Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Gazze’de kan dökülmesini ve insan eliyle ortaya çıkarılan kıtlığı durduramamak utanç vericidir ve kınanacak bir durumdur” dedi.

Netanyahu Yeni Hedefini Açıkladı: Şiddetli Bir Harekat Başlatacağız! Netanyahu Yeni Hedefini Açıkladı: Şiddetli Bir Harekat Başlatacağız!

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda geçtiğimiz cuma günü Filistin’in BM’ye üye devlet olarak kabul edilmesini talep eden tasarının kabul etmesinin ardından konuya ilişkin görüşmelere bugün BM nezdindeki büyükelçilerin açıklamalarıyla devam edildi. Oturumda söz alan Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, Türkiye’nin tarihi tasarının sponsorlarından biri olmaktan gurur duyduğunu söyledi. Yıldız, “Bu tasarının kabulü, Filistin’in devlet olma yolunda önemli bir kilometre taşı olmanın yanı sıra Güvenlik Konseyi ile uluslararası toplumun kolektif sesi arasında büyüyen uçuruma da işaret etmektedir” dedi.

“Gazze’de bulunan toplu mezarlar, durumun ciddiyetini vurguluyor”

Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki vahim durumun aylardır devam ettiğine dikkat çeken Yıldız, “Filistin halkı, uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka tamamen aykırı bir şekilde acımasızca hedef alınıyor. Refah’ta ve bölgede tırmanan son olaylar ve son saldırılar, derin endişe oluşturuyor. Gazze’de keşfedilen toplu mezarlar, durumun ciddiyetini vurguluyor. Gazze’de insanlar, felaket derecesinde açlıkla karşı karşıya bulunuyor. Gazze’deki insani yardım faaliyetlerinin omurgasını oluşturan UNRWA, siyasi ve fiziksel saldırı altında bulunuyor. UNRWA’nın faaliyetlerine engel olmak, acıları artırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgenin tamamını istikrarsızlaştıracaktır. Benzeri görülmemiş insani trajediye rağmen Gazze’de kan dökülmesini ve insan eliyle ortaya çıkarılan kıtlığı durduramamak utanç vericidir ve kınanacak bir durumdur” dedi.

“Uluslararası toplum olarak görevimiz, bu kanun tanımazlığın ve dokunulmazlık durumunun sona erdirilmesidir”

Gazze’de çatışmaların en başından bu yana uluslararası toplumun taleplerinin acil ateşkes, insani yardımların engellenmemesi ve zorunlu yer değiştirme uygulamalarının sona erdirilmesi olduğunu vurgulayan Büyükelçi Yıldız, “Bu saygın organ tarafından kabul edilen iki karar ve Güvenlik Konseyi’nin ateşkes çağrısında bulunan 2728 No’lu karar henüz uygulanmış değil. Uluslararası Adalet Divanı’nın geçici tedbir kararları, Güvenlik Konseyi’nin insani yardımlara ilişkin kararları ve insani hukukun temel ilkeleri göz ardı ediliyor. BM Sözleşmesi, Gazze’de gözlerimizin önünde ciddi bir şekilde ihlal ediliyor. Bu olanlara BM ve BM sözleşmesinin bu çatı altında aşağılanmasına yönelik bir teşebbüs de eşlik etmiştir. Uluslararası toplum olarak görevimiz, bu kanun tanımazlığın ve dokunulmazlık durumunun sona erdirilmesidir. Güvenlik Konseyi’ne derhal ateşkesten başlamak üzere harekete geçme çağrısında bulunuyoruz. Gazze’de kan dökülmesi ve vahşet, çok uzun zamandır devam ediyor. Bu derhal sona ermeli ve sürdürülebilir bir iki devletli çözüm ile tekrarı engellenmelidir. İki devletli çözüm, şiddet döngüsünü kırmak için atılacak ilk adımdır” dedi.

Filistin’in üyeliğine destek

Türkiye’nin Filistin’in BM’ye tam üye olmasını desteklediğini vurgulayan Büyükelçi Yıldız, “Bu adım, Filistinlilerin devlet olma, egemenlik ve bağımsızlık hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak ve gerçek adaletin tesisi için tek yol olan iki devletli çözüme ivme kazandıracaktır. Filistin, uluslararası toplumun bir üyesi olmayı ve eşit bir üye olarak muamele görmeyi hak ediyor. Güvenlik Konseyi kararları, İsrail ve Filistin’in güvenli ve tanınan sınırlar içerisinde yan yana var oldukları bir bölge öngörüyor. Bu vizyon ne kadar uzun süre ertelenirse, bölge o kadar uzun süre şiddet ve kargaşa döngülerine itilecektir. Bu tasarının kabulüyle BM Genel Kurulu, Filistin devletinin BM’ye üyeliğinin uygun olduğuna karar vermiş ve Güvenlik Konseyi’nin konuyu olumlu bir şekilde yeniden değerlendirmesini tavsiye etmiştir. Güvenlik Konseyi dahilindeki ezici çoğunluk da zaten bunu desteklemektedir. Güvenlik Konseyi’ni iki devletli çözüm vizyonuna ve 1967 öncesi sınırlar ile Doğu Kudüs’ün başkent olduğu bağımsız ve egemen bir Filistin’e dayanan bir siyasi çözümü gerçekleştirmeye yönelik somut adımlar atmaya davet ediyoruz” dedi.