Bir gazeteci Muharrem İnce'ye; "Akşener ikinci tura kalırsa, siyaseti bırakır mısınız?" diye sorunca,
Muharrem İnce daha sorunun bitmesine bile fırsat vermeden; "Akşener beni Cumhurbaşkanı yardımcısı yaparsa hiç düşünmeden olurum. Hatta seçilmesi için Türkiye'yi karış karış gezerim. Benim hiç kompleksim yok!" dedi.
Görünen o ki, bu soru ısmarlama bir soruydu. Yani İnce bu sorunun cevabına zaten hazırdı. Normalde yavaş ve vurgulu konuşan İnce'nin bu soruya, düşünmeden, acelece ve seri bir şekilde cevap vermesi, bu soruya, ne kadarda iştahlı bir şekilde hazır olduğunun en büyük delili olsa gerek.
Peki bu ısmarlama soru ve cevabın altında yatan gerçek nedir?
Daha önce de yazmıştım. Tüm planlar ikinci tur üzerine dönüyor. Aslında şuan her ne kadar, her parti ayrı aday çıkarmış gibi görünse de, arka planda tam bir zillet ittifakı var.
Şöyle ki, eğer ilk turda ortak bir aday çıkarsalardı. Bu aday kim olursa olsun, Reis'in karşısında hiç bir şansının olmadığını anladılar. Yani yeterli mutabakat göremediler.
Bu nedenle; Akşener, İnce, Demirtaş ve Temel hepsi ayrı ayrı aday oldular. Bu sayede hepsinin, gövde gösterisi yapması sağlanarak, partilerinin ve özellikle de şahsi oylarının arttırılması planlanıyor.
Özellikle Terörist Demirtaş'ı mağdur rolüne sokarak, oylarını daha da arttırmayı planlıyorlar. Bu yüzden Zillet ittifakının hepsi eş zamanlı olarak, Demirtaş'ı mağdur gösterme gayretine girdiler. Bu hain desteğin en büyük amacı ise, Reis'in Güneydoğu'daki oyunu azaltmaktır.
Bu sayede, ilk turda Zillet ittifakının oylarının tamamında, 5-10 puan artmasını ve nihayet Reis'in %50'nin altında kalmasını umuyorlar.
Muharrem ince'ye sorulan bu soru ve cevabın asıl amacı ise, CHP tabanın Akşener'e hazır hâle getirilmesi vede tabi ki Akşener'in genel manada daha çok parlatılmasıdır.
Göreceksiniz, Kılıçdaroğlu İnce'nin bu cevabını kesinlikle eleştirmeyecek ve hatta destek verecek. Hali hazırda zaten CHP'nin ciddi bir kısmı, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, vekillikte CHP'ye, Cumhurbaşkanlığında ise Akşener'e oy vermeye hazır.
Muharrem İnce'de bu çıkışıyla, CHP tabanına, "CHP olarak bizim Başkan çıkarma ihtimalimiz zaten yok. Ama siz rahat olun. Çünkü Akşener Cumhurbaşkanı olursa, ittifakımız devam edecek. Birlikte çalışacağız. Yani ülkeyi birlikte yöneteceğiz. Hem biz ancak bu şekilde iktidarda yer alabiliriz" demek istiyor.
Ve muhtemelen yakın zamanda Temel Karamollaoğlu'da Akşener'e destek için benzer bir çıkış yapacak ve hatta Demirtaş'ta bu zillet kervana dahil olacak.
Benim tahminime göre, İnce'ye verildiği gibi, Temel'e ve Demirtaş'a da Başkan yardımcılığı sözünü çoktan verdiler. Ama şuan birden bire bunu açık etmek istemeyebilirler.
Lakin planladıkları gibi, seçim ikinci tura kalırsa, hepsi aynı söylemi kullanacak. Yani "Gördünüz işte, bizler aday olduk, kazanamadık. Ama ülke olarak Erdoğan'dan kurtulmak zorundayız. O yüzden Cumhurbaşkanı adayımız Akşener'dir" diyecekler.
Allah'ın izniyle seçim ikinci tura kalmayacak ama, eğer kalırsa, işte o zaman millet olarak bizi büyük bir imtihan bekliyor olacak.
Velhasıl, muhafazakar tarafın ilk turdaki seçime katılım oranı hayati bir öneme sahiptir. Bu nedenle bir oy bin oy gibi görülmelidir. Zira zillet ittifakının başkanlığı alması halinde, vermediğimiz bir oyumuz için bin oy kuvvetinden pişmanlık duyma ihtimalimiz kuvvetle muhtemeldir. Allah yâr ve yardımcımız olsun.
