Rize’nin coğrafi işaretli ürünü olmakla beraber büyük bir marka değeri de olan ünü ülke sınırlarını aşmış Anzer Balı’nda bir balın Anzer Balı olup olmadığı artık yayladaki çiçeklerin listesi ile değil referanslı kovan ile belirlenecek. Anzer Yaylası’na kurulan referans kovanları yeni bir dönemi başlatacak.
Bu yıla kadar Anzerli arıcılar ballarının sağımını gerçekleştirdikten sonra kooperatifleri ve Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü aracılığı ile tahlil edilmesi için Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü’ne gönderiyordu. Burada laboratuvar ortamında incelenen ballar Anzer’deki çiçek çeşitliliği bakımından inceleniyor ve çıkan rapora göre Anzer Balı olup olmadığına karar veriliyordu. Uygun ballar Rize Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından üzerine coğrafi işaret bandrolü vuruluyor, diğer ballar ise işlemsiz sahibine teslime diliyordu.
Bu yıl ise Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü arasında bir protokol yapıldı. Protokole göre Hacettepe Üniversitesi Anzer’deki bal üretiminin yoğun olduğu 10 bölgeye kendi kovanlarını 1 ay sonra açmak için kurarak mühürledi. 1 ay sonra yeniden açılacak olan petekten alınan numune bu yılın referans ürünü olacak. Yani bal sağımının sona ermesi ile Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne gönderilen bal numuneleri, üniversitenin elindeki çiçek listesi değil kendi kovanlarından aldıkları referans ballar örnek alınarak tahlil edilecek.
"Değişen iklim koşulları, küresel ısınma ve mevsimler arasındaki farklılık nedeniyle çiçeklenme her yıl değişiyor"
Anzer’de başlatılan yeni uygulama hakkında bilgi veren Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aslı Özkırım, değişen iklim koşullarının, küresel ısınmanın ve mevsimler arasında ki farklılık nedeniyle çiçeklenmenin de her yıl değiştiğine dikkat çekti. Bu nedenle bu yıl Anzer Yaylası’ndaki 10 ayrı bölgeye hem çiçek florasını tespit etmek hem de yaylaya has Anzer Balı’nı belirlemek için petekler yerleştirdiklerini kaydeden Özkırım “Anzer Balı bizim için ülkemiz açısından uluslararası ve ulusal düzeyde çok önemli bir değerdir. Anzer Balı ve Anzerli arıcılarımızla Hacettepe Üniversitesi’nin buluşması 40 yıl öncesine dayanır. Yaklaşık 40 yıl önce Hacettepe Üniversitesi Arıcılık Merkezi Müdürümüz Profesör Doktor Kadriye Sorkun’un çalışmalarıyla Anzer Yaylası’ndaki vejetarasyon ve flora, çiçeklerin tanımlanması etkinlikleri, çalışmaları tamamlanmış ve Anzer Balının kimlik kartı çıkarılmış. Yıllardır Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’yle yapmış olduğumuz protokol gereğince Anzer Balına numunelendirilmesi, örneklendirilmesi ve analizleriyle ilgili ortak çalışma yürütüyoruz. Numuneler, Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından alınıyor. Ardından şahit numune, Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde kalmak üzere diğer paralel numunede bize gönderiliyor ve biz polen analizi yaparak Anzer Balı numunesinin içindeki polenlerin yayladaki çiçeklerden kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakıyoruz ve buna göre Anzer Yaylası’nda üretilmiş ibaresini koyuyoruz. Diğer yandan şu bir gerçektir ki Anzer Yaylası’ndaki çiçek çeşitliliği sadece Anzer’e özgü bir çeşitlilikten oluşmamakta. Sadece Anzer’e özgü çiçekler var ancak benzer çiçekler farklı bölgelerde de bulunmakta. Diğer yandan yine iklim değişimi, küresel ısınma ve mevsimler arasındaki farklılık, değişim nedeniyle çiçeklenme de her yıl değişkenlik göstermekte. İşte tam da bu sebeple Anzer Balımızın değerini ve kalitesini çok Çok daha somut verilerle ortaya dökmek amacıyla bu yıl itibariyle bilimsel anlamda değişik bir metodoloji uygulama kararı aldık. Bu kararı Rize İl Tarım Orman Müdürlüğü ve Anzer’deki kooperatiflerimizle birlikte yürütme sürecindeyiz. Artık Anzer Yaylası’ndaki bal sezonunun başlangıcında Hacettepe Üniversitesi burada olacak. Rize İl Tarım Orman Müdürlüğüyle birlikte Anzer Yaylası’nda yoğun arıcılık yapılan 10 bölgede sağlık ve üretim koşulları açısından uygun bulduğumuz kovanların ballık kısmına boş ve temiz petekler konularak kovanlar mühürlenecek. Mühürlenme işlemi şu anlama geliyor. Bir daha o kovana bal sezonu boyunca kimse dokunamaz. O mühür bozulamaz. Dolayısıyla dün başlattığımız bu çalışmada 10 bölgede biz seçtiğimiz kovanların üst kısmına temiz kaplar petekler koyduk ve kovanları mühürledik” dedi.
