Bu dünya öyle şeyler yaşatır ki insanoğluna, "beterin daha beteri olmaz" dersin ama olur... Derdin bitmez ama nefes almak için başını kaldırırsın, etrafına bakarsın...

Görürsün ki;

Mazlumlar coğrafyasının bile yetimi vardır.

Onlar öylesine bir yetimdir ki, kaderleri dünyanın en büyük vatansız topluluğu olmak olmuştur.

Çok uzun bir süredir oy verme, memur olma, herhangi bir resmi işi yapma, istediği yere yerleşme, eğitim ve sağlık erişimi gibi en sıradan insanî haklardan mahrum bir yetim topluluktan bahsediyorum.

Onlar Rohingya Müslümanları... 

Onlar Arakan vilayetinde soykırım ve tehcir mağdurları...

Eskiden Burma, şimdi Myanmar zulmü... İnsanlıktan nasibini almamış, vahşi Budist sapkınların saldırıları yüzlerce yıldır sürüyor. Sadece 1942 saldırılarında 150 bin Rohingyalı katliamı yapılmıştır. Ölüler rakamlarla sayılmaz, biri ile bini arasında fark yoktur ama maalesef birilerinin gözlerine bunu sokmak gerekiyor. Daha geçen yıl sadece bir ayda 7 bin kişi öldürülmüştür.

Ölmek hele ki şehadetle ölmek... Ne mutlu onlara... Ya seyredenler? Ya geride kalanlar... Çocuk işçiler... Köle pazarına çıkarılan kadınlar... Ölmek gibi bir şansları olmadı onların. Ve Allah'a havale ettiler her şeyi. Müslüman kimliği olan belki başkaları da vardır diye hayattalar belki de...

Kimlikleri yok. Hakları yok.

600 bin civarında Arakanlı sistematik biçimde Bangladeş'e göç ettirildi. Kızılay ve İHH iyi ki var ve iyi ki oradalar ki, göç edenler hala Allah'tan umutlarını kesmediler. Hala Müslüman kalmaya çalışıyorlar. Herşeyini kaybeden insanlar bir gün gelir inançlarını da yıpratmaya ve sorgulamaya başlar.

Myanmar içinde başka kampları da var. Çin Kızılhaçı ile işbirliği yapılarak ulaşıldı. Türkiye'den çok şey bekliyorlar... Beklediklerini kısmen görüyorlar belki de... Sadece İHH'nın ulaştığı Arakanlı sayısı 550 bin kişi...

Ya da Endonezya'ya tekne ile kaçmaya çalışan Rohingyalıları takip eden helikopteri düşüren cihadçılarımız da bir şeyler yapıyor ama yeterli mi?

Myanmar zengin doğalgaz yatakları nedeniyle bölgeyi boşalttı. Silahları ve askeri eğitimleri çok tanıdık... İsrail tarafından sevk ve idare ediliyor. Devlet Başkanları Barış (!?) ödüllü... ABD destekli yönetimleri, Çin destekli ekonomileri var... Ve insan pazarları var.

Ve orada bir yerlerde Rohingyalı Arakanlılar var... 
Temiz içme suları yok. 
Yeterli gıdaları yok. 
Elbiseleri yok. 
Çadırlarını sel basıyor, evleri yok. 
Eğitim yok. 
Sağlık hizmetine erişimleri yok... 
Ama onların bunlardan hepsinden önce unutulmamaya, hatırlanmaya ihtiyaçları var.

Duydunuz mu hiç bilmem... 
Bangladeş Bengal Körfezi bataklıklarında Leda Kampı vardır... 550 bin Arakanlı Afrin Zeytin Dalı Operasyonu başladığında, Türkiye için günlerce dua etmişti...

Şimdi ne düşünüyorlar dersiniz? Merkel seçimden sonra görüşmek için Reis'i davet edince, nedense aklıma Arakan yazmak geldi. Batı, vahşi menfaatçiliği ile o kadar sırıtıyor ki... Belki de bu nedenle.

Çok işimiz var çok. 
Şimdilik... 
Bir şey yapamıyorsak hiç olmazsa kuru bir dua edebiliriz.
...
O günlerde yazdığım "Lena/Leda" şiirimi ekliyorum. Bilenler bilir... LENA, biz veya bizim olanı anlatır... Bazen İbranice Magdalalı, Grekçe dolunay olsa da biz olmak önemli... 

Selam ve dua ile... 

...

