Enerji Uzmanı Murat Dilek, Türkiye’de üretilen enerjinin bazı günler yüzde 28’e yakınının rüzgar enerjisinden elde edildiğini belirterek, “Türkiye’de rüzgar enerjisindeki başarıda büyük bir pay da sanayiye düşüyor. Kule, kanat, dişliler gibi rüzgar enerjisinde kullanılan birçok bileşeni Türkiye’de üretiyoruz. Türkiye rüzgar enerjisinde artık tercih edilen bir ülke konumunda” dedi.
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) 2023 Aralık ayı güç raporuna göre, Türkiye’nin toplam kurulu gücü 13 bin 57 santral ile 106 bin 344 megavat oldu. Toplam kurulu güçte 97 rüzgar enerjisi santrali 11 bin 697 megavat pay alırken, güneş enerjisi ise 9 bin 628 santral ile 11 bin 292 megavat olarak kayıtlara geçti. Ayrıca 7 Ocak’ta rüzgar enerjisi santrallerinden 218 gigavatsaat elektrik üretimiyle rüzgar enerjisinden elde edilen günlük en yüksek elektrik üretim rekoru kırıldı. 7 Ocak’ta rüzgardan üretilen elektrik, toplam elektrik üretiminin yüzde 28’ini oluşturdu.
Enerji Uzmanı Murat Dilek, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarında kat ettiği yolu İHA muhabirine değerlendirdi. Dilek, Türkiye’nin son 20 yılda rüzgar enerjisi santrallerinde ciddi başarılar elde ettiğini aktararak, “Türkiye, yerin altındaki jeolojik formasyonu (yer bilimsel biçimlenme) ve yerin üstündeki karı, rüzgarı ve suyu kinetik enerjiye dönüştürmeyi başarmış bir ülke. Avrupa’ya baktığınız zaman son 3 yılda kurulan santrallerin yüzde 80’i yenilebilir enerjiden ve rüzgar enerjisi ağırlıklı kuruldu. Bir enerji yatırımında neye bakarsınız? Enerji ucuz olmalı, güvenilir olmalı ve çevreye duyarlı olmalı. Rüzgar enerjisinde bunların hepsi var” dedi.
“Türkiye rüzgar enerjisinde artık tercih edilen bir ülke konumunda”
Rüzgar enerjisi santrallerinden üretilen elektriğin 12 bin megavatı geçtiğini kaydeden Dilek, “Bu da yerli yatırımcısıyla, yabancı yatırımcısıyla 4 bin 65 tane rüzgar türbininden oluşuyor. Yaklaşık 280’e yakın santralden bahsediyoruz. Ege’si, İç Anadolu’su, Marmara’sı ile birçok havzamızda kurulan rüzgar enerjisi ile şu anda Türkiye’de üretilen enerjinin yüzde 28’e yakını rüzgar enerjisinden elde ediliyor. Bu da gurur duyulacak bir konu. Aynı zamanda Türkiye’de rüzgar enerjisindeki başarıda büyük bir pay da sanayiye düşüyor. Kule, kanat, dişliler gibi rüzgar enerjisinde kullanılan birçok bileşeni Türkiye’de üretiyoruz. Türkiye rüzgar enerjisinde artık tercih edilen bir ülke konumunda. Bu da Türkiye’nin başarılarından bir tanesi” diye konuştu.
“Güneş enerjisinde çok daha iyi noktalara gelebiliriz, çünkü iyinin de iyisi var”
Türkiye’nin enerji performansını “zamanında hareket edilmiş, stratejik olarak davranılmış” olarak nitelendiren Dilek, “Güneş enerjisinde 11 bin megavata yaklaştık. Çok güzel bir güneşimiz var. Güneşli gün sayısı ve geliş açısı çok iyi ülkemizde. Buna rağmen hala yüzde 10’larda olması bizim için düşük. Olmamız gereken noktanın çok gerisindeyiz. Ama buna rağmen çok büyük bir başarı. 2014 yılında şu anın 10 binde biri kadar kurulum vardı. Şu an geldiğimiz nokta ortada. İyinin de iyisi var. Çok daha iyi noktalara gelebiliriz” ifadelerini kullandı.
“Dönüşüm değil kırılma var elektrikli araçlar konusunda”
Yenilebilir enerjiden elde edilen temiz elektriğin elektrikli araçlarda kullanılmasını da değerlendiren Dilek, “İletim ve dağıtım altyapımız şu an elektrikli araçların yüzde 10’a çıkmasını engelliyor. İçten yanmalı motorlara oranla yüzde 10’a çıksa belki şu an iletim ve dağıtım şebekemiz yeterli olmayabilir. Buna rağmen yatırımlar olanca hızıyla devam ediyor. Kamu da bununla ilgili çok doğru adımlar atıyor. Gördüğümüz kadarıyla çok daha hızlı bir kırılma var. Dönüşüm değil kırılma var elektrikli araçlar konusunda” dedi.
