Olayın gerçekleştiği günde, Semih Çelik'in Ayşenur Halil’i evinde öldürdükten sonra surlara gidip, burada İkbal Uzuner’i vahşice katlettiği kaydedildi. İkbal Uzuner’in, Semih ile telefonda görüştükten sonra surların üzerine çıktığı, burada Semih Çelik ile buluşarak onun şiddetine maruz kaldığı belirlendi. Her iki cinayet de, kurbanların direnç göstermemesi ve olayın gizliliği nedeniyle büyük bir korku yaratmıştı.
Direnç Olmadığı ve Olayın Seyri
Soruşturma sonuçlarına göre, her iki genç kızın da Semih Çelik’e karşı direnç göstermediği tespit edildi. Cinayetlerin işlendiği mekanlarda yapılan incelemelerde, kurbanların tırnaklarında Semih Çelik’e ait herhangi bir DNA örneği bulunmadı. Ayrıca, olayın olduğu sırada çevrede hiç kimse bağırışları duymadı. Bu unsurlar, genç kızların cinayetlere karşı koymadıklarını ve bir direnç sergilemediklerini gösterdi.
İkbal Uzuner’in Kaçışı ve Psikolojik Durumu
İkbal Uzuner’in babasının ifadesine göre, kızının Semih Çelik ile platonik bir ilişkisi vardı ve Semih ona tehdit içerikli videolar gönderiyordu. Aile, kızlarının Semih’in tehditlerinden ötürü okulu değiştirdiğini ancak Semih’in kızının psikolojisini manipüle etmeyi başardığını belirtti. Ayrıca, İkbal Uzuner’in 6 Şubat depremi sırasında evden kaçtığı, sonrasında Semih’in yanına gittiği ortaya çıktı. Ailesi, kızlarının bu durumu hakkında kayıp başvurusu yapmadıklarını söyledi.
Satanizm İddiaları ve Dijital Kanıtlar
Olayın arkasındaki motivasyonun satanizm olup olmadığı konusunda yapılan incelemeler, herhangi bir kanıt sunmadı. Semih Çelik’in dijital materyallerinde satanist düşüncelere dair bir iz bulunamadı. Bununla birlikte, Semih’in İkbal Uzuner’e gönderdiği karakalem çizimlerinin, olayın arkasındaki psikolojik etmenleri yansıttığı düşünüldü. Ancak, satanizmle ilişkilendirilebilecek bir delil bulunmadığına karar verildi.
Semih Çelik’in Ailevi Durumu ve Psikolojik Problemleri
Semih Çelik’in ailesinin verdiği ifadelerde, genç adamın psikolojik sorunlar yaşadığı ve uyuşturucu kullanmaya başladığı belirtildi. Semih’in babası, oğlunun daha önce psikolojik ilaçlar kullandığını ancak tedaviyi bırakması sonucu daha da kötüleştiğini ifade etti. Ayrıca, Semih’in kasaplık yaparak çalıştığı, fakat uyuşturucu kullanımı nedeniyle psikolojik durumu daha da kötüleşmişti. Babasının, oğlunun odağında yer alan karakalem çizimlerini fark etmesi, şiddet eğilimlerinin arttığını gösteriyor.
Takipsizlik Kararının Gerekçeleri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen takipsizlik kararında, Semih Çelik’in yalnız hareket ettiği, ona yardımcı olan üçüncü bir kişinin bulunamadığı vurgulandı. Ayrıca, satanizm düşünce yapısının cinayetlere yol açtığına dair bir delil olmadığı da belirtildi. Bu karar, soruşturmanın tamamlandığını ve dava sürecinin sonlandırıldığını gösteriyor.
İstanbul'da yaşanan bu korkunç cinayetler, hem aileler hem de toplum için büyük bir travma oluşturdu. Ancak soruşturmanın sonlanması ve takipsizlik kararının verilmesi, olayın arka planındaki karmaşıklığı gözler önüne serdi. Olayla ilgili olarak ortaya çıkan detaylar, şiddet, psikolojik manipülasyon ve ailevi sorunların cinayetlere nasıl yol açabileceğini gösteriyor.
