ona Telefon Almak İçin Yeterli Bir Sebep midir?

Aileler genelde “çocuk istiyorsa bu kesin ihtiyaçtır” yanılgısına düşüyor. Çocuk ne isterse o olmalı ve yapılmalı algısının yerleştirildiği kapitalist dünyada, daha bir ihtiyaç (!) giderilemeden yeni bir ihtiyaç (!) çıkıyor ortaya. Doğal olarak çocukların karşılanması gereken ne ihtiyaçları bitiyor ne de dertleri.

Yapılan ikinci hata ise çocuğu mutlu etmenin onun sağlıklı gelişmesi açısından tek çare olduğunun sanılması. Mahrum kalmasın aman mutlu olsun diye neredeyse kocaman çocukların altından çişleri temizlenecek kıvama geliyor anne babalar.

Çocuğun sağlıklı ruhsal gelişimi sadece onu  etmek üzerine değil hayatı doğru öğrenmesi üzerine de inşa edilmeli.Mutlu edilmek üzerine yetiştirilen çocuklar büyüdükleri zaman özellikle üniversiteye başladıkları ilk yıllarda gerçek dünyaya adapte olmak konusunda ciddi sıkıntılar çekiyorlar.

Ruhsal problemler asosyallik derslerde başarı gösterememe gibi problemler baş gösteriyor.Ailenin yıllarca güttüğü “aman yavrum üzülmesin ben her şeye razıyım” politikası üniversite birinci sınıfta çöp oluyor. 

Kısacası çocuğunuzun telefona ihtiyacı var mı yok mu buna siz karar vermelisiniz.