Konuşmacı: Sümeyye Erdoğan Bayraktar
Konu: Toplumsal ve Siyasal Hayatta Kadın
Kadınlar hakkında konuşan ve karar verenler hep erkekler olmuştur. Muhtemelen, yazıyı ben yazdığıma göre yine aynı şey tekrarlanacak diye düşünebilirsiniz şimdi.. Haklısınız. Ama ben sadece izlenim yazacağım.
Reis'simizin değerli kızı, oldukça başarılı gönüllü danışmanı, Selçuk Bayraktar'ın eşi bir anne, Arapça, İngilizce ve Almancaya iyi derecede hakim ve Kadem derneğinin kurucu başkan yardımcısı olan Sümeyye Erdoğan Bayraktar, plarformumuza misafirdi. Daha önce de defalarca misafirimiz olmuştu ama bu defa Reis'imiz babası gibi, abisi Bilal Bey gibi, değerli eşi Selçuk Bey gibi konuşmacı olarak katılımcımızdı.
"Selamün aleyküm" diyerek başladı konuşmaya ve hemen konuya girdi.
Dikkatimi çeken şöyle bir durum vardı. Heyecanlıydı... Neşeli ve mutlu bir hali vardı. Değerli eşi ile gelmişti ve konuşma başlamadan hemen önce anlatılan fıkradan belki, devamlı gülümsüyordu.
Konu uzayacak ve ilgisi yok ama önce fıkrayı anlatacağım... Tamamen gerçek.
Selçuk Bayraktar, malum SİHA mucidi. ABD'nin en itibarlı teknoloji üniversitesi MIT'den birincilikle mezun ve tüm zamanlarının en iyi ikinci tez puanı sahibi bir dahi...
Selçuk Beyin babası bu SİHA ve Afrin başarıları sırasında memleketine gider.
Kadınlar hakkında konuşan ve karar verenler hep erkekler olmuştur. Muhtemelen, yazıyı ben yazdığıma göre yine aynı şey tekrarlanacak diye düşünebilirsiniz şimdi.. Haklısınız. Ama ben sadece izlenim yazacağım.
Reis'simizin değerli kızı, oldukça başarılı gönüllü danışmanı, Selçuk Bayraktar'ın eşi bir anne, Arapça, İngilizce ve Almancaya iyi derecede hakim ve Kadem derneğinin kurucu başkan yardımcısı olan Sümeyye Erdoğan Bayraktar, plarformumuza misafirdi. Daha önce de defalarca misafirimiz olmuştu ama bu defa Reis'imiz babası gibi, abisi Bilal Bey gibi, değerli eşi Selçuk Bey gibi konuşmacı olarak katılımcımızdı.
"Selamün aleyküm" diyerek başladı konuşmaya ve hemen konuya girdi.
Dikkatimi çeken şöyle bir durum vardı. Heyecanlıydı... Neşeli ve mutlu bir hali vardı. Değerli eşi ile gelmişti ve konuşma başlamadan hemen önce anlatılan fıkradan belki, devamlı gülümsüyordu.
Konu uzayacak ve ilgisi yok ama önce fıkrayı anlatacağım... Tamamen gerçek.
Selçuk Bayraktar, malum SİHA mucidi. ABD'nin en itibarlı teknoloji üniversitesi MIT'den birincilikle mezun ve tüm zamanlarının en iyi ikinci tez puanı sahibi bir dahi...
Selçuk Beyin babası bu SİHA ve Afrin başarıları sırasında memleketine gider.
Memleket dediysek Trabzon...
Köylü habire SİHA nasıl bir şeydir sorar, baba da mühendis ve uzun uzun açıklar.
"Bu insansız hava aracı...
"Bu insansız hava aracı...
Dünyanın en iyisi.
9 metre en ve boy.
Sessiz.
İçinde 44 tane bilgisayar ve ayrı yazılım var.
9 bin metre yükseğe çıkıyor.
Bir ton mühimmat taşıyor.
Yüzde 98 yerli..."
Dinleyenlerden konuya en ilgili ve en hakim olanlardan biri sözünü keser.
"Tamam uşağum hepsinu anladuk da, ha bu şimdi kaç kişi alayi...
Dinleyenlerden konuya en ilgili ve en hakim olanlardan biri sözünü keser.
"Tamam uşağum hepsinu anladuk da, ha bu şimdi kaç kişi alayi...
