Başkentte pide fırını işleten komşusundan güveç yapmasını isteyen şahıs isteği yerine gelmeyince pide fırınına saldırdı.

Önünü kestiği motosikletliyi ve yanındaki genç kızı defalarca yumrukladı Önünü kestiği motosikletliyi ve yanındaki genç kızı defalarca yumrukladı

Ankara’nın Elmadağ ilçesi Hasanoğlan Mahallesi’nde güveç pişirme mevzusu yüzünden çıkan tartışma komşuları karşı karşıya bıraktı. Hasanoğlan Mahallesi’nde pide fırını işleten Yasin Aşır ve Tülay Aşır çifti iddiaya göre aynı binada ikamet eden komşularının güveç yaptırma isteğini reddettikleri gerekçesi ile saldırıya uğradılar. Komşularının dükkanlarına ve araçlarına saldırıp kendilerini öldürmekle tehdit ettiğini söyleyen Tülay Aşır saldırı anlarını İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı.

Aşır, “Aslında olay çok küçük bir mesele yüzünden çıktı, şahıs yaklaşık 1 buçuk, 2 sene önce bizden güveç pişirmemizi istedi. Bizde güvecin patlayıp fırını bozduğunu, bu sebeple pişiremeyeceğimizi nazik bir şekilde ifade ettik. Ama o bize ‘sen kimsin benim yemeğimi pişirmiyorsun, pişireceksin’ dedi. Sonra oğlu da geldi. Burada bir ağız münakaşası yaşandı. Sonra Ramazan ayında iftar vaktine yakın bir zaman da geldi ve dükkanın içerisinde sigara yaktı bu şahıs. Eşimde görünce ‘abi çık buradan sigara içilmez burada’ dedi. Ondan sonra bu şahıs bizimle 1 buçuk senedir uğraşıyor. Herkesin de bu durumdan haberi var zaten. İlk saldırısı 17.07.2024 tarihinde 22.30 sularında oldu. Eşimle yemek yiyorduk. Şahsın bir kamyoneti var. Kamyonetini park etti. İçkili bir şekilde indi araçtan. Buraya geldi ve küfür etmeye, hakaret etmeye başladı. Dükkanda bulunan masalarımızı, sandalyelerimizi dağıtmaya başladı. Sonra eşim dışarı çıktı. Şahsın sarhoş olduğunu anladı eşim kendini korumaya çalıştı. Şahsın kollarını tutmaya çalıştı. O arada şahsın ailesi indi aşağıya. Ben şahsın oğluna yalvardım orada. Baban çok sarhoş kötü şeyler olacak babanı hemen buradan uzaklaştır dedim. Onlarda götürmeye çalıştılar. Ama başaramadılar her yere saldırıyordu. Etraftaki komşular ve gençler toplanmaya başladılar. Sonra toplanan kalabalığa küfür etmeye başladı. O küfür ettiği kişilerden birisi de bu şahsı yaralamış. O esnada ben eşimi yandaki komşumla beraber çiğköfte dükkanının içerisine çektim. Anladım olayın büyüyeceğini. Daha sonra çiğköftecinin kız kardeşi geldi. ‘Abla adamı bıçaklamışlar, adam yerde yatıyor’ dedi. Öyle söyleyince ben eşimi çıkartıp daha uzak bir yere götürdüm saldırıya uğramamak için. O esnada polisler geldi. Polislerden bizi biran önce uzaklaştırmasını istedik. Hemen bizi arabamıza bindirdiler biz karakola gittik.

“20 - 25 kişi yemek saatinde içeride müşterilerim ve çalışanlarım varken dükkanı bastılar”

Karakola gidip ifade verdikten sonra kimlik ve özel eşyalarını almak için tekrar dükkana döndüklerini belirten Aşır, “Bir araç bizi takip etmiş ama ben farkında değildim. Dükkandan kimliklerimizi aldık ve çıktık. Çıktığımızda onlar yine hakaret ve küfür ederek, ölüm tehditleri savurdular. Üst kattan kafamıza bıçak, tabak, bardak fırlattılar. Sonrasında aşağıya iniyorlar. Bizim aracımıza zarar verip gidiyorlar. Ertesi gün öğlen saatlerinde yaklaşık 20 - 25 kişi yemek saatinde içeride müşterilerim ve çalışanlarım varken dükkanı bastılar. Eşimi öldürmeye gelmişlerdi. ‘Öldürmeye geldik’ diye bağırıyorlardı. Herkes çok korktu. Burada çalışan garson kızlarım ağlıyorlardı korkudan. Eşim paket servisine çıkmıştı o esnada. Eşimi bulamayınca dışarıdaki telefon dükkanı sahibi olan arkadaşımızı da bize yardım edemesin diye darp ettiler. Eşkiya gibi her yeri birbirine kattılar. Ailemizi de saldırdılar. 10 - 15 kişi arabanın içine hücum ettiler. Dayım onlardan kurtulabilmek için onları ezme pahasına gaza bastı. O şekilde kurtuldu. Bu olaylardan sonra gerekli yerlere her türlü kanuni haklarımı kullanmak için başvurdum. Çok büyük maddi, manevi zarar içerisindeyim” ifadelerini kullandı.

Yasin Aşır’ın annesi Fatma Aşır, “Olayın yaşandığı gün oğlum beni aradı. ‘Anne dükkanı bastılar, biz karakoldayız’ dedi. Hemen dükkana geldik. Burada kimse yok dediler. Karakola gittik sonra. Karakolda olayın sizinle bir alakası yok siz gidin dediler. Bizde eve geldik. Aynı gün gece oğlum ve gelinim dükkandan kimliklerini almaya geldiklerinde üst kattan kafalarına çatal, bıçak, kaşık fırlatıyorlar. Arabanın üzerine geliyor attıkları malzemeler ve arabanın camını kırıyorlar. Bir sonraki gün gelinim dükkanı açtığında 20 kişilik bir grup dükkanı basmışlar. O esnada oğlum karakoldaydı. Beni aradı. ‘Anne dükkanı basmışlar. Kadınlar dükkanda yalnız, korkmasınlar. Dayım ve eniştemle beraber yanlarına git’ dedi. Biz dükkana geldiğimizde siz burada hala dükkan mı açıyorsunuz? deyip küfür ettiler. Biz toparlandık arabaya binerken erkek kardeşim ‘eniştem yürüyemiyor, ben arabayı yaklaştırayım’ dedi. Eşim yürümekte zorlanan birisi koltuk değneği ile yürüyor. Eşimi arabaya bindirdik. Ablamı çağırdım. Onu bindirdik. Tam hepimiz arabaya bindiğimizde birileri arabanın üzerine saldırdı. Önümüzü göremiyorduk. Yan taraftan birisi tekme attı arabaya. İzi hala duruyor. Başka birisi yumruk atıp sağ taraftaki dikiz aynasını kırdı” dedi.