Çanakkale’de uluslararası karasularında Yunan Sahil Güvenliği botu tarafından teknesine çarpılan balıkçı İlker Özdemir, yaşananları anlattı. Özdemir, "Denizdeydik, avlanıyorduk. Kendi karasularımızdaydık. Kendi karasularımızda avlanırken bu duruma getirildik. Kasıtlıydı, öldürmek için yaptılar. Allah korudu" dedi.

Gökçeada ilçesinde "Kızıl Elma" adlı 12 metrelik teknesiyle balık avlamak için Zürafa Kayalıkları açıklarına açılan balıkçı İlker Özdemir’in teknesine uluslararası karasularında Yunan Sahil Güvenliği botu tarafından çarparak zarar verildi. Çarpma sonucu teknede hasar oluştu. Özdemir ve yanında bulunan oğlu Efe Özdemir, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirerek yardım istedi. Bunun üzerine Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı botlar olay yerine sevk edildi. Teknenin su almaya başlaması üzerine Özdemir ve oğlu, suyu tahliye etmeye çalıştı. Sahil Güvenlik ekipleri, teknedeki camların kırılması sonucu yaralanan Özdemir ve oğluna ilk müdahaleyi yaptıktan sonra tekneyi 2 Sahil Güvenlik botu ile Gökçeada’nın Kuzu Limanı’na çekildi. Limanda hazır bekleyen ambulansla İlker Özdemir ve oğlu Efe Özdemir tedbir amaçlı Gökçeada Devlet Hastanesine götürülerek tedavi edildi.

Yunan Sahil Güvenliği botu tarafından teknesine çarpılan balıkçı İlker Özdemir, yaşananları anlattı.

"Bir iki dakika batmamızı beklediler"

Önünü kestiği motosikletliyi ve yanındaki genç kızı defalarca yumrukladı Önünü kestiği motosikletliyi ve yanındaki genç kızı defalarca yumrukladı

Dün kötü şeyler yaşadıklarını söyleyen balıkçı Özdemir, "Denizdeydik, avlanıyorduk. Kendi karasularımızdaydık. Biz bunu bas bas bağırıyoruz. Biz kendi karasularımızda avlanırken bu duruma getirildik. Kasıtlıydı, öldürmek için yaptılar. Allah korudu. Yani dikmeler olmasa kamara yatmıştı üzerimize. Görmedik. Bir tur döndüler, ikinciye döndüler. Giderler diye düşündük. Çünkü bulunduğumuz alan çok alakasız bir yer. 11,5 mil Yunan adasından uzaktaydık. Biz de o rahatlıkta çalışıyorduk. Sonrasında Efe zaten son anda vurduğunu kayıt altına almış. Gördük. Ondan sonra da her şey çöktü. Batmayı engelledik. Sahil Güvenliği aradık. Sahil Güvenliklerimiz 17-18 dakikada ulaştılar. Ama tabi vurup kaçtılar. Bir iki dakika batmamızı beklediler. Sonra uzaklaştılar. Ama kötü şeyler yaşadık. Üzgünüz. Yetkililerden bir haber bekliyoruz. Şu durumda ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Karaya çekemiyoruz. Bir yere gidemiyoruz. Böyle kaldık, bekliyoruz. Hasar büyük. Kamara olduğu gibi kopmuş. Kayığın her yeri oynamış. Açıkçası zayiat çok büyük ama her yara kapanır. Önemli olan bundan sonrası için bir şeyler yapmak. Oralardayız, yine avlanıyoruz. Biz vazgeçmedik. Her daim mücadelemizi ediyoruz. Bunu da her yerde söylüyoruz. Devletimizin de bu konuda bize destek olması lazım. Bekliyoruz. İnşallah düşündüğümüz gibi olur. Biz de bu badireleri atlatırız. Vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz. Halk nazarında iletişim devletimizin daha hızlı hareket etmesini sağlıyor. O yüzden vatandaşlarımız bize destek versinler. Yalnız kalmayalım. İnşallah bundan sonrası için güzel olur. Yaşandı, durum böyle. Oğlum evde yaralı. Aslında biz camlar patlayınca bilhassa çok yara aldık. Her yerimizde hala camlar var. Tedavi gördük ama küçücük camlar. Efe’nin de kolu kötü durumda. Benim de boynum. İlaçlarla iyiyiz. Onlar geçer, o yaraları elbette ki atlatırız" dedi.

"Devletimiz her yerde"

Kendilerini kurtarmak için 6 tane Sahil Güvenlik botunun geldiğini söyleyen Özdemir, "Bizim Gökçeada’nın botu geldi 903. İlk yanaşan oydu. 6 tane botumuz geldi. Enez’den Çanakkale’den geldiler. Devletimiz her yerde. Gelecektir. Bizim de başımıza bir şey geldi. Bulunduğumuz sular Türk karasularıydı. Kendi sularımızda buna cüret etmeleri kayıtlarda var. Hiçbir şekilde bir bağlantımız yok. Direkt bizi temasla batırmak için. Onlarda da zarar var. Biz onun görüntülerini verdik" diye konuştu.