POLİTİKA

Türkiye-Avusturya İşgücü Anlaşması’nın 60. yıl dönümü gala programı ile kutlandı

AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ, VİYANA'DA DÜZENLENEN TÜRKİYE-AVUSTURYA İŞGÜCÜ ANLAŞMASI’NIN 60. YIL DÖNÜMÜ GALA PROGRAMINDA, "EN FAZLA 1 YA DA 2 SENE KALACAK 'GASTARBEİTER' YANİ MİSAFİR İŞÇİYDİLER. FAKAT BU MİSAFİRLİK UZADI, GİTTİKLERİ ÜLKELER VATANDAŞLARIMIZA İKİNCİ BİR VATAN OLDU" DEDİ.

Abone Ol

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Viyana’da düzenlenen Türkiye-Avusturya İşgücü Anlaşması’nın 60. yıl dönümü gala programında, "En fazla 1 ya da 2 sene kalacak ’gastarbeiter’ yani misafir işçiydiler. Fakat bu misafirlik uzadı, gittikleri ülkeler vatandaşlarımıza ikinci bir vatan oldu" dedi.

Avusturya’ya Türk göçünün başladığı Türkiye-Avusturya İşgücü Anlaşması’nın 60’ıncı yıl dönümü, Türkiye’nin Viyana Büyükelçiliği ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığınca (YTB) Viyana’daki Lihtenştayn Sarayı’nda yapılan gala programı ile kutlandı. Programa Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Avusturya Federal Kadın, Aile, Uyum ve Medya Bakanı Susanne Raab, Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, YTB Başkanı Abdullah Eren’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

"Gittikleri ülkeler vatandaşlarımıza ikinci bir vatan oldu"

Bakan Göktaş, konuşmasına davetlilere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını ileterek başladı. Göktaş, 60 yıl önce Türkiye’nin dört bir yanından vatandaşların hiç bilmedikleri, tanımadıkları ülkelere doğru yola çıktığını, sadece Avusturya’ya değil, Avrupa’nın dört bir yanına dağıldığını ifade etti. İşçi göçünün belki bir traktör, bir tarla, belki ev parası biriktirmek umuduyla başladığını belirten Göktaş, "En fazla 1 ya da 2 sene kalacak ’gastarbeiter’ yani misafir işçiydiler. Fakat bu misafirlik uzadı, gittikleri ülkeler vatandaşlarımıza ikinci bir vatan oldu. Ellerinde bavulları, gönüllerinde sıla hasreti, ailelerinden, sevdiklerinden ayrılarak geldikleri bu ülkede 60 yılı geride bıraktılar. Anadolu’nun çalışkan ve dirayetli insanları yıllarca büyük bir azimle fabrikalarda, çiftliklerde, madenlerde çalıştılar. Dilini, kültürünü bilmedikleri bir yerde ağır ve zor şartlarda çalıştılar, yaşadılar. Yıllar geçtikçe ikinci, üçüncü nesiller gözlerini açmaya başladı bu ikinci vatana. Vatan uzaktı ama gönüller yakındı. Alın teriyle, emekleriyle ülkelerimizin gelişimine katkıda bulunurken, iki ülke arasındaki ilişkileri de güçlü kıldılar" ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Avusturya’nın güçlü tarihi bağlara ve çok yönlü ilişkilere sahip iki dost ülke olduğunu vurgulayan Göktaş, bu yılın hem Türkiye-Avusturya İşgücü Anlaşması’nın 60. yıldönümü hem de iki ülke arasında imzalanan Dostluk Anlaşması’nın 100. yıl dönümü olduğunu hatırlattı.