...
Gün gelecek insansız hava aracına biz çok kişi sığdıracağız. O da olacak.
Evet... Sümeyye Hanım gülümsüyordu.
Gün gelecek insansız hava aracına biz çok kişi sığdıracağız. O da olacak.
Evet... Sümeyye Hanım gülümsüyordu.
Çok şey anlattı... Aklımda kalanların bazılarını yazacağım.
"Adalet ve güç kavramları davranış olarak gelişmeyenler şiddete baş vurur.
"Adalet ve güç kavramları davranış olarak gelişmeyenler şiddete baş vurur.
Ona sopayla vurmadım, her zaman dövdüğüm gibi dövdüm ama öldü, diyen kocanın ne anlattığının, nasıl öldürdüğünün önemi var mı?
Adalet, hakkaniyet, vicdan... Bu üç unsur toplumda kadının yerini belirler.
Eşit işe eşit ücret diyen materyalist düşünceyi reddediyoruz. Hamile kadın eksik iş yapabilir ama taşıdığı bebek bu toplumun bir parçasıdır. Toplum hizmetidir.
Adalet, hakkaniyet, vicdan... Bu üç unsur toplumda kadının yerini belirler.
Eşit işe eşit ücret diyen materyalist düşünceyi reddediyoruz. Hamile kadın eksik iş yapabilir ama taşıdığı bebek bu toplumun bir parçasıdır. Toplum hizmetidir.
Ayrım olmamalıdır.
Anne çocuk ilişkisi çok güzeldir. Anne olunca anladım bunu. Ama daha güzeli var, baba çocuk ilişkisi...
Hiç bir siyasi ya da ekonomik mesele aile kurumundaki huzurdan daha "makro" olamaz.
Doktora için, akademik kariyer için uykusuz kalmak yüceltilirken, çocuk için uykusuz kalmak hep bahane olmuştur. Bu toplumsal bir kayıptır. Doktora cv'ye yazılan bir artı iken, çocuk sanki saklanacak eksi olmuştur. Bu da kayıptır.
Kadın erkek ilişkileri... Kadın toplumdan soyutlanamaz. Soyutlama isteyenlere soruyorum, tesettür Kuran'da bir arada yaşama gereği olarak emredilmemiştir midir?"
Bunlar... Özet olarak söyledikleri... Ben şahsen kadın konusuna fazla girmek istemem. Ama oluyor işte bazen...
Dünyada çocuk ölümleri artarken, kadına şiddet artarken, taciz ve tecavüz artarken bu konular konuşulmadan olmuyor.
Dünyayı 5 büyük silah tüccarı parsellemişken, küresel şeytani patronlar paranın olduğu her yerde söz sahibi iken bu konularla da ayaklarımızı yere basmamız gerekiyor.
Zihniyet devrimi çok önemli. 24 Haziran da bunun için önemli bir basamak...
Selam ve dua ile.
Anne çocuk ilişkisi çok güzeldir. Anne olunca anladım bunu. Ama daha güzeli var, baba çocuk ilişkisi...
Hiç bir siyasi ya da ekonomik mesele aile kurumundaki huzurdan daha "makro" olamaz.
Doktora için, akademik kariyer için uykusuz kalmak yüceltilirken, çocuk için uykusuz kalmak hep bahane olmuştur. Bu toplumsal bir kayıptır. Doktora cv'ye yazılan bir artı iken, çocuk sanki saklanacak eksi olmuştur. Bu da kayıptır.
Kadın erkek ilişkileri... Kadın toplumdan soyutlanamaz. Soyutlama isteyenlere soruyorum, tesettür Kuran'da bir arada yaşama gereği olarak emredilmemiştir midir?"
Bunlar... Özet olarak söyledikleri... Ben şahsen kadın konusuna fazla girmek istemem. Ama oluyor işte bazen...
Dünyada çocuk ölümleri artarken, kadına şiddet artarken, taciz ve tecavüz artarken bu konular konuşulmadan olmuyor.
Dünyayı 5 büyük silah tüccarı parsellemişken, küresel şeytani patronlar paranın olduğu her yerde söz sahibi iken bu konularla da ayaklarımızı yere basmamız gerekiyor.
Zihniyet devrimi çok önemli. 24 Haziran da bunun için önemli bir basamak...
Selam ve dua ile.