Çok uzun bir mesele ancak kısaca özetlemek ve biran önce umum milletimizi hakikat istikametinde bir tavra davet etmek istiyorum.
6 Şubat 2023 itibariyle millet olarak çok büyük bir musibete uyandık.
Ve üzerinden bu kadar zaman geçti ve enkaz altında kalan canlarımıza, İzn-i İlahi ile kurtarılan canların ibretli levhalarına, yerle yeksan olan Şehirlere ve yitip giden herşeye rağmen uyanamadık bi türlü...
Halen mimsiz medeniyetin felsefi öğretilerle sarhoş ettiği akıl hali hakim.
Demir, çimento, zemin, fay ve plaklarla başladık ve artarak devam ediyor sayıklamalarımız...
Evet bu musibetin, neticede ihmal edilen fiili dualar bölümü elbette var...
Şahsi menfaatini düşünen ve menfaati için her yolu mübah görenlerin çoğunlukta olduğu bir toplumun inşa ettiği şehirlerin...
Konumunu ve zeminini yanlış seçmiş.
Malzemeyi eksik ve yanlış kullanmış.
Doğru bir planlama yapmamış.
Liyakatli bir denetim ve kontrol yapmamış...
Ama bu ihmal edilen fiili duaları konuşmak için henüz çok erken. Vakti gelince, yaralar sarılınca şiddetle müzakere edelim, edilmelidir.
En feci ve tehlikeli ise sebeplere tesir verip faili belli olmayan bir felaket tarifi insanları istikamete değil tam aksi yöne sevkediyor....
Bu tavır ise asıl matlub olan hakikati netice vermediği için azab içinde azab, musibet içinde musibet artmaya devam ediyor.
Evet bu, millet ve insanlık olarak hepimize bir ikazdır...
Rahim, Hakîm, Alîm ve Kâdir olan Allah bu hadise ile bize bir şey söylüyor, ikaz ediyor.
Rabbimizin meşieti felaket içinden saadet netice çıkarmak olarak tecelli eder ekseren...
O zaman bize düşen mesajı doğru okuyup ona göre bir tavır geliştirmek olmalıdır.
Acizane kanaatim bu îkaz-ı ilahinin pekçok sebeplerinden ilk altısını şöyle sıralayabiliriz...
1. Faizin açık bir şekilde yaygınlaştırılması ve hususan dindarların fevkakede teveccühü.
2. Ekonomik kriz musibetinide celbeden ve mevcut krizle beraber ders alınmayıp daha da şiddetlenen Şükürsüzlük hastalığı.
3. Son yıllarda naehillerin de gayretiyle zalim ve hakiki suçlulardan ziyade masumların şiddetli zulme uğraması ve ekseriyetin bu zulme olan sessizliği.
4. Fuhşiyat ve lehviyatın serbestçe her tarafı sarması ve nefislerin azgınlaşıp nehy-i ilahinin her alanda teşviki.
5. Ahir zaman tahripçisinin -hususan sözüm ona dindar-hoca etiketlileri tarafından- yüzünün peçelenmesi ve hedef şaşırtıp asıl hedefin ıskalanıp tahripçiye olan umumi muhabbetin devamı...
6. Bizce malum olmayan insi ve cinni şeytanların dessas ve zalimane plan ve tuzaklarının hususan o bölgede yoğunlaşması ve belkide icra-i faaliyete girmiş veya girmek üzere olması.
Bu büyük felaketten izn-i ilahi ile çıkacak olan pekçok saadetlerden bazıları ise...
1. İnşaallah Hamiyet-i milliyenin feveran etmesi.
2. Hem ferdi hemde millet-devlet olarak günahlarımıza keffaretle beraber, tezyid-i derecata ve umumi aff ve berata vesile olması.
3. İttihad-ı İslam ve ikinci asr-ı saadet için bayraktarlık yapacak olan bu aziz Milletin tarih sahnesine yeniden doğuş sancıları.
4. "Bu zamanın en büyük farz vazifesi" olan İttihad-ı İslam hakikatinin zarureti ve menfaatinin lezzetine varmak, ümmet şuurunun yeniden iştiali...
5- Sonradan malumumuz olacak olan o bölge merkezli dessas planların, tuzakların insi ve cinni şeytanların kendi başlarına çevrilmesi ve altından çıkacak fevkakede parlak hakikatler.
6. Nasıl olacağını idrakde zorlanmakla beraber ahir zaman tahripçisinin ifşası ve umumi muhabbetin tersine dönmesi...
Bu vakte kadar devam eden şiddetli depremler de gösteriyor ki...
Çoğunluk halen zahiri sebeplere bakıp ona göre yorum yapıyor...
Alınması gereken dersler ıskalanıyor...
Acz, fakr ve kusurun idrakiyle, İstiğfarla beraber şükür hakikati ihmal edilip mesaj doğru okunamıyor...
Ve henüz malumumuz olmayan insi ve cinni şeytanların dessas planlarında ki ısrarı...
Rabbim cümlemizi affetsin, mağfiret etsin inşallah...
Vefat eden ehl-i imama parlak şehadet makamları nasib etsin.
Geride kalan ve yaralı olanlarımıza acil şifalar ve sabırlar ihsan etsin...
Ümmetimiz, Devletimiz ve Milletimiz için bu musibetin hayırlara vesile olması duasıyla...
Hakîm olan Rabbimiz inşallah herşeyin, her hadisenin, izinde özünde, yüzünde Kendini görebilen bir iman ve şuur nasib etsin inşallah...