Bursa'nın Nilüfer ilçesinde dün meydana gelen 4 büyüklüğündeki sarsıntı, birçok kişi tarafından endişeyle karşılandı. Ancak, Prof. Dr. Ahmet Ercan bu tür küçük sarsıntıların büyük bir depremi engellemeyeceğini vurguladı. Ercan, 4 büyüklüğündeki depremleri “depremcik” olarak adlandırarak, halkı paniğe kapılmamaya çağırdı.

2045’e Kadar Büyük Deprem Beklenmiyor

Marmara Bölgesi’nde büyük bir depremin yaşanması için halen uzun yıllar olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Ercan, 1999’daki büyük depremle bölgedeki gerginliğin büyük oranda boşaldığını ifade etti. Ercan, algoritmalarına dayanarak Marmara’da 2045’ten önce büyük bir depremin olamayacağını ve bu tarihin 2075 ya da 2150'ye kadar da gecikebileceğini söyledi.

İstanbul’un Nüfus Yoğunluğu Büyük Risk Taşıyor

İstanbul'daki büyük nüfus yoğunluğunun, büyük bir depremde ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Ercan, kentsel dönüşümün yeterli olmayacağına dikkat çekti. Ercan, İstanbul için en önemli çözümün nüfus yoğunluğunun azaltılması olduğunu belirtti. Yeşil alanların arttırılması, düşük katlı binaların yapılması gerektiğini ifade etti.

Türkiye’nin En Riskli Deprem Bölgeleri: Bingöl ve Adapazarı

Türkiye’deki deprem riski en yüksek bölgeler hakkında da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ahmet Ercan, Bingöl ve Adapazarı'nı özellikle işaret etti. Ercan, Bingöl’ün Türkiye’nin en riskli bölgesi olduğunu, Adapazarı ve Sakarya çukurunun da büyük depremlere zemin hazırladığını belirtti. Bu bölgedeki büyük bir depremin İstanbul’da ciddi sarsıntılara yol açabileceği uyarısında bulundu.

Deprem Riski İle İlgili Tartışmalar Devam Ediyor

Ahmet Ercan’ın açıklamaları, Marmara’daki büyük deprem beklentisini yeniden gündeme taşıdı. Ancak, Ercan’ın bilimsel verilerine göre 2045 yılına kadar büyük bir deprem olasılığı bulunmadığı için İstanbul’daki tepkiler de çeşitleniyor. Ercan’ın görüşü, deprem riski konusunda yaşanan belirsizliklere ışık tutuyor.

İstanbul ve Marmara Bölgesi İçin Erken Alarm Değil

Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın açıklamaları, İstanbul’daki büyük depreme dair panik havasının gereksiz olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, riskin tamamen ortadan kalkmadığı da unutulmamalı. Ercan, Marmara’daki fay hattında büyük bir kırılma için uzun yıllar olduğunu belirtse de, kentsel dönüşüm ve nüfus yoğunluğu gibi konuların hâlâ önem taşıdığına işaret etti. Bu da, İstanbul ve çevresindeki risklerin tamamen göz ardı edilmemesi gerektiğini gösteriyor.

92 Yaşındaki Kadının Midesinden 63 Çekirdek Çıkarıldı: Tehlikeli Olay Doktorları Şaşırttı 92 Yaşındaki Kadının Midesinden 63 Çekirdek Çıkarıldı: Tehlikeli Olay Doktorları Şaşırttı