Furkan Suresi 52. Ayet... Çok önemli esrarlar içerir.

"(Evrensel tebliğ görevini sana verdik.) Öyleyse (kendi ilahlarını övüp Kuran'a inanmayan) kâfirlere boyun eğip itaat etme, onlara karşı bununla (Kuran'la veya su ile) ve cihadın büyüğü ile cihad et."

Ayeti tam olarak anlayabilmek için, iniş zamanı ve sırası, ilgili ayetleri hep beraber değerlendirmek lazımdır. Surenin tamamına bakma işi okuyucunun olsun.

Öncesinde ilginç olan şu ayetler var:

Furkan 49:
"Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için semadan tertemiz su indirdik."

Sonrasında da, Kaptan Cousteau araştırmaları ile çok popüler olan ayet...

Furkan 53:
"Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur."

Allah cc "İnsanlar düşünüp ders alsınlar diye biz bazı gerçekleri onlara çeşitli şekillerde anlattık" der. Bu suredeki ayetlerde de bu tür bir sürü misal getirilmiştir.

Başta 52. Ayetin mealini verirken geniş bir anlam kullandım. Bununla (bihi) zamiri bin atfedildiği mana konusunda alimler iki görüş bildirmişlerdir. En yakın fiilde su geçtiği için "su ile ve büyük bir cihad ile cihad edin" diyenlerin görüşü akıllara pek yatmadığı için, bazı alimler "su ile cihad mı olur? Burada Kuran kasdedilmektedir" demişlerdir.

Bilemiyorum. Elbette en doğrusunu Allah bilir ama su ile de bal gibi cihad olur.

Ayette belirtildiği gibi... Ölü toprağa can veren, insana ve hayvana hayat veren ve gökten tertemiz inen su hayattır. Neden, göğün, yerin ve suyun ilmini bilmek cihadın büyüğü olmasın?

Hem Rasulullah savaştan dönünce "şimdi büyük cihad zamanı" dememiş miydi?

Sonra, Kaptan Cousteau'nun keşfi ile insanların anladığı ayetler, tatlı su ile tuzlu suyun arada sanki bir duvar varmışcasına birbirine karışmaması... Kimblir kaç savaştan daha fazla cihadî tebliğ etkisi olmuştur.

Elbette "bununla(bihi)" derken Kuran'a da atıf yapılması normaldir. Her zaman zahiri ve batıni anlamlar olmuştur. Tüm çağlar için geçerli ifadelerin kullanılması Kuranî bir gelenektir. Bu nedenle her iki anlamı da tercih ettim. Hem su arındırıcıdır, temizleyicidir ve dirilticidir aynen zihinleri arındırıcı, temizleyici ve diriltici olan Kur'an gibi...

Bu ayetle ilgili Diyanet Vakfı, Celaleyn, Teberi, Arabi, Razi, Fi Zilal, Elmalılı ve Furkan Tefsirlerine baktım. Bu tek ayetle ilgili yazdıklarım, düşündürdüklerinin yanında bir zerre... Aslında cihad konusu yazacaktım. Ama daha bu ayetten çıkış yolunu bulamadım. Hala buradayım.

Selam ve dua ile kalın.