Herkesin "benim kalbim temiz" dediği ve yine herkesin "doğru bildiğimi yapıyorum" dediği bir dünyada yaşıyoruz.
Kibri doğrulukla yoğuruyor, tevazuyu kibirle mayalıyoruz. Amca, öyle mütevazi selam alıyor ki, sağ elini en geniş açıdan ağır çekimle kalbinin üstüne öyle konduruyorki... Sanırsınız ki... Sanki küçük dağları o yaratmış, bazı çağları o açıp o kapatmış...
Kibirden arınmış kim var ki acaba bu dünyada?
Mesela... Ben "ben bir günahkarım" dedikten hemen sonra, biri kalkıp bana hakaret etse, belki azıcık sabır, susarım ama peşinden bir de iftira atsa... Kendimi kontrol edebileceğimi hiç sanmıyorum.
Bu kadarla kalmasam, hatta... "Ben bir aptal ve gerizelalıyım. Enayinin önde gideni, beceriksizin biriyim" desem de devam eden etki-tepki çok farklı olabilir mi? Dedim bunları... Milyonların okuyabileceği şekilde, herkese açık bu platformda dedim. Sonuç farketmedi.
Bana "embesilliğin resmini çizebilir misin?" deseler... Çizerim.
"Tarifini yap" deseler... Yaparım. O kadar kolay ki... Önce kendime benzetirim, sonra nefret ettiğim herkese.
Sonuç: Ben kibirliyim, evet... Kibirli, egoist, agresif ve günahkar biriyim. Bazılarına göre yürüyen ego, hayatta tek başarısı başarısızlık olan biri... Varoşum, bunu zaten bilmeyen bi Trump kaldı sanıyorum.
Rabbim, nefs vermiş bana... Benim için billur kulelerle donatılmış faziletli dağlardan sevaplar, bataklık ve logar kokan çamurdan günahlar yaratmış.
Bana o kadar çok hakaret eden, o kadar çok iftira atan oldu ki... Çoğunu unuttum. Sineye çektim. Hesap günü unutmaz diyorum ve kimseye hakkımı helal etmiyorum, etmeyeceğim. Ama şu var dünyalık tüm gelirlerini hesabıma yatıranlara belki hakkımı helal edebilirim.
Şimdi "saçmalama!" diye düşünenleri duyuyorum. "Lan!" diyorum burada... "Sen daha benim için dünyalığına kıyamazken, ben sana ahiretimi niye bağışlayayım..."
Ben çamur karakterli biriyim. Aklınıza gelen, ana babamı etkilemeyen başka hakaretler de icat edip, bana yazabilir söyleyebilirsiniz.
Teşekkür ederim, hakaretler için. Tekrar teşekkür ederim. Tamam iftira da atabilirsin. Tükürmek mi istiyorsun... Eyvallah.
Bunları ifade ederken de acaba kibirleniyor muyum? İçimde ne var? Gerçekten bilmiyorum. Ama olabilir. Bunların yazdıktan sonra bana bayağı bir insan "sen kibirli ve kötü birisin" dedi.
Haklı olabilirler... Kibir kötüdür. Ben de, "iyi biriyim" demedim zaten. Kibirliyim. Çünkü, mütevazi botlar, topuklu ayakkabılar ve soğuk namlular altında çok ezildim. Süslü, pahalı ve havalı elbise rüzgarları ile çok kovalandım. Karınca yuvalarını incelediler, mikropları ve virüsleri incelediler, daha küçük şeylere değer verdiler ama benim dünyama değer vermediler. Çünkü, bir nefes kadar değeri olmayan kuruşlarla hayatımı çok satın aldılar. Çünkü, alabilmek için kuruşun büyük olmasını şart koştular. Güçlü olmak ve ayakta kalabilmek için kibirli olmaya taammüden azmettiğim çok oldu.
Şu var ki... Rabbime havale ediyorum ki...
Küfre karşı, zalime karşı ve yanlış bildiğim her şeye karşı mazlumun yanında, güçsüz olanın yanında çok kibirli oldum.
Kibirli olmaksa bunun adı evet kibirliyim. Başkalarının süslü sözlükleriyle benim yaşadığım kavramları nasıl ve ne şekilde tanımladıkları umurumda değil...
Ben kime mütevazi olacağımı iyi bilirim.
Rayting dünyasında kibirli olmayanın işi de neymiş? Kimse kıvırmasın, dans etmesin, yalan söylemesin. Çok var mı sahi, benden bizden?
Sanmıyorum ama...
Yalan, yaratılanı inkardır. Yalanın ne anlama geldiğini iyi bilmek lazımdır. Çok tehlikeli...
Tevazu olarak, selamımız var, bizim. O'ndan gelen ve O'ndan olan... Duamız var, bizden yalnızca ve yalnızca O'na olan...
