"Red" ile başlar bu din...

Önce herşeye "La" diyeceksin şartını getirir.

"Allah'tan başka ilah yoktur" derken, birilerini ve o birilerine biçilen konumları reddederek girilir bu dine.

Yerli yerinde olmayan, çarpıtılan olması gerektiği gibi olmayan ne varsa "reddediyorum, tanımıyorum, kabul etmiyorum" demeni ister Allah.

"Red" edeceğine dair sözü aldıktan sonra ikinci şartı vardır İslam dininin.

"İtaatsizlik" yapacaksın.

Ama kime karşı?

"Kafirlere itaat etme!" (Furkan 52)

"Münafıklara itaat etme!" (Ahzab 1-2)

"Müşriklere itaat etme!" (Enam 121)

"Kitap ehli kafirlere itaat etme!" (Ali İmran 100)

"Kodomanlara itaat etme" (Ahzap 66)

"Şirke çağıran ana babaya itaat etme!" (Ankebut 8, Lokman 15)

"Yalancılara itaat etme" (Kalem 8-9)

"Sırf çok oldukları için çoğunluğa itaat etme!" (Enam 116)

"Nankörlere itaat etme" (İnsan24)

"Fesatçılara itaat etme!" (Şuara 151)

Sadece yarım saatlik kuran taraması ile bulduklarım bunlar...

Kuran elimize "itaat edilmeyecekler" listesini verirken, emperyal güçler bundan 100 yıl önce "itaat edilecekler" listesini tutuşturuverdi.

"Yurtta sulh dünyada sulh için itaat edilmesi gerekenlerin sıralı tam listesi" elimize verilirken bir şeyi unuttular;

"La" demek bizim ata sporumuz!

Sakatlanmış olsak bile, sahalardan bir müddet ayrı kalmış olsak bile biz hala bu sporun aranan elemanıyız.

Maç biz olmadan başlayamaz...