“Referans balımız 2024 yılında Anzer’deki hava koşulları ve çiçeklenmeye bağlı olarak yine Anzer’den elde edilecek”
1 ay sonra mühürlenen peteklerin açılmasıyla elde edilecek balın referans balı olarak kullanacağını ifade eden Özkırım “Böylelikle resmi olarak da buradan duyurmak isterim ki bir temmuz itibariyle bal sezonu, Anzer Balı’nın üretim sezonu açılmış oldu. Hacettepe Üniversitesi de Rize İl Tarım Orman Müdürlüğü, kooperatiflerimiz ve muhtarlarımızla birlikte. Bir ay sonra Hacettepe Üniversitesi olarak buraya yine geleceğiz. Mühürlemiş olduğumuz kovanlardan ballarımızı alacağız. Bu malları bu yılın referans balı olarak kullanacağız ve diğer üreticilerimizin ballarını bu ballarla mukayese ederek analiz edeceğiz. Böylelikle istediği kadar farklı bölgelerle benzerlik göstersin, istediği kadar ayırt edici özelliği olsun. Referans balımız 2024 yılında Anzer’deki hava koşulları ve çiçeklenmeye bağlı olarak yine Anzer’den elde edilecek. Bu Anzer Balı’nın o kendine özgün kalitesi için sadece laboratuvarda değil üretim aşamasında da her şeyi kontrol altında tutmamızı sağlayacak ve Anzerlilerin kendi değerlerini korumak adına yapmış olduğu mücadeleye bilimsel katkı sunacak. Çünkü Hacettepe Üniversitesi’nin misyonu hukuksal değil, bilimsel anlamda Anzer Balı’na gereken değeri göstermek olacak” diye konuştu.
“Referans balları Anzer Balı’nın bundan sonraki süreçte garantörü olacak”
Uygulamanın geçmişten bugüne gelen Azner Balı’nın geleceğe taşınması için garantörü olduğunu, bilimle gerçekliği birleştirerek kalitenin artması için uygulamanın uygulandığını ifade eden Özkırım sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu uygulama Anzer Balı’nın bundan sonraki süreçte garantörü olmak ve bilimsel metotlarda günceli yakalamak için. Bizim amacımız, üniversitelerin amacı Ar-Ge’dir. Dolayısıyla metodolojimiz, gerçeklikle bilimi birleştirmek için Hacettepe Üniversitesi sahaya da kendi balını koydu. Dolayısıyla bu hem objektiviteyi sağlar. Orada hiç müdahale edilmemiş, mühürlenmiş bir kovanın sezon boyunca topladığı balı referans bal kabul edersiniz. Böylelikle bağıl bir örnekleme yapmazsınız. Ama öbür türlü referans balınız olmazsa gelen numuneleri sadece kağıt üzerindeki çiçek listesinden kontrol edersiniz. O yıl mevsim çok nemli geçer. O yıl mevsimi çok güneşli geçer ve gerçeklikten uzaklaşabilirsiniz.”