Yıl Sonu Öncesi Uyarı! Sadakat Kartı Puanlarınızı Harcamayı Unutmayın! Yıl Sonu Öncesi Uyarı! Sadakat Kartı Puanlarınızı Harcamayı Unutmayın!

Türk Eximbank, Dünya Bankası garantisi ile 1 milyar euro kredi anlaşması imzaladığını duyurdu.

Türk Eximbank, Türkiye’nin iklim değişikliği mücadelesi ve karbon notu hedefi doğrultusunda sürdürülebilir bir kalkınmanın sağlanması amacıyla ihracatçıların yeşil dönüşümle ilgili yapacakları yatırımları desteklemek üzere sağlamış olduğu öncü finansman imkanlarına bir yenisini ekleyerek 7 Mayıs 2024 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın karşı-garantisi ve Dünya Bankası Grubu üyesi olan International Bank for Reconstruction and Development’ın (IBRD) 600 milyon euro tutarında ilk zarar tazmin yapısında sunduğu garantisi altında, toplam 1 milyar euro tutarındaki ‘Türkiye Yeşil İhracat Projesi’ kredi sözleşmesine imza attı. Deutsche Bank, Standard Chartered Bank, BNP Paribas ve ING Bank’ın katılımlarıyla gerçekleştirilen 10 yıl vadeli kredi, Türk Eximbank’ın bugüne kadarki en büyük borçlanma işlemi, aynı zamanda IBRD’nin ise ihracatçıların yeşil dönüşümünü destekleyen ilk garanti işlemi olma özelliğine sahip.

Söz konusu finansman işlemi (Türkiye Yeşil İhracat Projesi kapsamında); IBRD, kreditörler ve Türk Eximbank arasındaki iş birliği ile Türk ihracatçılarının Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) sonucunda ortaya çıkabilecek zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) ilk aşamada, 2026 yılı itibarıyla karbon salınımı yoğun sektörlere yönelik olmakla birlikte, ilerleyen dönemlerde diğer karbon salınımı yoğun sektörlerde ve diğer ihracat pazarlarındaki karbon vergilerinde uygulamaya konulacak. Etkilenen sektörlerde faaliyet gösteren ihracatçıların maruz kalabileceği olumsuz etkilerin önüne geçilmesi ile yeşil ürün üreten ihracatçıların ihracatlarını artırmasının desteklenmesi amaçlarıyla; gerçekleştirecek yenilenebilir enerji üretimleri, enerji verimliliği yatırımları ve bu yatırımları yapan ihracatçıların işletme sermayesi ihtiyaçları finanse edilecektir. Kredinin bahsedilen yeşil dönüşüm ana odağına ek olarak, kadının işgücüne katılımını destekleyen firmaların finanse edilmesi ile KOBİ finansmanı gibi sosyal hedefleri de bulunuyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Ekonomimizin itici gücü olan ihracatçılarımızın uygun koşullu finansmana erişiminin sağlanması ve Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’na (CBAM) adaptasyonun desteklenerek ihracatçılarımızın uluslararası rekabet gücünün artırılmasına büyük önem veriyoruz. Bu amaçla geliştirilen Türkiye Yeşil İhracat Projesi’nin ülkemiz ihracatçılarının yeşil dönüşümüne öncülük edeceğine, yeni istihdam imkanları oluşturacağına ve ülkemizin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşılmasına destek vereceğine inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de verimlilik temelli ve ihracata dayalı nitelikli büyümeyi desteklemek için Dünya Bankası ve diğer kalkınma ortaklarımız ile çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

Anlaşmaya ilişkin değerlendirmede bulunan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, “İhracat sektörünün devam eden başarısı Türkiye ekonomisi için hayati önem taşıyor ve sürdürülebilirliğe doğru geçiş Hükümet için yüksek bir öncelik olmaya devam ediyor. Dünya Bankası, yalnızca dünya çapında düşük karbonlu bir geleceğe doğru geçişi desteklemekle kalmayıp aynı zamanda hem firmaların hem de ülkenin rekabet gücünü artıracak olan bu girişimlere yardımcı olmaktan memnuniyet duyuyor” ifadelerini kullandı.

Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney yaptığı açıklamada, “IBRD garantisi ile temin ettiğimiz 1 milyar Euro tutarındaki 10 yıl vadeli kaynak ile Türkiye’nin iklim değişikliğine uyum çabalarına eşlik ederek, Türk ihracatçılarının yeşil dönüşümlerini ve uygun maliyetli uzun vadeli finansman yoluyla yeşil ihracatı desteklemekten memnuniyet duyacağız. Avrupa Birliği’nin belirlediği sera gazı emisyon azaltımı hedefine ulaşılması amacıyla düzenlediği CBAM, Türk yapımı mallarını “karbon vergisi” şeklinde ithalat tarifelerine maruz bırakacak. Bu durum, ihracatçılarımızı düşük karbonlu üretim süreçlerini kullanan şirketlere kıyasla rekabet açısından dezavantajlı hale getirecek ve potansiyel olarak ürünlerinin Avrupa Birliğinde ve diğer ihracat pazarlarında pazarlanabilirliğini etkileyecektir. CBAM’ın, 2030 yılına kadar, nispeten yakın bir gelecekte, daha da genişlemesi ve tüm sektörleri içermesi bekleniyor. Bu nedenle ihracatçılarımızın ihracat potansiyellerini korumak için uyum sağlaması ve üretimlerini mümkün olduğunca karbondan arındırması bekleniyor. Sağladığımız bu kaynak ile düşük karbonlu ihracata geçiş ve CBAM’den etkilenecek sektörlerdeki ihracatçıların rekabet gücünün korunması doğrultusunda çizilecek olan stratejik yol haritasında biz de üstümüze düşeni yapacağız. Bu bakımdan söz konusu kaynak Türkiye’nin iklim değişikliğine uyum çabalarına eşlik edecek ve Türk ihracatçılarının uzun vadeli finansman ihtiyaçlarına da destek olacaktır. Diğer taraftan, Türk Eximbank olarak iklim değişikliği ile mücadele ve karbonsuzlaşma konusunda önemli bir aktör olmanın yanı sıra Dünya Bankası için de bir ilk olan bu öncü işlemle Türkiye ihracatının yeşil dönüşümüne aktif katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

