İstanbul'da Şiddetli Lodos: Deniz Taştı, Tekneler Zarar Gördü! İstanbul'da Şiddetli Lodos: Deniz Taştı, Tekneler Zarar Gördü!

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile Zootoprak firması iş birliğinde hazırlanan “Akuakültürde besin hammaddesi olarak kullanılacak solucan Monokültürü (Vermikültür) ve solucan gübresi üretiminde besin içeriği zengin alternatif organik hammadde (spirulina spp.) kullanılması” konulu üniversite-sanayi projesi, Ege Teknopark tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Seray Yıldız’ın yürütücülüğünü yaptığı proje neticesinde vermikültür uygulaması sonucunda önemli bir hayvansal protein kaynağı olan ve alg ile zenginleştirilmiş solucan elde edilecek.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, ekonomik olarak su ürünleri sektörüne katkı sağlayacak olan projeyi gerçekleştiren Prof. Dr. Seray Yıldız’ı ve ekibini tebrik ederek başarılar diledi.

Projenin hedeflenen somut çıktılarından bahseden Prof. Dr. Seray Yıldız, “Proje ile Su Ürünleri açısından ithal edilen yem hammaddelerinin yerli üretimi sağlanmış olacak. Türkiye’de ilk kez solucan biyo-kütle (monokültür) (gübre için zaten yapılıyor) yetiştiriciliği yapılacak. Bu kültürün, konvansiyonel üretimden farklı olarak alg katkılı olmasından dolayı besin kalitesinin arttırılması üretim sürecinin basamaklarını kısaltacaktır. Bu üretimden elde edilecek ürün hem bahçe bitkilerinde zenginleştirilmiş organik gübre olarak kullanılacak ve hem de akuakültür (akvaryum balıkları, deniz-içsu balıkları) çalışmalarında ilk kez direk balık yemi olarak ve kültür balıkçılığında yem rasyonlarında hammadde olarak değerlendirilecek. Yurt dışına ihracat yapılacak. Alg ile besin içeriği zenginleştirilmiş, yerli ve yoğun solucan üretimiyle, yem hammaddesi ülkede üretilmiş olacak ve büyük bir girdi kaynağı sağlanacak” diye konuştu.

“İthalata olan bağımlılık giderilecek”

Yürütülen çalışma ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Seray Yıldız, “Ticari amaç güden vermikültür faaliyetleri ‘Organik Gübre Üretimi ve Solucan Biyokütle Üretimi’ olarak iki alanda yoğunlaşmıştır. Uygulamaya koyacağımız projenin amaçları doğrultusunda proje çıktısının ticarileşebilme potansiyeli yüksektir. Projenin tüm detaylarında ve hedeflenen kazanım ve sonuçlarında bahsedildiği gibi dünyada ve Türkiye’de bu uygulamaların önemi anlaşılmış ve uygulamaya geçilmiştir. Projemizde hâlihazırda süregelen üretim uygulamasına içeriği zenginleştirilmiş alg ile besleme yönü de girince işin ticari yönü daha da bir anlam kazanmıştır. Şöyle ki; Ülkemizde alg kaynaklı besleme ile gübre üretimi yapan işletme bulunmamaktadır. Türkiye’de alg kaynaklı gübreler çoğunlukla yurt dışından ithal edilmektedir. Bu da maliyeti artırmakta ve dövize bağımlılığı gündeme getirmektedir. Bu projede sürdürülebilir organik kaynak olarak doğal alg (Cyanobakteri)’in gübre ve solucan biyokütle üretiminde kullanımı amaçlanmıştır. Böylelikle, yerli kaynağın değerlendirilmesiyle ithalata olan bağımlılık giderilecektir. Bu açıdan elde edilecek proje çıktısının ticarileşme potansiyeli oldukça yüksek olarak öngörülmektedir” dedi.

“En verimli ve ekonomik yöntem belirlenecek”

Su ürünlerinde özellikle yetiştiricilik çalışmalarında en büyük girdiyi yemin oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Seray Yıldız, “Yem hammaddelerinin bir kısmı yurt dışından ithal edilerek temin edilmektedir. Bu da önemli bir masraf kalemidir. Bu açıdan baktığımızda da yine yerli ve yoğun solucan üretimiyle, yem hammaddesi ülkede üretilmiş olacak ve büyük bir girdi kaynağı sağlanacak. Hayvansal proteine yüksek ihtiyaç duyan karnivor balık yetiştiriciliğine endeksli Türkiye akuakültüründe, balık ununa ilave yem katkılarının uygulamaya aktarılması sürdürülebilir akuakültür üretim artışına katkı sağlayabilir. Birçok çalışmada da ispatlanan solucan ununun besinsel değeri ve diğer farmakolojik özelliklerinden dolayı önemli bir potansiyel içermektedir. Pilot ölçekli deneme çalışmaları sonucunda elde edilen veriler değerlendirilerek zenginleştirilmiş alg ile beslenen solucan üretimi için en verimli ve ekonomik olan yöntem belirlenecektir. Aynı zamanda hedeflenen bölgede en uygun üretim koşulları da oluşturulmuş olacaktır” diye konuştu.