Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, 20 yıl veteriner olarak görev yapan İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 84’üncü yılında anarak, "Türk Veteriner Hekimleri olarak onunla ne kadar gurur duysak azdır. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak bir kez daha belirtmek isteriz ki, Akif’i anarken onun davası, çilesi ve hayatı iyi anlaşılmalıdır" dedi.
TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 84’üncü yıl dönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. İstiklal Marşı’nın yazarı, Türk edebiyatının ve tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Mehmet Akif Ersoy’un 27 Aralık 1936’da ebedi hayata irtihal ettiğini belirten Eroğlu, sarsılmayan bir imanın ve inancın sahibi Türk mütefekkiri, milli şair, yazar, veteriner hekim, hafız, Kur’an mütercimi ve milletvekili olan Mehmet Akif Ersoy’un vicdani hassasiyeti yüksek bir aydın, ilkeli bir ahlak adamı ve tüm özellikleriyle idealist bir aksiyon ve dava insanı olduğunu ifade etti. Eroğlu, “Kapanmaya yüz tutmuş bir devrin sancıları, yitirilen manevi mirasın ortaya çıkardığı burukluklar, halkın içine düştüğü yoksulluk dertlerine rağmen girişilen savaşlarda asla ümidini yitirmemiş ve herkese de bu ümidi aşılayan isimdir Mehmet Akif Ersoy, yurdumuzun düşman işgaline uğradığı felaket günlerinde Türk milletinin kırılan cesaretini tekrar kazandırma amacıyla İstiklal Marşı’nı yazmıştır. Akif, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağına inandığından Türk milletinin bağımsızlığına, yurduna, bayrağına ve inançlarına bağlılığını eşine az rastlanır bir şekilde mısralara dökmüş, tarih boyunca esaret altına alınamayan yüce milletin asla esir olmayacağını korkusuzca haykırmıştır. ‘Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.’”
Mehmet Akif Ersoy’un davasının yüce Türk milletinin varlık ve bekası davası olduğunu aktaran Eroğlu, Ersoy’un hayatından bahsederek, şu ifadeleri kullandı:
“Onun davasında hak, adalet, merhamet vardır. Akif, Çanakkale ve İstiklal savaşımızın sesi ve manevi cephesinin önderidir. Mehmet Akif Ersoy; Mülkiye’de yüksek kısmının 1. sınıfında okurken babasının vefatı ve evlerinin yanması sebebiyle yaşadığı sıkıntılar ile o yıl sivil Baytar Mektebi’nin yeni açılması ve mezunlarına 800 kuruş maaş verileceği vaat edilince okulunu değiştirerek 4 yıllık sivil veteriner okuluna 1889’da kayıt yaptırmıştır. O zaman ‘Halkalı Baytar ve Ziraat Mektebi’ adını taşıyan Veteriner Fakültesinden 22 Aralık 1893’te birincilikle mezun olmuştur. Akif, 20 yıl mesleği ile ilgili önemli görevlerde bulunmuş, 24 Mayıs 1913’te veteriner hekimlik mesleğinden ayrılmıştır. Ancak acı memleket gerçekleri ile mesleğini icra ederken karşılaşmış, bu sayede memleketin en ücra köşelerini, sosyal yaraları yerinde görmüştür. Görev yeri İstanbul olmakla birlikte önce Edirne’de, daha sonra Anadolu ve Rumeli’nin çeşitli bölgelerinde dolaşarak bulaşıcı hayvan hastalıklarıyla ilgili çalışmalar yapmıştır. Meslektaşlarının ifadeleri ile ‘Eğer Mehmet Akif, baytarlığın yüklediği vazifeleri görmek için Türk köylerinde at dolaştırmamış olsaydı Türk’ün yüksek cevherini, asıl özünü yerinde ve içinde tetkik etmeseydi ne bir İstiklal Marşı yazabilir, ne de Çanakkale şiirini doğurabilirdi. O, Türk’ü özünden gördü, candan sevdi, duydu ve yazdı. Bu itibarla Baytar Mehmet Akif, Şair Mehmet Akif’e yükseklik vasfını kazandıran bir varlık oldu.’ Mehmet Akif Ersoy, arkasında bıraktığı mesleğinin aşkını ve özlemini sık sık kaleme alarak şöyle anlatırdı; ‘Çünkü bir tecrübe etsen senin aklın da yatar bize insan hekiminden daha lazım baytar.’ Mehmet Akif’in veteriner hekim yönüyle uluslararası alana tanıtılması ölümünün 20. yılına rastlamış, memleketine ve mesleğine uluslararası anlamda bir şeref kazandırmıştır.”
Mehmet Akif Ersoy’un karakteri ile sanatını, bunları terkibiyle de mesleği ile hayatını birleştiren bir deha olduğunu kaydeden Eroğlu, “Türk Veteriner Hekimleri olarak onunla ne kadar gurur duysak azdır. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak bir kez daha belirtmek isteriz ki, Akif’i anarken onun davası, çilesi ve hayatı iyi anlaşılmalıdır. Onu unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. TBMM’de tüm siyasi partilerin ortak imzasıyla 2021 yılının ‘İstiklal Marşı Yılı’ olarak kabul edilmesi bütün takdirlerin üstündedir. Kabul edilişinin 100. yılına denk gelen 2021 boyunca düzenlenecek özel etkinliklerle İstiklal Marşı’nın anlam ve öneminin hatırlanması, Mehmet Akif Ersoy’un ve kurtuluş mücadelemizde görev alarak bu toprakları bize vatan kılan şehit ve gazilerimizin yad edilmesi açısından çok büyük anlam ifade etmektedir. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere TBMM Başkanımıza ve siyasi partilerimizin tüm temsilcilerine bu gururu bizlere yaşattıkları için şükranlarımızı sunuyoruz. Vefatının 84. yılında İstiklal ve İstikbal şairimiz, tarihe derin iz bırakan meslek büyüğümüz Mehmet Akif Ersoy’u ve istiklal mücadelesinin tüm kahramanlarını bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Kabirleri nur mekanları cennet olsun” ifadelerini kullandı.