Anadolu Üniversitesi Tazelenme Üniversitesinde eğitim gören 60 yaş üzeri öğrenciler örgü örerek alzaymırdan korunup, psiko-motor gelişimlerini sürdürmeyi amaçlıyor.
Anadolu Üniversitesinde 2019 yılında faaliyet göstermeye başlayan 60+Tazelenme Üniversitesinde öğrenim gören en küçüğü 60, en büyüğü ise 82 yaşında olmak üzere 245 öğrenci eğitim alıyor. Verilen eğitimler 60 yaş üstü öğrencilerin hem sosyalleşmesine hem de çeşitli alanlarda yeni beceriler kazanmasına imkan sağlıyor. Dördüncü sınıf öğrencilerinin derslerden en renklilerinden biri de; Örgü Teknikleri dersi. En küçüğü 60 en büyüğü ise 82 yaşında olan öğrenciler, örgü örerek psiko-motor gelişimlerini sürdürmeyi amaçlıyor. Özellikle erkek öğrencilerin büyük bir ilgi ile katıldığı derste renkli görüntüler ortaya çıkıyor. Örülen örgüler sayesinde öğrenciler alzaymır başta olmak üzere birçok hastalıktan korunmuş oluyor. Dönem sonunda toplanacak olan el emeği ürünler, ihtiyaç sahiplerine teslim edilecek.
“En küçüğü 60, en büyüğü 82 yaşında olan yaklaşık 245 öğrencimiz var”
Yapılan faaliyetler ve Örgü Teknikleri dersinin yararları hakkında konuşan 60+ Tazelenme Üniversitesi Anadolu Kampüsü Kurucu Koordinatörü Doç. Dr. Emre Birinci, “Tazelenme Üniversitesi, 60 yaş üstü öğrencilerimize 4 yıl eğitim veren bir sosyal sorumluluk projesi. Şu an en küçüğü 60, en büyüğü 82 yaşında olan yaklaşık 245 öğrencimiz var. Bugün sizleri de konuk ettiğimiz dersimiz Örgü Teknikleri dersimiz. İleri yaşla beraber psiko motor becerilerinin gelişimi çok önemli. O yüzden bu dönem öğrencilerimize örgü teknikleri dersini açtık ve yoğun bir ilgi de gördü. Erkek öğrencilerimiz hayatlarında ilk kez örgü örme sürecini yaşadılar. Buradan çıkan ürünleri de sosyal yardım çerçevesinde ihtiyaç sahibi bir yere de bağışta bulunacaklar. Öğrencilerimiz şu an araştırıyorlar. Bunları ya deprem bölgesine ya da doğuda ihtiyaç olan kırsal alandaki bir bölgeye gönderecekler. Aslında Tazelenme Üniversitesi’nin en önemli faydalarından birisi sosyalleşmeyi sağlıyor. Özellikle ileri yaşla beraber emeklilik sürecine denk gelmesi ve bireylerin evlerinden dışarı çıkmaması onların yaşadıkları en büyük sorunlardan birisi. Ancak Tazelenme Üniversitesi’yle beraber haftada 2 ya da 3 gün üniversiteye geliyorlar. Anadolu Üniversitesi’nde alanında uzman hocalardan eğitimler alıyorlar. Üniversite ortamında gençlerle beraber kampüs ortamını solumaları onlar için oldukça önemli oluyor. Bu süreçten çok da mutlular. Örgü örmenin faydaları konusunda bilimsel çalışmalar mevcut. Örgü örmenin alzaymır hastalığının önlenmesinde, bilişsel fonksiyonların korunmasında ve işlevini sürdürmesinde oldukça önemli” dedi.
“Bu örgü dersi benim için çok değişik oldu”
74 yaşındaki öğrenci Münir Çörekbaş, örgü örmenin kendisine ne kadar yarar sağladığı ve üniversitede kazandığı sosyal çevreye dair konutu. Eskiden örgü örmeye sıcak bakmadığından bahseden Çörekbaş şöyle devam etti;
“Bugün çok mutluyum. Hayatımda hiç yapmadığım şeyi bugün severek ve mutlu olarak yapıyorum. Benim mutluluğumu anlatmak çok ayrı bir şey. Yeni şeyler keşfetmek ve onları yapabilmek çok güzel bir his. Bugün erkeklerin yapamayacak dedikleri şeyleri ben yapıyorum. Başta yapamam dedim ama demek ki belirli bir noktadan sonra insanlar bunu sevdiği zaman yapabiliyorlar. Doğrusu okulumu çok sevdiğim için çok iyi dersler aldım. Derslerim içinde müzik ve bedenden sonra bu örgü dersi benim için çok değişik oldu. O kadar mutluyum ki bunu anlatmak için yaşamak lazım. Kahve bizim hiç sevmediğimiz bir şeydir. İnşallah bundan sonra da böyle devam etmeye çalışacağım.”
“İlklerden olduğumuz için şanslıydık ama şimdi girmek zor”
Tazelenme Üniversitesinde eğitim gören Ferda Olcay ise “4 yıl çok güzel geçti, keşke bitmese diyoruz. Bence çok iyi oldu. Kadınların yaptıklarını erkekler yapıyor, biz de onların işlerini yapıyoruz. Tamir dersi gördük, artık evimizdeki dolapların kapağını tamir edebiliyoruz. Burası bana çok şey kattı. Özellikle emekli olduktan sonra boşluğa düşüyorsunuz, onun için mükemmel bir şey. O yüzden bitiyor diye bayağı üzülüyorum. Zaten herkes o kadar çok istiyor ki hemen doluyor. Bize ’Nasıl girdiniz’ diyorlar. Şanslıydık. Ben bir gün yolda yürürken broşür verdiler, öyle kaydoldum. İlklerden olduğumuz için şanslıydık ama şimdi girmek zor” diye konuştu.