Bir Kürdün aklı zihni bulanıp, fikri tepetaklak olmamışsa.

CHP'ile iş birliği yapması mümkün olamaz.

Seksen sene boyunca dillerini yasakladılar, katliamlara maruz bıraktılar, sürgün ettiler ve cezaevlerinde insanlık dışı işkence yaparak, dışkı yedirdiler.

Erdoğan ise bu zulümleri, bu aşağılamaları, bu işkenceleri, bu dışlamaları bitirmek için risk aldı.

Ceberrut Kemalist rejimin bütün öfkesini üzerine çekeceğini bile bile;
Kürtleri de Alevileri de Dindarları da birinci sınıf vatandaş statüsüne getirdi.

Yani olması gerekeni yaptı, doğru olanı yaptı.
Ama attığı her doğru adım,İngilizlerin planı doğrultusunda şekillendirilmiş daha sonra ABD'ye teslim edilmiş bir devlet mekanizmasını rahatsız ediyordu.

Başbakan asmış bir devlet düzeneğinin husumetinin nelere mal olabileceğini bildiği halde,
Erdoğan her kesimin insanca yaşamasını sağlayacak devrim çapındaki adımları cesurca attı.

Bu cesur ADAM'ıa sırtını dönüp;
Kendisine zulmeden,aşağılayan,işkence eden bir zihniyetle iş birliği yapmak.

Olsa olsa "STOLKHOM SENDROMU" veya benzeri bir hastalıkla izah edilebilir.

***

Can çekişen PKK'ya HDP üzerinden hayat öpücüğü sunan CHP;
ABD, İngiltere, Fransa, Yunanistan ve İsraille birlikte Türkiye'nin Akdenizde ki petrole ortak çıkmasını istemiyor.

Akdenizle hiç ilişiği olmayan sömürgeci ülkelerin binlerce kilometre öteden gelip Akdeniz'de petrol aramasına hiç itirazı yok CHP'lilerin.

Çünkü batılı devletler ile CHP'lilerin ortak düşmanı;
Müslüman Türkler ve Müslüman Kürtlerdir.

Haçlıya, Siyoniste Sömürgeci Avrupaya, Emperyalist ABD'ye hiçbir düşmanlıkları yok.

O yüzden batılı sömürgeciler de;
Türkiye'nin yönetiminde CHP'nin başını çektiği HDP/PKK'nin içinde olduğu bir koalisyon olsun istiyorlar.

***

Bir liste dolaşıyor ortada.

Mansur Ankara'da seçimi kazanırsa;
Belediyeye sokulacak CHP ve HDP/PKK'lı militanların listesi imiş.

Tamı tamına 20 bin kişiden söz ediliyor.

Biz yaştakiler için bilindik davranışlar bunlar.

CHP ve HDP/PKK ellerine fırsat geçtiğinde halkın kaynaklarını nasıl yağmalayacaklarının hesabını yapar.

Allah korusun CHP-HDP ve İP'in ortak adayı olarak belediye başkanı seçilirse;
Mansur sadece vitrinde görülen konu mankeni olacaktır.

Belediyenin başkan yardımcıları, daire başkanları, müdürleri;
CHP'nin yağmacı militanları ile Kandil'den HDP'ye gönderilecek listedeki PKK'lılar olacaktır.

Siz o zaman görün, belediye kaynakları yandaşlara nasıl peşkeş çekilirmiş.

Hatırlıyorum da İBB'yi Sözen'den devraldıklarında 200 ton mucur taşıma ücreti ödenen aracın plakası araştırıldığında;
Şahin marka bir binek otomobil çıkmıştı.

İski Genel müdürü Ergun Göknel metresiyle beraber olabilmek uğruna;
Karısını boşanmaya razı etmek etmek için 3 milyon dolar, bir villa birde son model lüks araç verdiğini, karısı anlatmıştı televizyonda..

Ergun Göknel bir belediye memuru maaşıyla ödemedi herhalde bunları.

Kimbilir onun amiri durumunda olanlar neleri götürdüler.

Ne derler bilirsiniz...

"Yerden göğe küp dizseler, en alttakini çekseler, seyreyle sen gümbürtüyü."