Bilen bilmeyen yazıyor...
Evet piyasalarda bir nakit sıkışıklığı var ve aşılmaya çalışılıyor. Elbette kolay değil. Büyük ihtimal de Çin merkezli olarak çözülmesini bekliyorrum.
Merkez Bankasının resmi rezervi 85 milyar dolara yakın bir miktar tutuyor... Vadesine bir yıl kalmış borç toplamı da 13 milyar dolar. Özel ve kamu dahil hazine garantili önümüzdeki bir yıl içindeki toplam borç miktarı ise 29,3 milyar doları bulmuş durumdadir.
Bu rakamlar o kadar ümitsiz bir tablo içermiyor. Sadece 5 ve 10 yıl vadeli tahvillerle, faize giden yaklaşık 15 milyar dolarlık paranın piyasadan çekilmiş olmasının sıkıntıları yaşanıyor.
Ekonomide kemer sıkma politikaları bu yukarıda bahsettiğim ekonomik verilerden dolayı denebilir ancak asıl kavga başka... Seçimin hemen ardından üç uzun yazı paylaşmıştım: Hedefteki Bakanlık ve Berat Albayrak... Konu buydu... Şu anda Reis'e saldırmak isteyenlerin artık denemedikleri bir yol kalmadığı ve hepsinde başarısız oldukları için, ellerinde ne malzeme varsa Berat Bey'e saldırdıklarını görüyorum.
Bunu aylar önce üç uzun yazı dizisi ile haber vermiştim.
Berat Albayrak kim bilmek için önce babasının kim olduğundan yola çıkmak gerekiyor. Sonra da, Reis'in çocukları çeşitli sebeplerle ABD'de okurken çocuklarını kime emanet ettiğini bilmek gerekiyor. Daha sonra da Enerji Bakanlığı sırasında, neredeyse yolsuzluğun kalesi bakanlık olarak bilinen bakanlıkta yaptığı temizlikler ve bastığı gırtlakları iyi bilmek gerekiyor...
Haliyle bütün bunların sonucunda da, İstanbul'da 6. sıradan Reis'in aday olduğu bölgede ilk sıraya alınması, Reis'e bağlı olan kamu bankalarının kendisine bağlanması ve güçlendirilmiş Hazine ve Maliye Bakanlığının başına getirilmesi... Ve bu makam ve mertebelerde gözü olanların, perde arkasında çevirdikleri entrikalar...
Merak etmeyin, Berat Bey devrimci ve genç bir insan... Destek oldukça pes etmeyecek ve bazı çok güzel şeyler başaracaktır. Dolar operasyonun "faizsiz bankacılık" girişimi öncesi yapılmış olması bir suikast idi. Faiz lobisinin hedefinde bir bakan vardı ve o konuşma yaparken ilk kurşunu dolar ile sıkmışlardı. Sonra faiz ile son darbeyi vurmuşlardı. Bu büyük bir savaş ilanıydı... Küresel bir haçlı savaşı ilanı...
Dolar veya kur fiyatlarını piyasa belirler. Merkez bankası sadece politika olarak uygulayacağı rakamları belirler.
Serbest piyasa derken sadece Türkiye'den bahsetmiyorum. Bütün dünyadan bahsediyorum. Borsa İstanbul'da dolar olarak bir hisse yok... Vadeli işlemler yani geleceğe yönelik piyasalarda da bu tür resmi bir işlem yok. Kapalıçarşı piyasası ise sadece formalite kadar bir oran tutuyor.
Dolar işlemleri uluslararası piyasalarda gerçekleşmektedir. Hong Kong'tan Dubai'den tutun da, Londra ve diğer ABD borsalarına kadar farklı piyasalardaki arz ve talepler rakamı belirliyor. Yoksa "benim paramın değeri bu, kabul etmiyorum" gibi bir durum yok. Uluslararası piyasada enerji alınıyorsa, ithalat ve ihracat olarak serbest ticaret yapılıyorsa ve serbest dolaşım yapılıyorsa bu piyasanın kural koyucularından olmadığımız sürece bunlara tahammül etmemiz gerekecek.
Finans piyasalarında özetle durum budur...
***
Dünya ve Çin Bankacılığı
Dünyanın En Büyük Bankaları şunlardır;
1. İndustrial & Commercial Bank of China (ICBC). Toplam varlık: 4 trilyon 120 milyar dolar.
