Yaban hayatının son sığınağı konumunda bulunan Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın orman yangınına kurban edilmemesi için açıklama yapan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, 9 günlük bayram tatiline dikkat çekerek “Bölgemizin en önemli doğal miras alanının korunması için dikkat edelim, yüreğimiz yanmasın” dedi.
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), Türkiye’de eşsiz özelliklere sahip olan Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda yangın tehdidin ortadan kaldırılması amacıyla duyarlılık çağrısında bulundu. Kurban Bayramı ile birlikte başlayan 9 günlük tatil sürecinde Milli Park’ta yaşanabilecek yoğunluğa dikkat çeken doğaseverler, orman yangınlarına sebep olabilecek durumlara karşı dikkatli olunması gerektiği çağrısında bulundu.
Doğal miras alanının korunması için dikkat edilmesi çağrısında bulunan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Uzun bir bayram tatiline giriyoruz. Kuşadası yine yoğun bir tatilci nüfusuna ev sahipliği yapacak. Yemyeşil ormanları, masmavi deniziyle ülkemizin en önemli doğa koruma alanlarından biri olan Dilek Yarımadası Milli Parkı, en cazip alan olarak ziyaretçi akınına uğrayacaktır. Milli Park bir rekreasyon alanı, kent ormanı ya da millet bahçesi gibi düşünülmemeli ve kullanılmamalıdır. Aydın’da birinci derece korunması gereken, zengin biyolojik çeşitliliği, kültürel varlıkları, ulusal ve uluslararası önem taşıyan doğal bir miras alanı olduğu unutulmamalıdır. Barındırmış olduğu benzersiz biyolojik çeşitliliği nedeniyle Avrupa Konseyi tarafından ‘Flora Biogenetik Rezevr Alanı’ olarak kabul edilen milli park ve aynı özellikleriyle devamlılık gösteren Samson Dağları hem bölgemiz hem de ülkemiz için çok önemli doğa alanlarıdır. Her iki doğa alanı Akdeniz İkliminin hakim olduğu ve bitki örtüsünün orman yangınlarına karşı en hassas bölgesinde bulunduğu görülmektedir. Değişik bölgelerden gelen yangın haberleri, yangın için birinci derece hassas bölgede yer alan Dilek Yarımadası ve Samson Dağları’nı da riskli günler içine girdiğini göstermektedir. Davutlar, Güzelçamlı arasındaki Samson Dağları’nda 14 asker ve 1 orman işçisinin yaşamını yitirdiği 1985 yangını ile milli parkın Karina bölgesinde meydana gelen 1996 yangını unutulmamalıdır. Milli park içine giren binlerce insanın denetlenmesi ve kontrolü çok zordur. Ziyaretçi kapasitesi dolduğunda, içeri girilmemesi ve görevlilere baskı oluşturulmaması gerekir. Duyarlı her ziyaretçi yangına neden olabilecek olumsuz bir durum gördüğünde, ateş ve ateşli alet kullanan bilinçsiz kişileri uyarmalı ve milli park görevlileri ya da jandarmaya bildirmelidir. Kesinlikle orman içine girilmemeli, yol güzergahlarında araç bırakılmamalıdır. Aslında yaz aylarında milli park içinde sigara yasağı olmalıdır. Yasak olmadığından ziyaretçiler istedikleri alanda sigaralarını içmektedir. Hatta milli park içinde araç seyir halindeyken bile sigara içildiği görülmektedir. Bu yangın için çok riskli bir durumdur. Bu konuya herkesin dikkat etmesi gerekmektedir. Burada yapılacak en küçük bir ihmal, birbiri içine girmiş bitki örtüsünün, endemik türlerin, birçok canlının yaşadığı yaban hayatının son sığınağı olan bir coğrafyanın ve Türkiye’nin çok önemli bir doğal değerinin yok olmasına neden olabilir. Aşırı sıcaklar yaşayacağımız söylendiği bugünlerde, yangın olmadan önce gerekli tüm tedbirler alınmalı, gerekirse her türlü ağır kuralları koyulmalı ve yaptırımlar uygulanmalıdır. Bölgemizin en önemli doğal miras alanının korunması için bu zorunludur” dedi.