Hayatında ilk defa o kadar insanın karşısına çıkmıştı Adana'lı ikiz şehitlerin babası Ali Oruç. İçinde yangınlar varken "hepinizi saygı ile selamlıyorum" diye konuşmasına hafifçe eğilip bir milleti selamlayarak başladı, kendine hiç acımadan...

Ahmet Oruç 1991 doğumlu özel harekat polisiydi. Karısı 7 aylık hamileyken şehit oldu.

Kardeşi Mehmet Oruç'ta aynı dairede çalışıyordu. Helikopter pilotu olmak için eğitim alıyordu.

İkiz yavruları 15 Temmuz'da şehit olunca onları teşhis dahi edemeyen silahların seri numaralarından ancak kim oldukları anlaşılan evlatlarını anlatsın diye kürsüye çıkarılmıştı Ali abi...

"saygı ile selamlıyorum" lu giriş konuşmasından sonra "ikiz evlatlarım Ahmet ve Mehmet..." dediği yerde sesi gitti bi ara. Acı ağzına kadar geldi geldi de salondakilere ayıp olmasın diye kusamadı sanki...

"şehitler ölmez vatan bölünmez sözü kadar hiç bişeyden tiksinmiyorum" diyen insanların olduğu memlekette, salondan hep bir ağızdan "şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganı atılınca Ali abi okuyacağı metni unuttu, oğullarını unuttu, yetim kalan torununu unuttu yumruğunu kaldırdı havaya "şehitler ölmez vatan bölünmez" diye ağlamaya başladı...

O Anadolu babasıydı kimse yadırgamazdı.

Evlatlarım derken bin evlatlarım çıkarken ağzından "size onlar için yazdığım şiiri okuyacağım" dedi. Şiirin her kıtasını düzgün okuyordu ama "Ahmet'im Mehmet'im canım benim" derken sesinin çatallaşmasını omuzlarını düşmesini engelleyemiyordu. Babaydı o...

"kapalı kaldı o güzel evleriniz" mısrasına geldiğin de artık dayanamadı "ooyhh" diye bir ses çıktı istemsiz, acı koktu salon bir acıyı insanlar ilk defa koklama fırsatı buldu Ali abi ile...

Topladı kendini sesini düzeltti ama içinin yangını dağ dağ büyüyordu. "neden gelmiyorsunuz ikinizden biriniz.." dedi bıraktı kendini, elini yüzüne götürdü hıçkırdı. "kusura bakmayın" dedi..

O an kusuru düşünecek kadar Anadolu kokuyordu Ali abi, saygıyı edebi dert edecek kadar Anadolu insanıydı o.

"hepinizi saygı ile selamlıyorum" diye başladığı konuşmasını yine "hepinizi saygı ile selamlıyorum" diye bitirdi. Şiir bitti ama o da bitmişti...

Şimdi Ali abi şahsında bu insanlara "Anadolu çomarı" diyen, Nietsche'yi tanımadığı için Anadolu halkını yeterince oy vermeye müsait bulmayan bu insanların ilk seçim vaadi "teröristleri salıvermek".

Daha halkın dilini anlamayıp onların ferasetini takdir edemeyen adamlar "bisiklete bineceğim" diyor. Seçmeni de "bunca yıllık vekilsin neden daha önce binmedin" diye sormayı akıl edemiyor.