Evet piyasalarda bir nakit sıkışıklığı var ve aşılmaya çalışılıyor. Elbette kolay değil. Büyük ihtimal de Çin merkezli olarak çözülmesini bekliyorrum.
Merkez Bankasının resmi rezervi 85 milyar dolara yakın bir miktar tutuyor... Vadesine bir yıl kalmış borç toplamı da 13 milyar dolar. Özel ve kamu dahil hazine garantili önümüzdeki bir yıl içindeki toplam borç miktarı ise 29,3 milyar doları bulmuş durumdadir.
Bu rakamlar o kadar ümitsiz bir tablo içermiyor. Sadece 5 ve 10 yıl vadeli tahvillerle, faize giden yaklaşık 15 milyar dolarlık paranın piyasadan çekilmiş olmasının sıkıntıları yaşanıyor.
Ekonomide kemer sıkma politikaları bu yukarıda bahsettiğim ekonomik verilerden dolayı denebilir ancak asıl kavga başka... Seçimin hemen ardından üç uzun yazı paylaşmıştım: Hedefteki Bakanlık ve Berat Albayrak... Konu buydu... Şu anda Reis'e saldırmak isteyenlerin artık denemedikleri bir yol kalmadığı ve hepsinde başarısız oldukları için, ellerinde ne malzeme varsa Berat Bey'e saldırdıklarını görüyorum.
Bunu aylar önce üç uzun yazı dizisi ile haber vermiştim.
Berat Albayrak kim bilmek için önce babasının kim olduğundan yola çıkmak gerekiyor. Sonra da, Reis'in çocukları çeşitli sebeplerle ABD'de okurken çocuklarını kime emanet ettiğini bilmek gerekiyor. Daha sonra da Enerji Bakanlığı sırasında, neredeyse yolsuzluğun kalesi bakanlık olarak bilinen bakanlıkta yaptığı temizlikler ve bastığı gırtlakları iyi bilmek gerekiyor...
Haliyle bütün bunların sonucunda da, İstanbul'da 6. sıradan Reis'in aday olduğu bölgede ilk sıraya alınması, Reis'e bağlı olan kamu bankalarının kendisine bağlanması ve güçlendirilmiş Hazine ve Maliye Bakanlığının başına getirilmesi... Ve bu makam ve mertebelerde gözü olanların, perde arkasında çevirdikleri entrikalar...
Merak etmeyin, Berat Bey devrimci ve genç bir insan... Destek oldukça pes etmeyecek ve bazı çok güzel şeyler başaracaktır. Dolar operasyonun "faizsiz bankacılık" girişimi öncesi yapılmış olması bir suikast idi. Faiz lobisinin hedefinde bir bakan vardı ve o konuşma yaparken ilk kurşunu dolar ile sıkmışlardı. Sonra faiz ile son darbeyi vurmuşlardı. Bu büyük bir savaş ilanıydı... Küresel bir haçlı savaşı ilanı...
Dolar veya kur fiyatlarını piyasa belirler. Merkez bankası sadece politika olarak uygulayacağı rakamları belirler.
Serbest piyasa derken sadece Türkiye'den bahsetmiyorum. Bütün dünyadan bahsediyorum. Borsa İstanbul'da dolar olarak bir hisse yok... Vadeli işlemler yani geleceğe yönelik piyasalarda da bu tür resmi bir işlem yok. Kapalıçarşı piyasası ise sadece formalite kadar bir oran tutuyor.
Dolar işlemleri uluslararası piyasalarda gerçekleşmektedir. Hong Kong'tan Dubai'den tutun da, Londra ve diğer ABD borsalarına kadar farklı piyasalardaki arz ve talepler rakamı belirliyor. Yoksa "benim paramın değeri bu, kabul etmiyorum" gibi bir durum yok. Uluslararası piyasada enerji alınıyorsa, ithalat ve ihracat olarak serbest ticaret yapılıyorsa ve serbest dolaşım yapılıyorsa bu piyasanın kural koyucularından olmadığımız sürece bunlara tahammül etmemiz gerekecek.
Finans piyasalarında özetle durum budur...
***
Dünya ve Çin Bankacılığı
Dünyanın En Büyük Bankaları şunlardır;
1. İndustrial & Commercial Bank of China (ICBC). Toplam varlık: 4 trilyon 120 milyar dolar.