Türkiye Ülke Müdürü ve Deutsche Bank A.Ş. Genel Müdürü Orhan Özalp, “Ülkemizin lider İhracat Kredi Kuruluşu olan Türk Eximbank’a sağlanan 1 Milyar Avro değerindeki anlaşma, Deutsche Bank’ın Türkiye’ye ve bankaya olan bağlılığını gösteren dönüm noktası niteliğinde bir anlaşmadır. Ülkenin makro görünümündeki iyileşme ile Deutsche Bank’ın Türkiye’ye olan bağlılığı artmaya devam edecektir. Dünya Bankası’nın garantisi altında hızlı bir şekilde gerçekleştirilen anlaşmanın tüm paydaşlarına, Türk Eximbank ekibine, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve diğer eş kreditörlerine teşekkür ederiz” diye konuştu.

Standard Chartered Genel Müdürü Kaşif Atun, “Standard Chartered, IBRD, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve diğer kreditörler ile yakın iş birliği içerisinde çalışarak Türk Eximbank’ın IBRD garantisi altında sağladığı önemli ve en yüksek tutardaki finansmanında Global Koordinatör, Yetkilendirilmiş Lider Düzenleyici ve Kredi Aracısı olarak görev almaktan gurur duymaktadır. Bu anlaşma, Türk Eximbank’ın çok rekabetçi oranlarla uzun dönem finansman sağlamasına yardımcı olmuştur. Müşterilerimizi ve faaliyet gösterdiğimiz toplumları enerji geçişi ve karbondan arındırma konusundaki sürdürülebilirlik yolculuğunda desteklemek Bankamızın strateji odağında yer almaktadır. Ülke için çok önemli olan bu işlemin bir parçası olduğumuz için müteşekkiriz” şeklinde konuştu.

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, “TEB olarak, müşterilerimizin sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarına finansman sağlanması ve bu alandaki projelerinin desteklenmesi konusunda aktif rol alıyoruz. İhracatçılarımız başta olmak üzere kurumsal müşterilerimize yeşil dönüşüm süreçlerinde danışmanlık desteği veriyor, ihtiyaç duyabilecekleri finansman ürünlerini sunuyoruz. Global ortağımız BNP Paribas Grubu’nun ESG ve sürdürülebilir finansman alanındaki bilgi birikimi ve deneyiminden de yararlanıyoruz. Türk Eximbank ile gerçekleştirdiğimiz bu başarılı işlem, BNP Paribas Grubu’nun Türkiye’deki kurumsal müşterilerinin iklim değişikliği risklerine uyum sağlamasını ve daha az karbon salımı yapan faaliyetlere geçişini kararlı bir şekilde destekleyen stratejisinin de önemli bir göstergesi. TEB olarak, BNP Paribas Grubu ile birlikte müşterilerimize yeşil dönüşüm süreçlerinde eşlik etmeye devam edeceğiz” dedi.

ING Türkiye CEO’su Alper Gökgöz, “ING olarak sürdürülebilirliği stratejik önceliklerimiz arasında konumluyor ve yeşil dönüşümün kolektif bir çaba ve eylem gerektirdiğine inanıyoruz. Sürdürülebilir finansman alanındaki uluslararası uzmanlığımız, deneyimimiz ve güçlü global ağımızdan faydalanarak ülkemize katkıda bulunuyoruz. Müşterilerimizin sürdürülebilir finans yol haritalarını oluşturmalarına destek oluyor, uluslararası kredi ve borç sermaye piyasalarına erişimlerine katkı sağlıyoruz. Türkiye’deki ihracatçılarımızın yeşil dönüşümlerinin, ihracat kapasitelerini korumak ve rekabet avantajı kazanmak açısından oldukça önemli olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda, sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine alan ING Grubu’nun bir parçası olarak, uluslararası düzenlemeler alanındaki uzmanlığımızı, müşterilerimizin net sıfır dünyaya geçişlerini desteklemek için deneyim ve bilgimizi aktarabileceğimiz bir fırsat olarak görüyor, müşterilerimizin yeşil dönüşümüne katkıda bulunmayı önemsiyoruz. Aynı zamanda, iş hayatında kadının güçlendirilmesinin sürdürülebilir bir ekonomi ve toplumsal gelişim için önemli olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda, ihracatçılarımızın yeşil dönüşümünü destekleyen, kadın dostu şirketlerin ve KOBİ’lerin finansmanını teşvik eden, Türkiye’nin sürdürülebilirlik yol haritasına ve ekonomisine katkı sağlayan bu değerli iş birliğinde yer almaktan mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.