LENA / LEDA

Ölsün doğan güneş, 
Batan güneş boğulsun, bütün ışıklar kovulsun.
Zaman... Akıyor mu hâlâ? Dursun. 
Ah, insanlık denen çürümüş hazan, sen nasıl bir vatansın? 
Artık ölsün ölüm, kuruyan vicdan utansın. 
Su uyusun, ateş uyusun, toprak kudursun. 
Damarında taş kesilmiş kanlara kimler üzülsün? 
Artık sussun mavi gökyüzü, sessizlik süzülsün.
...
Yer, gök, dağları delip süzülen nehir
Ve dağ dağ kumları, kinleri, kimleri yutan deniz,
Herkes herşey bataklıkta akan kara kan, 
Ruhumuzda mıdır, uykumuzda mıdır, nedir bu bozulmaz sihir, 
Hani nerede Arakan, 
Hatıraları alev alev yüreklerde yanan şehir? 
Kimiz biz, hangi azametli şehvetten, hangi kirli zehirdeniz? 
...
Sövmek geliyor içimden ve söveceğim... 
Budha'nın sarı sarı sararan o. çocukları... 
Budha'nın kara kara kararan o. çocukları... 
Karanlıkları içinde köhne bir hamaset rengi, 
Öldürmüş varlığındaki tek güzel ahengi... 
Beyaz atlı bir korkağın peşinde bir kara kan... 
Biraz Rohingya üşüyor, biraz da Arakan...
...
Ve Leda Kampı... 
Arafta bir küçük kapı. 
Balçıklar kurumuş, ağlayacak göz yaşı yok. 
Güzel ağlayan annelere ağlamak yasak. 
Çocuklara ağlamak yasak. 
Bengal Körfezinde bu akşam nehirler taşacak, 
Şimdilik çocuklara balçık yemek yasak. 
Sular çadırları dökecek. 
Ah biraz göz yaşı toplasak. 
Göz yaşları gün gelecek Arşı aşacak.

Burası Leda Kampı,
Arafta bir küçük kapı... 
Bengal Körfezinde insanlığa veda kampı. 
Burada çocuk yok hiç, bütün oyuncaklar öleli çok oldu. 
Burada Arakan, bütün bakışların adı...
Baldan tatlı burada balçığın tadı. 
...
Biliyor muydunuz? 
Türk Askeri kabından taştığında, 
Sınırdan Afrin tarafına aştığında, 
Leda Kampında beşyüzbin yürek, beşyüzbin çift el...
Balçıkla yıkanıp arınmış beşyüzbin yürek, beşyüzbin çift el... 
Arşı âlâ yolculuğuna dualar gönderdiler.
Selamın ve kardeşliğin sırrına bedel, 
Yüreklerinden Kudüs Ruhu için vedalar gönderdiler.

O gece oradaydı Lena'nın bakışı, 
Umutsuzlukları alev alev yakışı,
Yüreklere sıcacık tılsımlı nakışı
Orada duaydı.

Bilmeyenler bilsin...
Duymayanlar duysun... 
Uyuyanlar uyanın, 
Hayber kapılarına azıcık da siz dayanın.

Lena, gördü ve şahid oldu...
Leda'nın çocukları, ölüp ölüp ölmeyen ölümün oyuncakları, 
LENA için, 
Bizim için, 
Gözyaşı arayışındaydı.
insanlığa vedadaydı,, 
Dağ dağ duadaydı.

***

Dünyanın en kalabalık Müslüman topluluğunun önde gelen alimlerinden ve kanaat önderlerinden Nedvî, Türkiye ile ilgili görüşlerini bir paylaşımla duyurdu.

—Bizler 300 milyon Müslüman Hint halkı ve diğer Müslümanları temsil ediyoruz. Türk halkından Recep Tayyip Erdoğan'ın ve partisinin yanında yer almalarını istiyoruz.

— Bütün Müslümanlar bir safta kalmalı.

— Ekonomideki entrikalar düşmanların yaptıkları oyunlarıdır. Birliği bozmamalıdır.

— Alimler ve Müslüman liderlerin nazarında Erdoğan, Müslüman halkların lideridir...

— Endonezya, Malezya, Bangladeş, Pakistan ve diğer tüm Müslüman halklar, kalkınmış Türkiye'nin başında Erdoğan'ı istiyor.

— Türkiye şu anki haliyle çok şanlı ve parlak bir geleceğe doğru adım atmaktadır.

Hindistan, Bangladeş ve Pakistan aynı kültürün Türk dostu coğrafyası... Ayrıca Endonezya, Malezya ve diğer bölge ülkeleri... Arap Ülkeleri... Türki Cumhuriyetler... Hepsi böyle düşünüyor.

Ama Hindistan ayrıca önemli. Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi gölgede kalıyor biraz ama patlama yapacak ülkelerden. Yazılım sektörü ellerinde...

Birliğin değerini bilmek gerek...