Ne yazık ki, muhafazakar seçmende, oy kullanma oranı diğer tarafa nazaran daha düşüktür.
Oysa ki, şunu iyi anlamak lazım. Oy vermemek, seçime giren tüm partilere aynı oranda destek vermek anlamına gelir.
Yani; "Ülkeyi hangisi yönetirse yönetsin, benim için önemi yok." Veya "Devletin yönetiminde hangi partinin ne kadar ağırlığı olursa olsun, benim için farkermez." demektir.
Yani oy kullanmayan bir vatandaş, hiç istemediği bir parti ile diğerlerini aynı değeri vermiş olur ki, akıl ve fikir sahibi bir insan için bu durum kabul edilemez.
Zira bir ülkenin kaderi, o ülkede yaşayan herkesin ortak kaderidir. Oy kullanmak ise, ülkenin kaderi için, elinden geleni yapmak demektir. Yani bir cihette tevekkül anlayışımızın bir gereğidir.
Bu nedenle özellikle bir müslümanın, oy kullanmama gibi, bir lakayıtlığa hakkı yoktur. Hatta bu nedenle inancımıza göre, Ehven-i Şer diye bir düstur vardır. Yani hepsi kötü olsa bile, en az kötüye rey vermek gerekir ve bu islam'i bir vazifedir.
***
Reis yaptığı konuşmada; "Türkiye'yi faiz belasından kurtaracağız;
Ekonomide her kötülüğün anası faizdir. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Bunun lobisi finans kuruluşlarıdır. Devletin bankaları da bu işin içindedir. Bu işi çözmemiz lazım. Çözeceğiz, er geç çözeceğiz. Bizim aldığımız bu noktadaki eğitim budur. Biz George'un ağzına bakarak hareket edemeyiz, Hans’ın ağzına bakarak hareket edemeyiz!
Eğer onların ağzı ile hareket etseydik 15 yıl önceki Türkiye bugün de olurdu. Gerek başbakanlığım, gerek cumhurbaşkanlığım döneminde hep bunları yıkmaya çalıştık. Başarılı olduğumuz zamanlar oldu, olamadığımız zamanlar oldu. Bunu çözmemiz lazım. Bütün adımlarımızı bunun üzerine yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Faiz belası, haksız ve emeksiz kazancın kapısıdır. Bu kapının açık tutulmasına müsade etmek, ekonomi gemisinde, giderek büyüyen bir delik açmak demektir. Zira üretimin en büyük düşmanı faizdir. Allah devletimizi ve milletimizi bu belâdan muhafaza eylesin.
Oysa ki, şunu iyi anlamak lazım. Oy vermemek, seçime giren tüm partilere aynı oranda destek vermek anlamına gelir.
Yani; "Ülkeyi hangisi yönetirse yönetsin, benim için önemi yok." Veya "Devletin yönetiminde hangi partinin ne kadar ağırlığı olursa olsun, benim için farkermez." demektir.
Yani oy kullanmayan bir vatandaş, hiç istemediği bir parti ile diğerlerini aynı değeri vermiş olur ki, akıl ve fikir sahibi bir insan için bu durum kabul edilemez.
Zira bir ülkenin kaderi, o ülkede yaşayan herkesin ortak kaderidir. Oy kullanmak ise, ülkenin kaderi için, elinden geleni yapmak demektir. Yani bir cihette tevekkül anlayışımızın bir gereğidir.
Bu nedenle özellikle bir müslümanın, oy kullanmama gibi, bir lakayıtlığa hakkı yoktur. Hatta bu nedenle inancımıza göre, Ehven-i Şer diye bir düstur vardır. Yani hepsi kötü olsa bile, en az kötüye rey vermek gerekir ve bu islam'i bir vazifedir.
***
Reis yaptığı konuşmada; "Türkiye'yi faiz belasından kurtaracağız;
Ekonomide her kötülüğün anası faizdir. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Bunun lobisi finans kuruluşlarıdır. Devletin bankaları da bu işin içindedir. Bu işi çözmemiz lazım. Çözeceğiz, er geç çözeceğiz. Bizim aldığımız bu noktadaki eğitim budur. Biz George'un ağzına bakarak hareket edemeyiz, Hans’ın ağzına bakarak hareket edemeyiz!
Eğer onların ağzı ile hareket etseydik 15 yıl önceki Türkiye bugün de olurdu. Gerek başbakanlığım, gerek cumhurbaşkanlığım döneminde hep bunları yıkmaya çalıştık. Başarılı olduğumuz zamanlar oldu, olamadığımız zamanlar oldu. Bunu çözmemiz lazım. Bütün adımlarımızı bunun üzerine yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Faiz belası, haksız ve emeksiz kazancın kapısıdır. Bu kapının açık tutulmasına müsade etmek, ekonomi gemisinde, giderek büyüyen bir delik açmak demektir. Zira üretimin en büyük düşmanı faizdir. Allah devletimizi ve milletimizi bu belâdan muhafaza eylesin.