"Sülün Osman" efsanesini hemen hemen herkes duymuştur. Memur çocuğu olarak doğan Osman amca kısa boyuna rağmen neden "sülün" lakabını aldı hep merak etmişimdir.
Taksim'e paspas serip geçiş parası koyacak, dolmabahçe saat kulesinin önünde bakma ücreti alacak, 6. filoya ait savaş gemisini satacak, boğaz köprüsünü kiralayacak adamları nereden bulduğunu merak ettiğim gibi.
Karısı ikinci çocuğuna hamileyken öğrenmiş müteahhit olmadığını. Sonra ünlü olunca ufak bir kaç rol bile vermişler bu amcaya. 21 yıllık karısına "artist adama saygısızlık yapıyor" diye dava açınca, karısı mahkemede "senden artist mi olur tipsiz herif" diyip bir gerçeğe parmak basmıştır.
Ama gerçek herkesin umurunda değildi. Devletin bile...
Öyle olsa neden Sülün Osman'a hapishanede "alın teri ile yaşamak" diye konferans verdirsinlerki?
Selçuk Parsadan vardı. Öztorun paşanın sesini taklit edip Tansu Çiller'i aramış, "kemalist derneği kurduk bize yardım edin" demişti. Örtülü ödenekten 5.5 milyar parayı cukkalayınca yakayı ele vermiş "size baba diyebilir miyim" diyen Tansu Çiller'i mahcup etmişti.
Kastelli olayını duymayan kaldı mı?
1980'lerde başlayan banker furyasında yıldızı parladı. Yıllık enflasyon yüzde 30 iken aylık yüzde 12 faiz ile para topluyordu. Milli gelirin 70 milyon dolar olduğu günlerde Kastelli'nin elinde 100 milyar para toplanmıştı. 40 bankanın, bankerleri safdışı bırakan karara imza atmasıyla işler birden tersine döndü. İflas eden Kastelli yurt dışına kaçtı.
Eyüplü Halit sık sık cezaevine düşmüş. Yine böyle hapse girmiş, tahliyesine bir gün kala koğuşa yeni bir mahkûm girmiş. Halit bunu kömürlüğe götürüp, "Bak kardeşim, bu koğuşun sobası bana ait. Ama ben yarın çıkıyorum. Sobanın yanmasından ben sorumluyum ve her gün diğer mahkumlardan beşer kuruş alarak yolumu bulurum. Seni sevdim, 15 lira verirsen bu sobayı sana satarım" demiş. Zavallıdan 15 lirayı kapan Eyüplü ertesi gün cezaevinde ayrılmış.
Ve son olarak Çiftlik Bank olayı...
Uzatmayacağım tek bir soru soracağım "Çiftlik Bank mağdurlarının zararlarını devlet karşılasın" diyerek Çiftlik Bank'ı banka zanneden adamın muhalefet olduğu memlekette halkın kandırılmasını neden yadırgıyorsunuz?
Taksim'e paspas serip geçiş parası koyacak, dolmabahçe saat kulesinin önünde bakma ücreti alacak, 6. filoya ait savaş gemisini satacak, boğaz köprüsünü kiralayacak adamları nereden bulduğunu merak ettiğim gibi.
Karısı ikinci çocuğuna hamileyken öğrenmiş müteahhit olmadığını. Sonra ünlü olunca ufak bir kaç rol bile vermişler bu amcaya. 21 yıllık karısına "artist adama saygısızlık yapıyor" diye dava açınca, karısı mahkemede "senden artist mi olur tipsiz herif" diyip bir gerçeğe parmak basmıştır.
Ama gerçek herkesin umurunda değildi. Devletin bile...
Öyle olsa neden Sülün Osman'a hapishanede "alın teri ile yaşamak" diye konferans verdirsinlerki?
Selçuk Parsadan vardı. Öztorun paşanın sesini taklit edip Tansu Çiller'i aramış, "kemalist derneği kurduk bize yardım edin" demişti. Örtülü ödenekten 5.5 milyar parayı cukkalayınca yakayı ele vermiş "size baba diyebilir miyim" diyen Tansu Çiller'i mahcup etmişti.
Kastelli olayını duymayan kaldı mı?
1980'lerde başlayan banker furyasında yıldızı parladı. Yıllık enflasyon yüzde 30 iken aylık yüzde 12 faiz ile para topluyordu. Milli gelirin 70 milyon dolar olduğu günlerde Kastelli'nin elinde 100 milyar para toplanmıştı. 40 bankanın, bankerleri safdışı bırakan karara imza atmasıyla işler birden tersine döndü. İflas eden Kastelli yurt dışına kaçtı.
Eyüplü Halit sık sık cezaevine düşmüş. Yine böyle hapse girmiş, tahliyesine bir gün kala koğuşa yeni bir mahkûm girmiş. Halit bunu kömürlüğe götürüp, "Bak kardeşim, bu koğuşun sobası bana ait. Ama ben yarın çıkıyorum. Sobanın yanmasından ben sorumluyum ve her gün diğer mahkumlardan beşer kuruş alarak yolumu bulurum. Seni sevdim, 15 lira verirsen bu sobayı sana satarım" demiş. Zavallıdan 15 lirayı kapan Eyüplü ertesi gün cezaevinde ayrılmış.
Ve son olarak Çiftlik Bank olayı...
Uzatmayacağım tek bir soru soracağım "Çiftlik Bank mağdurlarının zararlarını devlet karşılasın" diyerek Çiftlik Bank'ı banka zanneden adamın muhalefet olduğu memlekette halkın kandırılmasını neden yadırgıyorsunuz?