Yunus Emre Enstitüsü tarafından dünyanın farklı noktalarında gerçekleştirilen Medya Buluşmaları, bu kez Kahire’de Türk ve Mısırlı gazetecileri bir araya getirdi. Türk ve Mısırlı gazeteciler iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi ve medya işbirliğinin ileriye taşınması yönünde adımlar atılmasını ele aldı.
Yunus Emre Enstitüsü’nün (YEE) Türkiye ile diğer ülkeler arasında medya alanında iş birliğinin geliştirilmesi ve medya alanında uluslararası ilişkilerin güçlendirilmesine katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirdiği “Medya Buluşmaları” devam ediyor. YEE tarafından sivil bir inisiyatif anlayışıyla gerçekleştirilen “Medya Buluşmaları” Bosna Hersek, Sırbistan, Arnavutluk, Romanya, Venezuela ve Meksika’nın ardından serisi Mısır’da yapıldı. Mısır’ın başkenti Kahire’da tarihi Tahrir Meydanı’nda bulunan bir otelde yapılan buluşmalar çerçevesinde Türk ve Mısırlı gazeteciler bir araya geldi. Medya Buluşmaları’na Türkiye’den İhlas Haber Ajansı, NTV, Sabah Gazetesi ve TRT Haber temsilcileri, Mısır’dan ise Al-Shorouk Gazetesi, Al-Cumhuriya (Cumhuriyet) Gazetesi, Al-Ahram Gazetesi, Al-Siyassa Al-Dawliya (Uluslararası Politika) Dergisi, Al-Dimokrati (Demokrasi) Dergisi, Al-Ghad TV, Mısırlı Gazeteciler Sedikası, Al-Shams TV temsilcileri katıldı.
“YEE, 14 yıldır Mısırlı kardeşlerimize açılan bir kapı niteliğinde”
Konferansın açılış konuşmasını Yunus Emre Enstitüsü Kahire Koordinatörü ve YEE Afrika Bölge Koordinatörü Emin Boyraz gerçekleştirdi. Boyraz; YEE’nın Türk dilini, kültürünü tanıttığını ifade ederek Yunus Emre Enstitüsü, dünyanın dört bir yanında 60’dan fazla ülkede 86 merkezde Türk kültürünü, dilini ve tarihini tanıtıyor. Kahire Yunus Emre Kültür Merkezi, ilk kurulan merkezden birisidir ve 14 yıldır faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
"Ülke arasındaki ilişiklerden bahsederken kültür de önemli bir başlık olarak ortaya çıkıyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır ziyaretinde düzenlenen basın toplantısında Kahire merkezinin dünyada en fazla ilginin olduğu merkez durumda söylediğini aktaran Boyraz, “Türkiye ve Türkçe ile kültür sanatlarımıza teveccüh Türkiye ile Mısır arasındaki bağların derin olmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle iki ülke arasındaki ilişiklerden bahsederken kültür de önemli bir başlık olarak ortaya çıkıyor” dedi.
Her alanda olduğu gibi kültürel etkileşimde medyanın önemli bir etkisi olduğunu sözlerine ekleyen Emin Boyraz, “İki ülke arasındaki ilişkilerden bahsederken kültür de artık önemli bir başlık olarak öne çıkıyor. İki ülke arasında ekonomi, eğitim, turizm alanında olduğu gibi kültür etkileşiminin de ivme kazandığını memnuniyetle görüyoruz. Türk-Mısır medya mensuplarıyla yaptığımız bu toplantının yaralı olacağını ve bu ilişkilere katkıda bulunacağını umut ediyoruz” açıklamasını yaptı. Boyraz, “Yunus Emre Enstitüsü, 14 yıldır Mısırlı kardeşlerimize açılan bir kapı niteliğinde. Bu kapı mısırlı medya mensuplarımıza da sonuna kadar açık” dedi.