Muharrem İnce daha sorunun bitmesine bile fırsat vermeden; "Akşener beni Cumhurbaşkanı yardımcısı yaparsa hiç düşünmeden olurum. Hatta seçilmesi için Türkiye'yi karış karış gezerim. Benim hiç kompleksim yok!" dedi.
Görünen o ki, bu soru ısmarlama bir soruydu. Yani İnce bu sorunun cevabına zaten hazırdı. Normalde yavaş ve vurgulu konuşan İnce'nin bu soruya, düşünmeden, acelece ve seri bir şekilde cevap vermesi, bu soruya, ne kadarda iştahlı bir şekilde hazır olduğunun en büyük delili olsa gerek.
Peki bu ısmarlama soru ve cevabın altında yatan gerçek nedir?
Daha önce de yazmıştım. Tüm planlar ikinci tur üzerine dönüyor. Aslında şuan her ne kadar, her parti ayrı aday çıkarmış gibi görünse de, arka planda tam bir zillet ittifakı var.
Şöyle ki, eğer ilk turda ortak bir aday çıkarsalardı. Bu aday kim olursa olsun, Reis'in karşısında hiç bir şansının olmadığını anladılar. Yani yeterli mutabakat göremediler.
Bu nedenle; Akşener, İnce, Demirtaş ve Temel hepsi ayrı ayrı aday oldular. Bu sayede hepsinin, gövde gösterisi yapması sağlanarak, partilerinin ve özellikle de şahsi oylarının arttırılması planlanıyor.
Özellikle Terörist Demirtaş'ı mağdur rolüne sokarak, oylarını daha da arttırmayı planlıyorlar. Bu yüzden Zillet ittifakının hepsi eş zamanlı olarak, Demirtaş'ı mağdur gösterme gayretine girdiler. Bu hain desteğin en büyük amacı ise, Reis'in Güneydoğu'daki oyunu azaltmaktır.
Bu sayede, ilk turda Zillet ittifakının oylarının tamamında, 5-10 puan artmasını ve nihayet Reis'in %50'nin altında kalmasını umuyorlar.
Muharrem ince'ye sorulan bu soru ve cevabın asıl amacı ise, CHP tabanın Akşener'e hazır hâle getirilmesi vede tabi ki Akşener'in genel manada daha çok parlatılmasıdır.
Göreceksiniz, Kılıçdaroğlu İnce'nin bu cevabını kesinlikle eleştirmeyecek ve hatta destek verecek. Hali hazırda zaten CHP'nin ciddi bir kısmı, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, vekillikte CHP'ye, Cumhurbaşkanlığında ise Akşener'e oy vermeye hazır.
Muharrem İnce'de bu çıkışıyla, CHP tabanına, "CHP olarak bizim Başkan çıkarma ihtimalimiz zaten yok. Ama siz rahat olun. Çünkü Akşener Cumhurbaşkanı olursa, ittifakımız devam edecek. Birlikte çalışacağız. Yani ülkeyi birlikte yöneteceğiz. Hem biz ancak bu şekilde iktidarda yer alabiliriz" demek istiyor.
Ve muhtemelen yakın zamanda Temel Karamollaoğlu'da Akşener'e destek için benzer bir çıkış yapacak ve hatta Demirtaş'ta bu zillet kervana dahil olacak.
Benim tahminime göre, İnce'ye verildiği gibi, Temel'e ve Demirtaş'a da Başkan yardımcılığı sözünü çoktan verdiler. Ama şuan birden bire bunu açık etmek istemeyebilirler.
Lakin planladıkları gibi, seçim ikinci tura kalırsa, hepsi aynı söylemi kullanacak. Yani "Gördünüz işte, bizler aday olduk, kazanamadık. Ama ülke olarak Erdoğan'dan kurtulmak zorundayız. O yüzden Cumhurbaşkanı adayımız Akşener'dir" diyecekler.
Allah'ın izniyle seçim ikinci tura kalmayacak ama, eğer kalırsa, işte o zaman millet olarak bizi büyük bir imtihan bekliyor olacak.
Velhasıl, muhafazakar tarafın ilk turdaki seçime katılım oranı hayati bir öneme sahiptir. Bu nedenle bir oy bin oy gibi görülmelidir. Zira zillet ittifakının başkanlığı alması halinde, vermediğimiz bir oyumuz için bin oy kuvvetinden pişmanlık duyma ihtimalimiz kuvvetle muhtemeldir. Allah yâr ve yardımcımız olsun.