"Bütün aydın (!) kadınlar (!) bugün profilini karartıyor ve bu mesajı sadece (!) kadınlara (!) gönder" mesajı aldım az önce.
On kişi bulursam başıma bi iş gelmesin diye göndereceğim tabi orası ayrı.
Küçük çocuk istismarı ne kadar iğrenç ise feminist derneklerin böyle zamanlarda ortaya çıkıp "bütün erkekler sapıktır" algısı yapması ayrı iğrenç.
Bir mücadele verilecek ise kadın erkek omuz omuza verir bu topraklarda bunu cinsiyetçiliğe indirgendiğinde olay, çıkar gruplarının olayı politize etme şovuna dönüşür.
Algıya gelmeyin...
***
Ve bir başka mesele...
"Benimde x-y-z arkadaşım var bizde Anadolu çocuuyuz bizde nişantaşı çocuuyuz" klişesine düşmek istemem ama gerçekten öyle.
Başka dinden, başka dinden değilse başka mezhepten, o da olmadı başka ideolojiden değilse başka partiden arkadaşlarımız hepimizin var.
Tribünde aynı takım için tezahürat yapıyor, otobüste birbirimize yer veriyor, camide saf tutuyor, bayram ziyaretinde denk geliyoruz.
Hiç bir zaman "ben bu insanlardan uzak durmalıyım" hissine iki yıl öncesine kadar kapılmadım...
Ne otobüste, ne camide, ne lokantada...
Ne zaman AK Parti'yi savunan açıklamalar yapmaya başladım, korkunç bir ötekileştirme yaşamaya başladım. "Cahilsin" sen diyemeyen "okumuşsun ama adam olamamışsın" demeye başladı.
Artık öyle bir noktaya getirdiler ki "ben bu insanlardan uzak durmalıyım" fikri bende huy şeklini aldı.
"Kaç paraya sattı seni baban saray cariyesi ol diye", "trollük yapıyor dediler senin için", "makarna kolisini bizim vergiler ile alıyorlar biliyorsun değil mi?" gibi ithamlar ile karşılaşmaya başlayınca bir şeyi anladım, ideolojinin militanı olmamak gerekiyor.
Eğer olursan, dil namlusuna sürdüğün her söz sadece muhatabında değil toplumda da derin yaralar açmaya başlıyor.
Öyle değil mi ama?
Ortak paydamızı saymaya kalksak doksandokuz şey çıkarırız. Ama bir ayrışma bizi kanlı bıçaklı yapıyor. Birbirimizi anlayacak zemin aramak yerine anlamamak için bin bahane üretiyoruz.
Mesela listemde Risale-i Nur talebeleri var adamlara FETÖ'cü muamelesi yapmaya hazır eli tetikte insanlar görüyorum. Yazıktır...
Ya da "eski gezici" dediğim insanları ayıplayanlar, bundan beş sene önce Gülen ölse mezarına çaput bağlayacak adamlar.
Ya da karşı taraf için konuşacak olursak, AK Partili olduğumdan beri psikolojik şiddete maruz kalıyorum.
Birlikte bir gelecek inşa etmek istiyorsak safları sıkışlaştırmalı, hep birlikte kabenin etrafında dönebilme iradesini gösterebilmeli, tek bayrak tek millet tek vatan tek devlet ülküsüne sıkıca sarılmalıyız.
On kişi bulursam başıma bi iş gelmesin diye göndereceğim tabi orası ayrı.
Küçük çocuk istismarı ne kadar iğrenç ise feminist derneklerin böyle zamanlarda ortaya çıkıp "bütün erkekler sapıktır" algısı yapması ayrı iğrenç.
Bir mücadele verilecek ise kadın erkek omuz omuza verir bu topraklarda bunu cinsiyetçiliğe indirgendiğinde olay, çıkar gruplarının olayı politize etme şovuna dönüşür.
Algıya gelmeyin...
***
Ve bir başka mesele...
"Benimde x-y-z arkadaşım var bizde Anadolu çocuuyuz bizde nişantaşı çocuuyuz" klişesine düşmek istemem ama gerçekten öyle.
Başka dinden, başka dinden değilse başka mezhepten, o da olmadı başka ideolojiden değilse başka partiden arkadaşlarımız hepimizin var.
Tribünde aynı takım için tezahürat yapıyor, otobüste birbirimize yer veriyor, camide saf tutuyor, bayram ziyaretinde denk geliyoruz.
Hiç bir zaman "ben bu insanlardan uzak durmalıyım" hissine iki yıl öncesine kadar kapılmadım...
Ne otobüste, ne camide, ne lokantada...
Ne zaman AK Parti'yi savunan açıklamalar yapmaya başladım, korkunç bir ötekileştirme yaşamaya başladım. "Cahilsin" sen diyemeyen "okumuşsun ama adam olamamışsın" demeye başladı.
Artık öyle bir noktaya getirdiler ki "ben bu insanlardan uzak durmalıyım" fikri bende huy şeklini aldı.
"Kaç paraya sattı seni baban saray cariyesi ol diye", "trollük yapıyor dediler senin için", "makarna kolisini bizim vergiler ile alıyorlar biliyorsun değil mi?" gibi ithamlar ile karşılaşmaya başlayınca bir şeyi anladım, ideolojinin militanı olmamak gerekiyor.
Eğer olursan, dil namlusuna sürdüğün her söz sadece muhatabında değil toplumda da derin yaralar açmaya başlıyor.
Öyle değil mi ama?
Ortak paydamızı saymaya kalksak doksandokuz şey çıkarırız. Ama bir ayrışma bizi kanlı bıçaklı yapıyor. Birbirimizi anlayacak zemin aramak yerine anlamamak için bin bahane üretiyoruz.
Mesela listemde Risale-i Nur talebeleri var adamlara FETÖ'cü muamelesi yapmaya hazır eli tetikte insanlar görüyorum. Yazıktır...
Ya da "eski gezici" dediğim insanları ayıplayanlar, bundan beş sene önce Gülen ölse mezarına çaput bağlayacak adamlar.
Ya da karşı taraf için konuşacak olursak, AK Partili olduğumdan beri psikolojik şiddete maruz kalıyorum.
Birlikte bir gelecek inşa etmek istiyorsak safları sıkışlaştırmalı, hep birlikte kabenin etrafında dönebilme iradesini gösterebilmeli, tek bayrak tek millet tek vatan tek devlet ülküsüne sıkıca sarılmalıyız.