Baktığım, gördüğüm ve sonuca vardığım bir durum var... Gönüllerdeki memnuniyet katsayısı durumu.
Hani Üstad Necip Fazıl der ya:
"Durum diye bir laf var, buyurunuz size durum;
Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodrum..."
Düşünüyorum. Bu ülkede var olmaya çalışanlardan olduğum için düşünüyorum. 2000'li yılların başından bugüne mevcut Türkiye gözlerimin önünden geçiyor.
Hükümet, çok ama çok şey yaptı. Arada en az üç-beş Türkiyelik de, hiç de yabana atılmayacak fark var.
Bazen hafızamı yoklar ve bir memnuniyet anketi yaparım kendi kendime. TÜİK verileri umurumda değil. Bütün veriler de var üstelik elimin altında.
Bu hükümetten en az memnun olanlar, TÜSİAD ve çevresi... Yöneticileri ve çalışanları da dahil bunlara.
Hükümetten veya AK Parti’den ikinci en az memnun olanlar ise, memurlar... Şu memur zihniyetli memurlar...
Özellikle de, asgari ücret seviyesinden, iki asgari ücret seviyesinin biraz üzerine çıkmış olan memur zihniyetli memurlar.
Neden memnun değiller bunu sorgulamasının yapılması gerek. Sadece nankörlük olamaz. Ya da sadece çalıntı memur sınavı ile kadrolaştıklarından da olmamalı...
Ama bir sıkıntı var...
En az memnuniyet sıralamasında, çiftçiler de hafiften baş göstermeye çalışıyorlar ama o kadar güçsüz düştüler ki... Kıpırdayamıyorlar. Mecalleri yok. Ama tehlike sinyali veriyorlar, bu kesin...
Esnaf mı?
Konjonktürel değişime göre haline şükretsin. Gelişen ve hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler karşısında hükümete suç bulan esnaf, biraz da kendine öz eleştiri yapmalıdır.
Yatırım yapacak parası olduğuna şükretmelidir...
Bir tespitim daha var.
"En fazla memnuniyet duyması gerekenler kim olmalı?" denirse... Gayrimenkul sahipleri derim... Ama bunlar nankörlerin başında geliyor.
Kümes gibi yerlerden 700-800 lira kira alan ev sahipleri, hepiniz mi fırsatçısınız? İyi ev sahipleri elbette var... Ama kimi kastettiğimi anlayanlar, anladı.
20 yıldır etrafımızda hep savaşlar ve krizler var. Ve hep göç aldık. Emlak fiyatları bu nedenle hiç geri gitmedi. Şimdi biraz faizler yükseldi de kredi ile ev alanlar azaldı diye emlakçılar ağlasa da... ağlayanlara bakmayın siz.
Memur ağlıyor... Doktor, mimar ve müteahhit ağlıyor… Gayrimenkul sahipleri ağlıyor…
Piyasaları iyi tahmin edebilen bir borsacı karakteri olarak "emzik fabrikası mı açsam" diyorum bazen... Kısa yoldan zengin olurdum.
Ebu Müslim Horasaniye atfedilir. Emeviler için şöyle demiştir:
"Onlar, dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Düşmanlarını ise kazanmak için kendilerine yakın tuttular. Uzak tutulan dost, düşman oldu. Yakın tutulan düşman, dost olmadı."
İnşallah bizim sonumuz hayırlı olur.
"Selam O'ndan ve dua O'nadır" diye sırf bu nedenle sık sık tekrarlıyorum. İhmal etmeyelim.
Selam ve dua ile...
Hani Üstad Necip Fazıl der ya:
"Durum diye bir laf var, buyurunuz size durum;
Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodrum..."
Düşünüyorum. Bu ülkede var olmaya çalışanlardan olduğum için düşünüyorum. 2000'li yılların başından bugüne mevcut Türkiye gözlerimin önünden geçiyor.
Hükümet, çok ama çok şey yaptı. Arada en az üç-beş Türkiyelik de, hiç de yabana atılmayacak fark var.
Bazen hafızamı yoklar ve bir memnuniyet anketi yaparım kendi kendime. TÜİK verileri umurumda değil. Bütün veriler de var üstelik elimin altında.
Bu hükümetten en az memnun olanlar, TÜSİAD ve çevresi... Yöneticileri ve çalışanları da dahil bunlara.
Hükümetten veya AK Parti’den ikinci en az memnun olanlar ise, memurlar... Şu memur zihniyetli memurlar...
Özellikle de, asgari ücret seviyesinden, iki asgari ücret seviyesinin biraz üzerine çıkmış olan memur zihniyetli memurlar.
Neden memnun değiller bunu sorgulamasının yapılması gerek. Sadece nankörlük olamaz. Ya da sadece çalıntı memur sınavı ile kadrolaştıklarından da olmamalı...
Ama bir sıkıntı var...
En az memnuniyet sıralamasında, çiftçiler de hafiften baş göstermeye çalışıyorlar ama o kadar güçsüz düştüler ki... Kıpırdayamıyorlar. Mecalleri yok. Ama tehlike sinyali veriyorlar, bu kesin...
Esnaf mı?
Konjonktürel değişime göre haline şükretsin. Gelişen ve hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler karşısında hükümete suç bulan esnaf, biraz da kendine öz eleştiri yapmalıdır.
Yatırım yapacak parası olduğuna şükretmelidir...
Bir tespitim daha var.
"En fazla memnuniyet duyması gerekenler kim olmalı?" denirse... Gayrimenkul sahipleri derim... Ama bunlar nankörlerin başında geliyor.
Kümes gibi yerlerden 700-800 lira kira alan ev sahipleri, hepiniz mi fırsatçısınız? İyi ev sahipleri elbette var... Ama kimi kastettiğimi anlayanlar, anladı.
20 yıldır etrafımızda hep savaşlar ve krizler var. Ve hep göç aldık. Emlak fiyatları bu nedenle hiç geri gitmedi. Şimdi biraz faizler yükseldi de kredi ile ev alanlar azaldı diye emlakçılar ağlasa da... ağlayanlara bakmayın siz.
Memur ağlıyor... Doktor, mimar ve müteahhit ağlıyor… Gayrimenkul sahipleri ağlıyor…
Piyasaları iyi tahmin edebilen bir borsacı karakteri olarak "emzik fabrikası mı açsam" diyorum bazen... Kısa yoldan zengin olurdum.
Ebu Müslim Horasaniye atfedilir. Emeviler için şöyle demiştir:
"Onlar, dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Düşmanlarını ise kazanmak için kendilerine yakın tuttular. Uzak tutulan dost, düşman oldu. Yakın tutulan düşman, dost olmadı."
İnşallah bizim sonumuz hayırlı olur.
"Selam O'ndan ve dua O'nadır" diye sırf bu nedenle sık sık tekrarlıyorum. İhmal etmeyelim.
Selam ve dua ile...