"İki ülke arasındaki ilişkiler göçle derinlik kazandı"

Göktaş, iki köklü devlet arasındaki ilişkilerin son 60 yılda Türk iş gücü göçü ile yeni bir boyut ve derinlik kazandığını kaydederek, 60 yıl önce imzalanan bu anlaşmayla binlerce vatandaşın çalışmak üzere göç ettiği Avusturya’da bugünkü Türk toplumunun temellerini attığını ve halihazırda bu ülkede 300 bini aşan Türk ile Türk asıllı Avusturya vatandaşının yaşadığını dile getirdi. Avusturya ekonomisine önemli katkıları olan bu nüfusun aynı zamanda iki ülkenin kültürel ve insani anlamda da yakınlaşmasını sağladığını ifade eden Göktaş, "Bu anlamda bu ülkede yaşayan her bir vatandaşımızı Türkiye ve Avusturya arasında kurulan güçlü bağın önemli birer aktörü olarak görüyoruz" dedi.

Göktaş, artık Avusturya’da dördüncü nesil Türklerin çalışmalarıyla öne çıkmaya başladığını belirterek, "Bugün vatandaşlarımız ticaret, bilim, tıp, siyaset, sanat ve spor gibi alanlarda Avusturya’nın sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel hayatının ayrılmaz bir parçası oldular" diye konuştu.

Türklerin burada elde ettiği başarıların kendilerini son derece gururlandırdığını dile getiren Göktaş, Avusturya’nın asli bir unsuru haline gelen vatandaşların aynı zamanda Türkiye ile bağlarını da güçlü bir şekilde sürdürdüğünü kaydetti.

Yeni nesiller ülkeler arasında köprü oldu

Göktaş, "Bugün bu ülkede doğan, büyüyen, fakat ana vatanından, ana dilinden ve kültüründen hiç kopmamış, ülkeler arası adeta köprü olan yeni bir nesil daha var” ifadesini kullandı. İki ülkenin zenginlikleriyle büyüyüp yetişen gençlerin ülkeler arasında gönül elçisi olduğuna işaret eden Göktaş, “Eğitimli, kültürlü ve yaşadıkları topluma değer katan bu gençler, her iki toplum için de gurur kaynağı oluyor" dedi.

Göktaş, Avusturya’da 400’den fazla sivil toplum kuruluşunun bu ülkede Türk toplumunun kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için çalıştığını, Avusturyalı muhataplarının da bu dernekleri bu toplumun bir zenginliği olarak gördüğüne inandığını söyledi.

Irkçılıkla mücadele

"Diğer yandan vatandaşlarımızın maruz kaldığı ırkçılık, ayrımcılık karşısında onların haklarını muhafaza etmek en asli vazifemizdir" ifadesini kullanan Göktaş, bu anlamda yaşanılan tüm bu sorunları yakından takip ettiklerini ve çözüm arayışları içinde olduklarını vurguladı. Göktaş, Türkiye olarak dünyanın neresinde olursa olsun Türk vatandaşlarının her daim yanında olmaya gayret ettiklerini belirtti. Avusturya Türk toplumunun refahının artırılmasına yönelik yeni politikalar ve projeler geliştirmek için Avusturya makamları ile çalışmalarını sürdürdüklerini de belirten Göktaş, "Özellikle karşı karşıya kaldıkları velayet sorunları ve ailevi konularda yanlarında olmaya gayret ediyoruz. Ayrıca engelli ve yaşlı vatandaşlarımız için Türkiye’de sunulan hizmetlerden faydalanabilecekleri özgün hizmet modelleri geliştiriyoruz. Genel anlamda Türk toplumunun hak ve menfaatlerini korumaya yönelik rehberlik hizmetleri sunuyoruz" şeklinde konuştu.

Göktaş, gelecek dönemde aile ataşelikleri ve temsilciliklerinin sayısını artırmayı hedeflediklerini kaydederek, "Böylece kadınların, çocukların, ailelerin yaşadıkları sorunları yakından takip edecek, muhtemel sorunlara müdahil olmaya ve taleplerini hızlıca karşılamaya devam edeceğiz" dedi.

Konuşmaların ardından müzik dinletisi, diaspora temsilcilerine plaket takdimi ve yöresel Türk kıyafetlerinin sergilendiği bir defile yapıldı. Davetliler ayrıca program kapsamında açılan 60 yıllık göç tarihini anlatan fotoğraf sergisini de gezme imkanı buldu.