Gizli Haçlı Komitesi, Reis'e baktığında, önce Sultan Abdulhamid'i, sonra Şanlı Osmanlı'yı ve nihayetinde hilafet'i görüyor...

Hal böyle olunca da, bir zamanlar kendileri açısından en büyük kâbus olan Hilafet sancağının, Türkiye'de yeniden dalganacak olmasından korkuyorlar.

Zira çok biliyorlar ki, Hilafet onların maddi ve manevi tüm sömürü ağlarını dağıtabilecek tek güçtür. Buna mâni olmak içinde terör belası ile beraber, Türkiye'de laiklik fitnesinide her daim diri tutmaya çabalıyorlar.

Aynı zaman sivil islami hizmetleri hedef alarak, İslami yaşantımıza darbe vurmak istiyorlar. Bir yandan da, aile yapımızı çökertecek projeleri ardı ardına hayata geçiriyorlar. Bu konuda en büyük silahları ise cezbederek yıkan bir gücü olan medya ve inancımıza muhalif kanunlardır.

Velhasıl, tüm mazlumların ve özellikle de İslam aleminin tek umudu olan ülkemize karşı açılan cephelerin had ve hesabı yoktur.

Bu nedenle bilinçli bir müslüman olarak, hadsiz cephelerden yapılan saldırılara karşı ayık olmalı ve yetişen neslimizin islami bir hassasiyette olması için elimizden geleni yapmalıyız.

Hem bilmeliyiz ki, bu toprakları bize vatan yapan ecdadımızın en büyük gayesi, İslam'ın siyasi izzeti olan Hilafet sancağını kıyamete kadar dalgalandırmaktı. Yani bu topraklar bize vatan olmuşsa, bunun en büyük nedeni Hilafet sevdasıdır.