İstatistiklere göre dünyada yaklaşık 300 milyona yakın, Türkiye’de de 4 milyonu aşkın astım hastası olduğu tahmin ediliyor. Astımın en önemli nedenlerinden birinin hava kirliliği olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülfem Yıldırım, astımın görülme sıklığının giderek arttığını vurguladı.

Küresel bir sorun olmaya başlayan hava kirliliği birçok hastalığa neden oluyor. Astımın da hava kirliliğinden etkilenen hastalıkların başında geldiğini söyleyen Medicana Konya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Gülfem Yıldırım, astımın uygun tedavi ve önlemlerle, kontrol altına alınabileceğini açıkladı.

Konya’da kamyonet devrildi: 2 yaralı Konya’da kamyonet devrildi: 2 yaralı

Karayolu trafiğinden kaynaklanan kirlilik nedeniyle, her yıl 2 milyon çocukta astım vakası ortaya çıkıyor

Araştırmalara göre astımın dünyada 2025’te 400 milyon kişiyi etkileyebileceği öngörülürken, özellikle son yıllarda yapılan araştırmalarda karayolu trafiğinden kaynaklanan kirlilik nedeniyle, her yıl 2 milyon çocukta astım vakası ortaya çıkıyor. Astımın bulaşıcı bir hastalık olmadığını vurgulayan Uzm. Dr. Gülfem Yıldırım, “Astım, solunum yollarını etkileyen ve genellikle alerjik reaksiyonlarla ilişkilendirilen kronik bir solunum hastalığıdır. Astım, solunum yollarının daralması ve iltihaplanması sonucu nefes almayı zorlaştırabilir. Bu durum, nefes borusunun iç yüzeyini döşeyen hava yollarının iltihaplanmasından ve bu iltihabın sonucunda hava yollarının daralmasından kaynaklanır” dedi.

Astımın tetikleyici faktörleri arasında alerjenler (örneğin polen, toz akarları, küf), hava kirliliği, soğuk hava, viral enfeksiyonlar, egzersiz, stres ve sigara dumanı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Gülfem Yıldırım, bu tetikleyicilerin, astım semptomlarını başlatmak veya kötüleştirmek için solunum yollarının inflamasyonunu artırabileceğini kaydetti.

Uygun tedavi ve önlemlerle, astım semptomları kontrol altına alınabilir

Astım atağının şiddeti ve sıklığı, hastalığın yönetimi için önemli bir faktör olduğunu belirten Uzm. Dr. Yıldırım, ‘’Astımın belirtileri arasında nefes darlığı, göğüs sıkışması, öksürük ve hırıltı gibi semptomlar yer alır. Bu semptomlar genellikle astım atağı sırasında ortaya çıkar ve kişiden kişiye şiddeti ve sıklığı değişebilir. Astım semptomları, tetikleyici faktörlerle temas ettiğinde veya solunum yollarında inflamasyonu artıran diğer faktörlerle karşılaşıldığında ortaya çıkar” diye konuştu.

Astımın yönetimi, hastanın semptomlarını izlemesi ve uygun tedavi planının takip edilmesi gereken bireysel bir süreç olduğunu açıklayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülfem Yıldırım, şöyle bilgi verdi: ‘’Düzenli doktor kontrolleri, astımın kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir ve hastalığın ilerlemesini engelleyebilir. Astımın tedavisi genellikle semptomları kontrol altına almayı, astım atağını önlemeyi ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlar. Bu amaçla kullanılan tedavi yöntemleri arasında inhaler ilaçlar (bronkodilatörler ve kortikosteroidler), astım eğitimi, solunum egzersizleri ve çevresel tetikleyicilerden kaçınma stratejileri bulunmaktadır. Sonuç olarak, astım, solunum yollarını etkileyen ve yaşam boyu devam eden bir durumdur. Ancak uygun tedavi ve önlemlerle, astım semptomları kontrol altına alınabilir ve hastalar normal bir yaşam sürdürebilir.”