İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarının bir soykırım olduğunu belirten Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, tüm insanlığı bu vahşeti durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.
7 Ekim’den bu yana Filistin halkını katleden İsrail’e tepkiler her geçen gün artarak devam ediyor. 37 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybettiği saldırılara tepki gösteren isimlerden birisi de Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney oldu. Başkan İnan Güney sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda; mazlum Filistin halkına karşı soykırım yapıldığını söyleyerek, “Yüz yıllardır, farklı köken ve inançlardan binlerce insanımızın barış ve huzur içinde yaşadığı İstanbul ve onun kalbi Beyoğlu’ndan tüm dünyaya, tüm yetkililere, tüm insanlığa bu vahşeti durdurmak için ses vermeye, harekete geçmeye çağırıyorum” ifadelerini kullandı.
“Beyoğlu’ndan tüm dünyaya, bu vahşeti için harekete geçmeye çağırıyorum”
Paylaşımında, Gazze’de sistematik zulmün devam ettiğini belirten Başkan İnan Güney, “Refah’ta kendi vatanında mülteci durumuna düşmüş sivilleri vahşice katleden son saldırıla tüm dünyada, kalbi taşlaşmamış insanları bir kez daha kahretti. Yüz yıllardır, farklı köken ve inançlardan binlerce insanımızın barış ve huzur içinde yaşadığı İstanbul ve onun kalbi Beyoğlu’ndan tüm dünyaya, tüm yetkililere, tüm insanlığa bu vahşeti durdurmak için ses vermeye, harekete geçmeye çağırıyorum. İlk günden beri bu bir savaş değil, soykırımdır. Ortadoğu coğrafyası on binlerce insanın yok edilerek, yüzlerce yıl sürecek travmaların sürekli tekrarlanacağı savaş ve katliam sahası olamaz. Bu coğrafyanın insanı tüm dünyadaki insanlar kadar değerlidir. Mazlum Filistin halkına yapılan zulüm, sadece canlarımızı almıyor. İnsanlık ailesinin tüm kazanımlarını, uygarlığımızın temellerini ve insanların evrensel eşitlik ve özgürlük idealini de sarsıyor" dedi.
“Bu katliamı en şiddetli şekilde kınıyoruz”
Başkan İnan Güney paylaşımının devamında, “Filistin için tüm dünyada süren vicdan direnişi, acımasız barbarlığa karşı uygar dünyanın direnişidir. Savaş baronları, emperyal güçler ve siyasi hesapları için dünyayı kan gölüne çeviren, mazlumların göz yaşıyla beslenenler bilmeli ki; tarih onları çok kötü hatırlayacak. Yerkürenin dört bir yanındaki Beyoğlulular; hoşgörü çeşmesinden suyunu içmiş, ayrımsız ve ötekisiz bir yaşamı tatmış olanlar, en çok bizler bu savaşa karşı sesimizi çıkarmalıyız. Barış, adalet ve güven içinde yaşamın en temel insan hakkı olduğunu en gür sesle bizler haykırmalıyız. Ömrü cephelerde işgallere direnmekle geçmiş kahraman başkomutanımız, atamız ve kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; yurtta barış dünyada barış parolasını emanet bıraktığı bir milletin ferdi olarak bu zulme karşı çıkmak en çok bizim vazifemizdir. Kendi halkının protestolarına ve karşı çıkmasına rağmen katliama devam eden, Uluslararası Adalet Divanı’nı tanımayan gözü dönmüş Netanyahu’nun kendi iktidarı uğruna giriştiği ve bölgeyi ateşe attığı bu katliamı en şiddetli şekilde kınıyoruz. Barış, uygarlık ve insanlık mutlaka kazanacak. Yaşasın özgür Filistin” ifadelerine yer verdi.
