Türkiye, kara kuvvetleri açısından önemli bir üstünlüğe sahip. Türkiye'nin aktif asker sayısı 425.000, yedek asker sayısı ise 200.000'dir. Yunanistan'da ise aktif asker sayısı 142.000 civarındadır. Tank sayısı, zırhlı araçlar ve topçu sistemleri bakımından Türkiye'nin avantajı oldukça belirgindir. Türkiye'nin 3.500'ün üzerinde tankı bulunurken, Yunanistan'ın tank sayısı 1.350'dir. Ayrıca, Türkiye'nin 14.000'den fazla zırhlı aracı ve 2.800'ün üzerinde topçu sistemi bulunmaktadır. Yunanistan, bu alanda savunma odaklı bir yapı izlese de, Türkiye'nin güçlü kara gücü, savaşın ilk aşamalarında büyük bir avantaj sağlayacaktır.
Hava Kuvvetleri: Türkiye'nin Modernizasyonu Avantajlı
Türkiye, hava kuvvetleri açısından da güçlü bir kapasiteye sahip. 1050'den fazla uçakla, Yunanistan'ın 600+ uçağına göre belirgin bir üstünlük kuruyor. Türkiye'nin F-16 savaş uçakları (250 adet), modernizasyon projeleri ile daha ileri teknolojilere sahipken, Yunanistan da F-16'larını Blok 70 Viper modernizasyonuyla güçlendiriyor. Türkiye'nin ayrıca insansız hava araçları (İHA ve SİHA) konusunda büyük bir avantajı bulunuyor. Türkiye’nin Bayraktar TB2, Akıncı ve Anka gibi İHA'ları, operasyonel kapasiteyi önemli ölçüde artırırken, Yunanistan bu alanda hala geride kalmış durumda.
Deniz Kuvvetleri: Türkiye'nin Daha Fazla Gücü Var
Deniz kuvvetlerinde de Türkiye, fırkateyn, korvet ve denizaltı sayısı açısından Yunanistan’ı geride bırakıyor. Türkiye, 16 fırkateyn, 12 denizaltı ve 10 korvetle güçlü bir donanıma sahipken, Yunanistan'ın deniz gücü 13 fırkateyn ve 11 denizaltı ile sınırlıdır. Türkiye, yerli üretim gemi projeleri ve Reis sınıfı denizaltılar ile bu alandaki gücünü artırırken, Yunanistan da Fransız yapımı Belharra fırkateynleri ve Rafale uçakları ile deniz gücünü güçlendirmeye çalışıyor. Ancak Türkiye'nin geniş deniz kuvvetleri, olası bir deniz çatışmasında belirleyici olabilir.
Savunma Bütçesi ve Ekonomik Kapasite
Türkiye'nin savunma bütçesi 25 milyar dolar civarında iken, Yunanistan'ın savunma bütçesi 10 milyar dolar ile sınırlıdır. Bu fark, Türkiye’nin askeri harcamalarla birlikte yerli savunma sanayi projelerine daha fazla yatırım yapmasına olanak tanımaktadır. Türkiye, savunma sanayisinde büyük bir bağımsızlık kazanmış olsa da, Yunanistan daha çok dış kaynaklardan yararlanmak zorundadır.
Diplomatik Destek ve Müttefikler
Yunanistan, özellikle ABD ve AB’den güçlü diplomatik destek alabilirken, Türkiye'nin durumu daha karmaşıktır. Türkiye, savunma sanayiinde bağımsızlık kazanmış olsa da, NATO içindeki konumunu ve bölgesel askeri operasyon deneyimlerini avantaja dönüştürebilir. Ancak, olası bir çatışma durumunda NATO'nun bu iki ülkenin karşı karşıya gelmesini engellemesi beklenir. Yunanistan, diplomatik anlamda güçlü müttefiklerle destek bulabilirken, Türkiye'nin bölgesel askeri operasyonları ve bağımsız savunma kapasitesi bu desteğe rağmen önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Türkiye’nin Askeri Kapasitesi Daha Yüksek, Ancak Savaşın Bedeli Yüksek Olur
Olası bir savaş durumunda Türkiye askeri olarak daha üstün görünse de, Yunanistan'ın savunma konumunda olması savaşın zorluklarını her iki taraf için de artıracaktır. Diplomatik faktörler devreye girebilir ve NATO üyeliği, savaşın başlangıcını engellemeye çalışabilir. Ancak, Türkiye’nin güçlü yerli savunma sanayi ve geniş askeri kapasitesi, uzun vadede ona avantaj sağlayacaktır. Yunanistan, ABD ve AB desteği alabilse de, bu destek Türkiye'ye karşı uzun vadeli bir galibiyet sağlamayabilir. Sonuçta, böyle bir savaş her iki ülke için de büyük yıkıma yol açar, ancak Türkiye'nin askeri kapasitesi onu olası bir galip konuma getirebilir.