- ne oldu yine suratın beş karış, Facebook mu sorun?

- dalga geçeceksen başlamayalım.

- anlat tamam güleceğim zaman arkamı dönerim.

- en güzeli bırakmak gitmek buralardan insanlar nasıl konuşulacağını bilmiyor.

- geçen ayda aynısını diyordun sonuç?

- başlayacaksan başlamayım.

- iyide kızım bazı insanlar böyle diye seni çok iyi anlayan dinleyen destek veren insanlar var onları ne yapacaksın nereye koyacaksın?

- aslında şerbetliyim böyle şeylere yıllarca sözlüklerde muhalif sayfalarda yazdım. Sandıkta sakladıkları küfürleri itina ile bana ettiler.

- eee?

- bazen korunmasız bir anına denk geliyor yıllarca umursamadığın şey birden zoruna gidebiliyor.

- sende hassas yerlere girme konuşma bu konularda o zaman.

- ya nasıl konuşma az çok dünya görüşüm var elimde kalem tutuyor yazmayım mı?

- her zaman birileri çıkacak edepsizlik yapacak, muhalif olacak bunu bilmen lazım artık.

- Gerçek hayatta böyle değil işte. Mesela bir kafede yan masada adam dünyanın en aptalca konuşmasını yapıyor ama ses etmiyorsun, tanışıklığın olmadığı için karşılık vermiyorsun. Ya da bir panelde, sempozyumda filan lafını önden bir tartıyorsun. Facebook’da öyle değil, adam senin yaşına başına kişiliğine bakmadan bodoslama girişiyor. Arsızlığı üstünlük sayıyor. Sana doğrudan sataşabileceği ve bunun için bedel ödemeyeceği bir ortam orası.

- haklısın da çare bulmak lazım. Tam laf cambazısın yemin ederim, senin iyiliğin için söylüyorum kızım. Hükümete laf edersin yalakası çakar, muhalefete laf edersin solcusu, ulusalcısı çakar, bilmem kim hocaya laf edersin müridi çakar, sonu yok ki bunun.

- bunlara alışığım demiştim tekrar ettirme bana.

- o zaman siyasetten uzak dur başka şeyler yaz.

- bazen haftalarca bu dediğini yapıyorum. Ama bi yerde kayış kopuyor.

- ilgi alanını değiştir. Dünya kadar uğraşacak şey var sigara bırakmak gibi bu bi yerden sonra aklına gelmeyecek.

- sigara asla bırakılmaz sadece ara verilir.

- o ne demek be?

- rahmetli dedem sigarayı bırakmıştı.30 sene içmemiş. Ölüm döşeğinde misafirlerden sigara istemiş. Kimse vermemiş tabi. Müptezel bi dayımız var o dayanamamış bir tane çıkarmış tutturmuş dudaklarına. "oh sanki dün gibi son ayrılışımız" demiş dedem.

- sonuçta 30 sene içmemiş.

- ben o kadar iradeli değilim.

- yemin ederim içimi kararttın. O kadar kitap okudun. Kitap yüklü eşşeğin tahtına varissin. Kitaplardan bahset o zaman.
Tarihten bahset mesela, İbni Haldun’un, Homeros’un kitaplarındaki ilginç bölümlerden konuş. Evliya Çelebi’yi merak ettir mesela. Sanattan söz et. Osmanlı hattatlarından, Rönesans ressamlarından, antik Yunan heykeltıraşlarından bahset. İlginç bilgiler ver, bir insanın asla kendi dirseğini yalayamayacağını söyle.

– Daha neler!

- tamam o son öneri biraz şey oldu. Feyruz’u anlat, radyoda Ümmü Gülsüm konseri yayınlanırken koca Arap coğrafyasında caddelerde bir Allah’ın kulu kalmadığını söyle.
Zibil gibi film izliyordun bi ara onları anlat mesela?

- zevk vermiyor.

- ya bırak insanlar kendi aralarında tartışıp dursun. Kadınlar mı haklı erkekler mi, siyasi partiler de kim önde bırak tartışsın onlar sanane?

- bende onların arasında yaşıyorum. B. A. hakkında benimde fikrim var. Ortadoğu politikası beni de ilgilendiriyor.

- Ne diyeyim kardeşim ben sana, o zaman kendine bir emniyet sübabı oluştur.

– Nasıl?

- çok darlanınca arkadaşlarına derdini anlat.

-hmmm ok peki oldu o zaman görüşürüz bye kendine iyi bak.

İçimde hep böyle bir "fight club" var. Şizofrene bağladığım doğrudur...