Aydın’ın doğa ve tarih ile iç içe güzelliklere sahip olduğuna dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; "Büyük Menderes adeta çığlık atıyor. Denizlerimiz kirletiliyor, türlerimiz azalıyor. Tüm bu sorunların kaynağı insanlar yani bizleriz" dedi.
Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamayla Aydın’ın doğal güzelliklerine dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, "Birlikte yaşamalıyız" vurgusu yaparak, çevre ve ekosistemin korunması gerektiğini söyledi. Sorunlar nedeniyle biyolojik çeşitlilik açısından zengin olan Aşağı Büyük Menderes Havzası’nda yaban hayatının büyük zarar gördüğünü ifade eden Sürücü, "1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de, 133 ülkenin katılımıyla Birleşmiş Milletler tarafından 5 Haziran tarihi “Dünya Çevre Günü” olarak kabul edilmiştir. Aradan 50 yıl geçmesine rağmen çevre sorunları azalacağı yerde, büyük bir hızla daha da çoğalarak, tahribatlar artmaya devam etmiş, çevre kirliliği katlanarak durdurulamaz hale gelmiştir. Kendi bölgemizden bakıldığında, etrafının çevrilerek korunması gereken olağanüstü bir doğa ve tarih alanı olan Latmos yok edilmeye çalışılıyor. Jeotermal akışkanlarından bölge halkı büyük zarar görüyor. Batı Anadolu’nun en önemli nehri Büyük Menderes adeta çığlık atıyor. Denizlerimiz kirletiliyor, türlerimiz azalıyor. Tüm bu sorunların kaynağı insanlar yani bizleriz. Bu sorunlar nedeniyle biyolojik çeşitlilik açısından zengin olan Aşağı Büyük Menderes Havzası’nda yaban hayatı büyük zarar görüyor. İnsan kaynaklı müdahaleler yüzünden yangınlar çıkıyor birçok tür yaşamını kaybediyor, sulak alanlar ve denizlerimizdeki kirlilik sucul canlıları etkiliyor, patlatılan dinamitlerle habitatlar kayboluyor, suda yüzene de havada uçana da karada yürüyene de sürünene de rahat yok" dedi.
Bütün herkese önemli görevler düştüğünü ifade eden Sürücü; "Kendimizden başka canlıların yaşam haklarına saygı duyup, onların ve yaşam alanlarının korunması için hepimize önemli görevler düşüyor. Çevreyi, suyu, havayı kirletmenin bedelini belki de farkında olmadan yaban hayatında ki canlılara ödetiyoruz. Tüm canlıların doğal yaşam alanlarında büyük tahribatlar açılarak habitatlar yok ediliyor. Plastik başta olmak üzere aşırı yoğun bir kirlilik var. İnsan kaynaklı olan bu sorunların bedelini diğer canlıların ödediğinin acaba farkında mıyız? Tüm bu sorunlar olsa da geniş bir kesimde duyarlılık artıyor, bilinçlenme gelişiyor, sivil toplum örgütleri çoğalıyor, başarılı etkinliklere imza atılıyor, sorunlar takip edilerek çözüm yolları aranıyor. Bu durumu sürdürülebilir hale getirmek lazım. Sorunların çözümü duyarlı insanların çoğalması ve birlikte çalışmayla mümkün olacaktır. Doğal dengeyi koruyarak, tüm canlılarla birlikte uyum içinde, onları ve yaşam alanlarına saygılı ve bu dünyanın sadece insanlara ait değil hepimize ait olduğunu düşünerek birlikte yaşamalıyız" şeklinde konuştu.