MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan Feminizm Terör Örgütünü karşısına almak pahasına, "Ne yaparsak yapalım Türkiye'de evlilikler azalıyor. Buna karşın boşanmalar artıyor" diye konuştu.
TÜİK verilerine göre; 2017'de evlenmelerin yüzde 4 azaldığına, boşanmaların ise yüzde 2 arttığına dikkati çeken Aycan, "Sokakta kavga var, kadın cinayeti var" diyen Aycan, boşanmaların başlı başına bir sorun teşkil ettiğini ancak çocuklu ailelerin boşanmasının daha da önemli olduğunu ifade etti.
Çocuklu ailelerin boşanması sonrasında velayet ve nafaka sorunu yaşandığını, çocukların icralık hale gelmesinin söz konusu olduğunu dile getiren Aycan, "Konuyla ilgili MHP Grubu olarak Meclise kanun teklifi verdik. Bunun bir an önce gündeme getirilmesini bekliyoruz ya da siz teklif verin, sizin teklifinizi konuşalım ama bir an önce bu sorunları çözelim" dedi.
Medeni Kanunu'na göre, boşanmanın ardından velayetin tek başına anne veya babadan birine verildiğini, bunun haksızlık olduğunu söyleyen Aycan, şöyle devam etti:
"....Kimseye 'Çocuğundan vazgeçin' diyemezsiniz. Dünyanın geldiği nokta budur. Bizim Medeni Hukukumuz ise çocuğun velayetini tek taraflı veriyor. Bunun kaldırılması lazım.... Cennet annelerin ayağı altındadır ama babalar da kötü insanlar değildir. Hepsini peşinen kötü olarak kabul etmek ve çocuğundan vazgeçmesini istemek de hak değildir" dedi.
Ne yazık ki, sayın Aycan'ın değindiği haksızlık zaman zaman cinnetlere sebep olabiliyor. Nede olsa her insan, haksızlıklar karşısında soğukkanlı kalamayabilir.
Bu nedenle, nerdeyse tamamını ithal ettiğimiz sözde medeni öz de ilkel kanunumuzu derhal çöpe atarak, yerli, milli ve hatta dini bir Medeni Kanunu getirmemiz elzemdir.
Aksi halde bu konuda yaşadığımız sosyal çöküş artartarak devam edecektir. Allah bizi bu hale düşmekten muhafaza eylesin.
***
Bahçeli...
Böyle bir dönemde Devlet Bahçeli siyasi çıkar peşinde koşarak, Reis'e destek değil, muhalafet olsaydı; MHP'nin oyunu çok daha yükseklere taşırdı. Tahminime göre şuan en az %20 oy alacak potansiyele yükselirdi. Böyle bir durum şüphesiz ki MHP'yi siyaset meydanında çok daha etkili bir hâle getirirdi.
Lakin şu an Cumhurbaşkanı'mız, Reis değil Muharrem İnce olurdu. Zira Başkanlık seçimlerinde Zillet İttifakı %48 oy aldı. Eğer Bahçeli'de aday olsa, o da %7-10 oy alırdı ki, böyle bir tablo da Reis, %50'nin altında kalırdı ve CHP Başkanlığı alırdı. Bu sonuç ise ülkemiz için sonun başlangıcı olurdu.
Yani demem o ki, Devlet Bahçeli'nin de farklı açılardan ifade ettiği gibi; Cumhur İttifakı'na destek vermek bir tercih değil, zarurettir. Bu zaruretin esas nedeni de, Zillet İttifakı değil, Zillet İttifakı'nın arkasındaki karanlık guçlerdir.
Elhasıl bir Müslüman olarak bize düşen ise, Cumhur İttifakı'na tam destek vermektir. Elbette eleştirilerimiz olacaktır. Lakin bu eleştirilerimizi oylarımıza yansıtmamalıyız.
Allah yâr ve yardımcımız olsun...