Bölgenin deprem hikâyesine bakılarak gelecek deprem sürecinin belirlenebileceğini ifade eden Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “Marmara boydan boya kırılacak gibi bir senaryo mümkün değil” dedi.

Çanakkale’de meydana gelen depremler sonrasında olası İstanbul depremi tekrar gündeme geldi. Gündeme gelmesi ile tedirgin bir hava hâkim olmaya başlarken söylentilerde peş peşe polemiklere sebebiyet vermeye devam ediyor. Olası İstanbul depremini geçmişten günümüze süreçleri ile Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ile konuştuk.

Çanakkale’de meydana gelen depremler büyük depremin habercisi mi?

Bölgenin deprem hikâyesi’ne bakarak gelecek depremi çıkarabiliriz. Batıdaki kısımda dirseğin kırılmamış bir fay stresi var. Bu fayda oluşan stres, komşu fayın kaymasından dolayı oluşan strestir. Depremin oluştuğu yer Gürpınar, Skyros fayına doğru ilerleyecektir. Gelecek bir tarihte bu fayın üzerinde 7 şiddetinde bir deprem olabilir.

Çanakkale’de meydana gelen deprem beklenen İstanbul depremini tekrar gündeme getirdi.

İstanbul’da büyük bir deprem bekleniyor mu?

2014 yılında riskin İstanbul’da değil güneyde olduğunu vurgulamıştım. Marmara’da 1999 depreminden sonra fay İmralı güneyinden Bandırma Körfezi’ne doğru gidiyor. Bandırma Körfezi’nden Sarı Köy diye bildiğimiz fay boyunca, Yenice-Gönen fayına paralel olarak Kaz Dağı’na uzanan fay hattı riskli olan bölgedir. Devamında ise Ezine’de de bir stres olabilir. 1999 depreminden sonra Marmara’da beklenen deprem olgusunda ise Çınarcık’tan güneye doğru dönerek Mudanya önünden Bandırma’ya doğru giden hat riskli olarak gördüğüm bir hattır.

Fransız deprem bilimci Le Pichon ve ekibinin Marmara denizinde yaptıkları araştırmadan çıkan sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Fransız gemileri ile Le Pichon ve ekibi Marmara’da yaptıkları araştırma sonucunda deprem riski taşıdığını söylediler. Ancak bu verilerin bizleri provoke etmek amacıyla söylenmiştir. Marmara Denizi’nde 1999 depreminden sonra yapılan çalışmalar dizi spekülatif çalışmalardır. 8.1 şiddetinde deprem modelleri Le Pichon ve arkadaşları tarafından yayınlandı. Ancak her yol her fay modeli birbirini tutmuyordu. Gemi ile yaptıkları araştırma sonucunda, Marmara’da yan yana birbirini takip eden fay sistemleri olduğu söylendi. Yayınladıkları makaleye karşı bir tez olarak Ronaldo Armijo tarafından konu ile alakalı bir makale yazıldı. Ancak Le Pichon kadar basında yer edinemedi. Rolanda Armijo ve ekibi yaptıkları araştırmalar sonucunda Marmara’da parçalı fay hatlarının olduğunu belirttiler.

MARMARA DEPREMİYLE ALAKALI AÇIKLAMALAR SPEKÜLASYON ÇALIŞMALARIDIR

Marmara’da üç tane büyük fay var. Körfezi de dâhil edersek eğer 4 tane fay hattı var. Bunlardan ilk kırılan hat, 1894’te Çınarcık Çukurundaki faydır. Dolayısıyla oradaki fay stresini boşaltmıştır. İkinci kırılma Saroz’dan başlayıp Silivri’ye kadar gelen hattır. Bu hat 1912’de kırılmıştır. Bu kırılmalardan sonra 1999 depreminde Körfez depremi olmuştur. 99 depremi oldu Marmara boydan boya kırılacak söylemleri bir spekülasyon çalışmasıdır. Bu spekülasyonu Armijo ve arkadaşları 3J adını verdikleri bir makale olarak yayınlandılar. Marmara deniz tabanına indiğiniz zaman Le Pichon’un dediği gibi 7.6’lık bir deprem ne tarihte görülmüş ne de gelecekte olma ihtimali vardır.

MARMARA’DA SÖYLENDİĞİ GİBİ BİR SENARYO MÜMKÜN DEĞİL


Marmara’da ön gördüğümüz senaryolardan bir tanesi Silivri çukurundan başlayıp Tekirdağ ve Saroz’a doğru giden fay bir diğeri ise İzmit Körfezi’nin çıkışından başlayıp Çınarcık çukuru boyunca ortadan giden hat. Bir diğer hat ise Kumburgaz fayı. Ancak Kumburgaz’daki fay için benim kanaatim orada aktif bir fay yok. Akif bir hareket gösterirse eğer fayın uzunluğuna baktığımız zaman en fazla 6.5 şiddetinde bir deprem getirir. Yani söylendiği gibi Marmara boydan boya kırılacak gibi bir senaryo mümkün değil.

Büyük deprem söylentilerinin spekülasyon çalışmaları olduğunu belirttiniz. Peki, sizce bu söylemler üzerinden elde edilmek istenen nedir?

2001 krizinde büyük deprem söylentilerinin de payı olduğunu söyleyebiliriz. Büyük deprem olacak söylentisi Türkiye’nin inşaat sektörünün, inşaat sanayiine dönüştüğü ve daima ihraç yapması sonucunu doğran söylemlerdir. Finans merkezi haline gelecek bir şehirde sürekli büyük deprem olacak söylemi şehre olan güveni yıkmaya yönelik bir çalışmadır.

Adalar ve Düzce’de olası bir deprem beklentisi var mı?

Adalarda deprem beklenmiyor enerjisi bitti. Düzce’de ise 1999 depreminde kırılan fay daha öncede kırılma yaşadığından dolayı orada deprem beklentisi yok. Ancak Bolu’ya doğru giden fay üzerinde deprem olabilir.

Kaynak:
Diriliş Postası (Dilara Hut)