Babam çocukluğumdan beri "benim kızım kaymakam olacak" diye büyüttü beni. Oysa bana sorsalar ben evde kısır tarifi takip eden ev kadını olmak isterdim ama kimse sormadı sağlık olsun. Düşünsene hayatta ki tek derdin reçeli ne zaman yapman gerçeği ile buzluğa konulan dolmaların pirinçlerinin kırılıyor olması.

Tabi kulağa da hoş geliyordu o zamanlar ağır çekimde sesi boğup "koooymokom oloocook" diye hayal edince ağır bişeydi bu hoş, havalıydı.

Tercih zamanı geldi, bizim bir akraba var babam işini şansa bırakmadı "bilgisayarı varmış o yapsın evden işte" dedi. Zaten tüm tercihler yakın şehirlerin "siyasal bilimler fakülteleri" olacağı için iyi dedim yapsın yeaa.

Yaptı...

Tercih sonuçları açıklandı ama bende zerre heyecan yok, aldığım puana göre kesin yerleşirim ne olacağım da belli neyin heyecanını yapayım diye düşünürken, Marmara üniversitesi sosyoloji olduğunu görünce babam on dakika hiç konuşmadı. Sonra kalktı sessizce o akrabayı aradı. "Çoocuun yerleştirmesi bu olmuş" dedi. "İlk sıra gelmez diye bende bi tercih yapayım" dedim dedi o da.

Kaderim iki kişinin oynadığı Rus ruletinde sağ çıktığıma sevinmek olarak yol almaya başladı.

Babam hâlâ konuşmaz onunla...

Meral Akşener meydanlardan "devlet okuttuğu öğrenciye iş bulmak zorunda" gibi vaadlerde bulundu. Gerçi ancak rüzgar yaptı kadını kimse dinlemedi, ciddiye alan da olmadı.

Şimdi seçim falan derken LGS ve YGS sonuçları açıklandı malum. Ölüm kalım meselesi yapan bir sürü ailenin ve öğretmenin elinde yüz binlerce genç doktor olmaya, öğretmen olmaya zorlanacak.

Ama ben izninizle ebeveynlere sonra saydıracağım ne yapsın adamlar. Sistem ve mahalle bunu empoze ediyor.

Gençlere de saydırmak istemezdim ama dün minibüste yanımda duran kafam kadar kulaklığı ve içinde ne taşıdığını bilmediğim kocaman çantası ile telefonda arkadaşına öğle 13:00 "yeni kalktım kanka" derken gözünde ki çapak ile oynayan ergenismusu görünce haliyle dellendim.

Bu ülkede sabah erkenden kalkanlar sadece eski toprak insanlar, adam sabah namazına kalkar, sonra da işine gücüne bakar. Gençler ise dana gibi uyur bu ülkede. Erken kalktığım için beni ayıplayanlar var durum "genç dediğin sabaha kadar oturup öğleye kadar uyumalı" şeklinde öyle içselleştirilmiş.

Her şeyi birilerinden beklemeye başladı bu yüzden gençler; ya ebeveynlerinden ya da ''devlet baba''dan bekliyorlar. Kredi çeker, ödemez. Sonra da ''ben öğrenciyim bi kerem, ben bu ülke için okudum taam mı'' diye o en temel gramer kâidelerine dahi riâyet etmeden yazdığı konuştuğu kulak tırmalayan, göz kanatan o bozuk türkçesiyle saçma sapan argümanlar öne sürer kendini haklı çıkarmak için. Çoğunda haksızdır...

Türk gençlerine baktığım zaman sadece bir sürü görmeye başladım. Hangisinin olaylara karşı geliştirdiği orijinal bir fikri var? Hangisi farklı bir şeyler düşünebiliyor ya da en önemlisi, bunları toplum içerisinde müdafaa edebilme medenî cesaretine sahip? (anonim twitter hesapları sayılmıyor yalnız).

Orijinal üç beş genç var onlarda kapış kapış gidiyor zaten bknz; Rümeysa Dabak.

80 darbesinden sonra apolitik bir nesil yetiştirelim diye hükûmet yardakçıları, ''ne sağcıyım ne solcu, futbolcuyum futbolcu'' gibi dünyanın en abuk sabuk sloganı ile mundar etti bir nesli. Şimdi Z kuşağını biz kendi ellerimizle aynı politize sebepler ile mundar etmeye devam ediyoruz.

Ortalık "bu mini etekli bu dövmeli o zaman bunu işe almamalıyız çünkü bunlar vatan haini olabilir" diyenler ile "dün gece sahilde sevgilim ile öpüştük sonra iki bira içtik çünkü biz Muharrem İnce seçmeniyiz" diye hikayesine ekleme yapan siyasal şizofrenler ile dolu.

Devlet size iş bulmak zorunda filan değil önce orada anlaşalım. İşsiz olmanız sizin sorununuz. Yanlış bölüm seçmişsiniz, yanlış meslek istemişsiniz veya seçtiğiniz meslek/bölümde kâfi derecede başarılı olamamışsınız yâhûd sizinle aynı işi yapacak çok insan var, böylece iş gücü arz fazlası olduğundan reel ücretler düşük, siz de o ücretlerle iktifâ etmek istemiyorsunuz.

Bas bas bağırıyor millet her sene kpss'ye 150 milyon adam giriyor diye, gidip hala Kütahya'da işletme okuyorsan bu senin problemin devletin değil.

iibf mezunuysanız ve elinizden bir zanaat da gelmiyorsa, medya sektörüne kayın. staj sonrası gazeteler alıyorlar sizin gibileri. Devlet size bakmak zorunda değil tercih yapacaksanız bunu bilerek yapın.

He birde az adam olun edepli olun! Hayat karşı cinslerin ekseni etrafında döndürülemeyecek kadar tek ve biricik.