2. China Construction Bank Corparation. Toplam varlık: 3 trilyon 440 milyar dolar.
3. Agricultural Bank of China. Toplam varlık: 3 trilyon 310 milyar dolar.
4. Bank of China. Toplam varlık: 3 trilyon 60 milyar dolar.
Dört Çin bankasının toplam varlığı 14 trilyon dolar... Yani bu dört banka Çin'den büyük. Elbette ki dış faaliyetleri de o ölçüde olacak.
Çin'in GSYH'sı 13 trilyon dolar; ABD'nin GSYH'sı ise 20 trilyon dolar... Türkiye'nin GSYH'sı yani yıl içinde ürettiği mal ve hizmetler tutarı ise 849 milyar dolar.. Söz konusu bankaların toplam varlığı, Türkiye GSYH'sinin ise yaklaşık 19 katına karşılık geliyor...
2 trilyon 700 milyar dolarla Japon Mitsubishi UFJ Financial Group Çinli bankaları takip ederken, altıncı sırada 2 trilyon 610 milyar dolar ile Fransız BNP Paribas yer almakta. İngiliz HSBC bankası 2 trilyon 610 milyar dolar ile yedinci, ABD’li JP Morgan 2 trilyon 590 milyar dolarla sekizinci, Bank of America 2 trilyon 290 milyar dolarla dokuzuncu ve 1 trilyon 910 milyar dolarla Citigroup onuncu sırada. İlk 10'da yer alan bu bankaların toplam varlıkları ise 14 trilyon 710 milyar dolara denk geliyor.
Bun rakamlar, belki şimdilik daha küçük stratejik kurumların fonsiyonları yanında etkisiz kalıyor olabilirler ama Gelecek 30 yıl Çin Ejderhasının yılı olacak gibi görünüyor... Görünen bu. Çocuklarınıza Çince öğretin. 5 yıl önce dünyanın en büyük 10 bankası içinde sadece 2 Çin bankası vardı, şimdi bu rakam 4'e çıktı ve para da ABD'den gittikçe biraz daha dışarı taşınıyor. Listenin ilk dördünde de, son ikisinde de ve aralarda da bazı malum ailelerin imzası açık şekilde görünüyor.
Rakamlar sadece rakamlardan ibaret değildir ve geleceği hesaplarken aklımızda olmaları faydamızadır.
Dört Çin bankasının toplam varlığı 14 trilyon dolar... Yani bu dört banka Çin'den büyük. Elbette ki dış faaliyetleri de o ölçüde olacak.
Çin'in GSYH'sı 13 trilyon dolar; ABD'nin GSYH'sı ise 20 trilyon dolar... Türkiye'nin GSYH'sı yani yıl içinde ürettiği mal ve hizmetler tutarı ise 849 milyar dolar.. Söz konusu bankaların toplam varlığı, Türkiye GSYH'sinin ise yaklaşık 19 katına karşılık geliyor...
2 trilyon 700 milyar dolarla Japon Mitsubishi UFJ Financial Group Çinli bankaları takip ederken, altıncı sırada 2 trilyon 610 milyar dolar ile Fransız BNP Paribas yer almakta. İngiliz HSBC bankası 2 trilyon 610 milyar dolar ile yedinci, ABD’li JP Morgan 2 trilyon 590 milyar dolarla sekizinci, Bank of America 2 trilyon 290 milyar dolarla dokuzuncu ve 1 trilyon 910 milyar dolarla Citigroup onuncu sırada. İlk 10'da yer alan bu bankaların toplam varlıkları ise 14 trilyon 710 milyar dolara denk geliyor.
Bun rakamlar, belki şimdilik daha küçük stratejik kurumların fonsiyonları yanında etkisiz kalıyor olabilirler ama Gelecek 30 yıl Çin Ejderhasının yılı olacak gibi görünüyor... Görünen bu. Çocuklarınıza Çince öğretin. 5 yıl önce dünyanın en büyük 10 bankası içinde sadece 2 Çin bankası vardı, şimdi bu rakam 4'e çıktı ve para da ABD'den gittikçe biraz daha dışarı taşınıyor. Listenin ilk dördünde de, son ikisinde de ve aralarda da bazı malum ailelerin imzası açık şekilde görünüyor.
Rakamlar sadece rakamlardan ibaret değildir ve geleceği hesaplarken aklımızda olmaları faydamızadır.