Selam ve dua ile.
Kibri doğrulukla yoğuruyor, tevazuyu kibirle mayalıyoruz. Amca, öyle mütevazi selam alıyor ki, sağ elini en geniş açıdan ağır çekimle kalbinin üstüne öyle konduruyorki... Sanırsınız ki... Sanki küçük dağları o yaratmış, bazı çağları o açıp o kapatmış...
Kibirden arınmış kim var ki acaba bu dünyada?
Mesela... Ben "ben bir günahkarım" dedikten hemen sonra, biri kalkıp bana hakaret etse, belki azıcık sabır, susarım ama peşinden bir de iftira atsa... Kendimi kontrol edebileceğimi hiç sanmıyorum.
Bu kadarla kalmasam, hatta... "Ben bir aptal ve gerizelalıyım. Enayinin önde gideni, beceriksizin biriyim" desem de devam eden etki-tepki çok farklı olabilir mi? Dedim bunları... Milyonların okuyabileceği şekilde, herkese açık bu platformda dedim. Sonuç farketmedi.
Bana "embesilliğin resmini çizebilir misin?" deseler... Çizerim.
"Tarifini yap" deseler... Yaparım. O kadar kolay ki... Önce kendime benzetirim, sonra nefret ettiğim herkese.
Sonuç: Ben kibirliyim, evet... Kibirli, egoist, agresif ve günahkar biriyim. Bazılarına göre yürüyen ego, hayatta tek başarısı başarısızlık olan biri... Varoşum, bunu zaten bilmeyen bi Trump kaldı sanıyorum.
Rabbim, nefs vermiş bana... Benim için billur kulelerle donatılmış faziletli dağlardan sevaplar, bataklık ve logar kokan çamurdan günahlar yaratmış.
Bana o kadar çok hakaret eden, o kadar çok iftira atan oldu ki... Çoğunu unuttum. Sineye çektim. Hesap günü unutmaz diyorum ve kimseye hakkımı helal etmiyorum, etmeyeceğim. Ama şu var dünyalık tüm gelirlerini hesabıma yatıranlara belki hakkımı helal edebilirim.
Şimdi "saçmalama!" diye düşünenleri duyuyorum. "Lan!" diyorum burada... "Sen daha benim için dünyalığına kıyamazken, ben sana ahiretimi niye bağışlayayım..."
Ben çamur karakterli biriyim. Aklınıza gelen, ana babamı etkilemeyen başka hakaretler de icat edip, bana yazabilir söyleyebilirsiniz.
Teşekkür ederim, hakaretler için. Tekrar teşekkür ederim. Tamam iftira da atabilirsin. Tükürmek mi istiyorsun... Eyvallah.
Bunları ifade ederken de acaba kibirleniyor muyum? İçimde ne var? Gerçekten bilmiyorum. Ama olabilir. Bunların yazdıktan sonra bana bayağı bir insan "sen kibirli ve kötü birisin" dedi.
Haklı olabilirler... Kibir kötüdür. Ben de, "iyi biriyim" demedim zaten. Kibirliyim. Çünkü, mütevazi botlar, topuklu ayakkabılar ve soğuk namlular altında çok ezildim. Süslü, pahalı ve havalı elbise rüzgarları ile çok kovalandım. Karınca yuvalarını incelediler, mikropları ve virüsleri incelediler, daha küçük şeylere değer verdiler ama benim dünyama değer vermediler. Çünkü, bir nefes kadar değeri olmayan kuruşlarla hayatımı çok satın aldılar. Çünkü, alabilmek için kuruşun büyük olmasını şart koştular. Güçlü olmak ve ayakta kalabilmek için kibirli olmaya taammüden azmettiğim çok oldu.
Şu var ki... Rabbime havale ediyorum ki...
Küfre karşı, zalime karşı ve yanlış bildiğim her şeye karşı mazlumun yanında, güçsüz olanın yanında çok kibirli oldum.
Kibirli olmaksa bunun adı evet kibirliyim. Başkalarının süslü sözlükleriyle benim yaşadığım kavramları nasıl ve ne şekilde tanımladıkları umurumda değil...
Ben kime mütevazi olacağımı iyi bilirim.
Rayting dünyasında kibirli olmayanın işi de neymiş? Kimse kıvırmasın, dans etmesin, yalan söylemesin. Çok var mı sahi, benden bizden?
Sanmıyorum ama...
Yalan, yaratılanı inkardır. Yalanın ne anlama geldiğini iyi bilmek lazımdır. Çok tehlikeli...
Tevazu olarak, selamımız var, bizim. O'ndan gelen ve O'ndan olan... Duamız var, bizden yalnızca ve yalnızca O'na olan...
Selam ve dua ile.