Artık bu mektubu sana yazmam gerektiğine karar verdim. Bir şeyler ters gidiyor atam bulamıyoruz neyin ters gittini. Bu Tayyip bizi şişirip şişirip söndürüyor balon muamelesi yapıyor.

Ben ilk senin mezarına çocuk parkı yaptılar diye dellendim. Nasıl dellendiysem mahalleden üç beş arkadaşı toplayıp gittik. Söktüler parkı "mezarda park olur mu lan dedik" dosta düşmana korku verdik elimizde salıncak koltuğu ile. Sonra kahveden Muhsin abi çok acıktım ben dedi orada Cafe yapmışlar. Bi tost için yirmi lira verdik çıktık.

Muhsin abinin oğlu berke var 15 yaşında, "mezarda park olmaz da cafe olur mu abi" dedi bi şaşırdık tabi.

“Devlet katil değil, seri katil” diyeni partimizde tutunca da bi şaşırdık,

“Hayatta hiçbir şeyden tiksinmedim ‘şehitler ölmez vatan bölünmez’den tiksinmediğim kadar” diyene tepki verdik ama kovmadık kol kırıldı yen içinde kaldı,

“Bilmiyorum abi, PYD hakkında istihbari bilgim yok, terörist diyemem” diyene de pek ses çıkarmadık ama, fotoğrafını duvardan indirene tekmeyi bastık. Şimdi HDP ile ittifak yapıp asker ziyaret edeceğiz sen olsan kafan karışmaz mı atam?

Vekillerimizden biri çıktı “Hükümet dünyanın en doğru işini yapsa bile, alkışlamayız. Biz muhalefet partisiyiz…” dedi. Ben o zaman bi i**** sezmiştim ama halı sahada sol bek olan Serkan kardeşimiz "ama başkanımız alevi yanında olmak lazım" diyince ali aşkına erenler aşkına sustuk atam. Sahi atam Hüseyin amcamı neden bombalamıştın? O da yapmıştır bi i**** çok haklısın atam...

Atam bide sirtaki mevzusu var. Şimdi biz bunları denize döktüysek, bunların ataları yüzme dalında altın madalya sahibi ise, sınıra asker yığdıkları hafta sirtaki yapmamızın hikmeti nedir? Sende mi böyle dökmüştün çözemedim ki ben...

Çok tuttum senide cevaplarını bekliyorum öptüm bye