Beyoğlu Belediyesi, Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen “Türk Kadın Öncüleri” sergisine ev sahipliği yaptı. İlk Türk kadın göçmenlerin ‘göç hikayelerinin’ ve ‘başarı öykülerinin’ yer aldığı sergi, sanatseverler ile buluştu.

Düzgün Baba Efsanesi: Don Değiştirip Beyaz Kartal Oluyor Düzgün Baba Efsanesi: Don Değiştirip Beyaz Kartal Oluyor

Türkiye ile Hollanda arasında yapılan işgücü anlaşmasının ve Hollanda’ya Emirdağlı Türk işçilerin göç edişinin 60. yılı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen “Türk Kadın Öncüleri” sergisinin açılışı, Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Beyoğlu Belediyesi Başkanlık Binası Sanat Galerisi’nde gerçekleşen sergi açılışına, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde ile çok sayıda davetli katıldı. İlk Türk kadın göçmenlerin ‘göç hikayelerinin’ ve ‘başarı öykülerinin’ yer aldığı sergi, sanatseverler ile buluştu.

“Beyoğlu’nun Hollanda’yla olan ilişkisi Cumhuriyet öncesine, 1612’ye kadar uzanıyor”

Fotoğraf sanatçıları Bertien van Manen, Bercis G. Metz, Muhammet Sağ ve Çiğdem Yüksel’in 26 portre eserinden oluşan serginin açılışında konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, “Türkiye Cumhuriyeti ve Hollanda Krallığı’nın 1924’te başlayan diplomatik ilişkisinin 100. yılını kutladığımız bu sene, aynı zamanda derinleşen bağ ve kültürel alışverişin de 60. yılını kutluyoruz. Fakat tüm ihtişamıyla İstiklal Caddesi’ni süsleyen Hollanda Sarayı’ndan da anlaşılacağı gibi, Beyoğlu’nun Hollanda’yla olan ilişkisi Cumhuriyet öncesine, 1612’ye kadar uzanıyor. İstiklal Caddesi’nin incilerinden bir tanesi olan ve yakın zamanda İBB Miras tarafından yeniden kentimize kazandırılan, Osmanlı sarayının resmi terzisi ve modacısı Hollandalı Jean Botter’in evi Casa Botter’in gösterdiği gibi, Hollanda ile Türkiye’nin ve Beyoğlu’nun bağı bir devlet ilişkisinden öte, iki toplumu birbirine bağlayan derin bir kültür ilişkidir. İşte 60. yılını andığımız Türkiye ve Hollanda arasında yapılan işgücü anlaşması ve Türk işçilerin göçü de 400 yıllık bu dostluğu toplumsal ve insani açıdan pekiştiren ve derinleştiren bir olaydır. Göç hikayelerinin her biri zorluklarla doludur; fakat ne yazık ki bu çaba gerektiren çetrefilli yolu aydınlatan gizli kahramanlardan, kadınlardan pek sık bahsedilmez. Ancak bu sergi sayesinde ailelerini bir arada tutan, kültürel miraslarını koruyan ve aynı zamanda onları ağırlayan ülkeye uyum sağlayarak başarı yakalayan cesur kadınların hikayesini öğreniyoruz. ‘Türk Kadın Öncüleri’ sergisi sayesinde, 60 yıl önce Türkiye’nin Emirdağ ilçesinden Hollanda’da, Başkonsolos’un memleketi Haarlem şehrine göç eden bu değerli kadınların hikayeleri ve başarıları belki de ilk defa gün yüzüne çıkıyor” ifadelerini kullandı.