“Mısır bizim için özel ülke”
Yunus Emre Enstitüsü Kültürel Diplomasi Akademisi Koordinatörü Dr. Melih Barut ise, medya buluşmalarının 7’ncisinin düzenlendiğini ifade ederek, YEE desteği ile daha önceki Medya Buluşmalarının Bosna Hersek, Sırbistan, Arnavutluk, Romanya, Venezuela ve Meksika’da gerçekleştirildiğini söyledi. Bugüne kadar Mısır hakkında yazılanları üst üste koyduğumuzda şu kanaate varıyoruz: Mısır bizim için özel ülke, inanılmaz bağlarımız var. Tarihî, kültürel çerçevede yapılacak çok işlerimiz var. Küçük bir araştırma yapıldığında Türkiye’nin siyasi kültürel anlamda yön veren isimlerin Mısır’dan geçtiğini görüyoruz. Bu isimler arasında İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, hiciv ustası Neyzen Tevfik ve neredeyse ilk dönem Türkiye-Mısır ilişkilerine yön veren Evliya Çelebi. Çelebi ne kadar seyyah olarak gözükse de dönemin gazetecilerinden sayılabilir” ifadelerini kullandı.
Barut, “Birinci hedefimiz toplumları, medya üzerinden yapılacak yayımlar ile daha yakından tanıma ve anlama fırsatının sağlanması, geçmişten gelen bizleri bir araya getiren, yakınlaştıran ve bir arada tutan değerlerin kamuoyu ile paylaşılması, sorumlu yayın anlayışı ile bölgesel barışın tesis edilmesi, katılımcı medya profesyonelleri arasında bağ oluşturması. Bunu çok önemsiyoruz. Veri akışı bizlere batı kaynaklı ajanslar üzerinden sağlanıyor. Karşılıklı teyit mekanizmalarının kurulması ve medya iş birliğinin kurulması bu etkinliğin ana amacı” açıklamasını yaptı.
“Bozulmaz dostluk devam etmektedir”
Gazeteci Yavuz Donat ise, “Türkiye- Mısır Arası İlişkilerin Geliştirilmesinde Medyanın Rolü” başlıklı konuşmasına “7 bin yıllık tarihi olan ülkedeyiz. Birçok medeniyetin doğduğu topraklardayız. Kuzey Afrika’nın, İslam dünyasının büyük gücündeyiz. Dünya ölçeğinde bir güç olan Mısır’dayız” ifadeleriyle başladı. Türkiye-Mısır ilişkilerinin tarihî gelişiminden bahseden Donat, 1926’da Mısır ile diplomatik ilişkilerin başladığını ve 90 Mısırlı öğrencinin Türkiye’ye geldiğini ifade etti. Gazeteci Donat, Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkilerin unutulmaz olduğunu dile getirerek, “Bozulmaz dostluk devam etmektedir” dedi.
Mısırlı Gazeteciler Sendikası Başkan Vekili, Al-Shorouk Gazetesi Genel Yayın Başkanı Mohamed Saad Abdelhafeez ise, “Mısır ile Türkiye arasında ortak yönler var. Tarih, kültür ve medeniyet açısından her iki ülkenin istifade edebileceği hususları ortaya çıkarabileceğimize inanıyorum” dedi. “Halkların temsilciyiz” diyen Abdelhafeez, gazetecilerin insanlara doğru bilgileri ve farklı görüşleri aktarmak görevini üstlendiğini hatırlattı. Abdelhafeez, iki ülkedeki dostluk görüşmelerinin iki ülke halklarını barışçıl sonuçlara yönlendireceğini kaydetti.
Açılış konuşmaların ardından ilk oturuma geçildi. “Türkiye-Mısır Arası İkili Medya İlişkileri” adlı ilk oturumda iki ülke arasındaki sosyal, kültürel bağlar dikkate alındığında medya kuruluşları ve medya profesyonellerinin iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde nasıl daha aktif yol oynanabileceği, televizyon yapımlarının ortak gösterimde olan diziler ve filmler iki ülke halklarının kaynaşmasına ve ilişkilerin geliştirilmesine nasıl katkı sağladığı ve ne tür içeriklerin iki ülke ilişkilerinin gelişmesine daha olumlu katkı sunabileceğine ilişkin fikirler sunuldu. Türk dizileri ve Mısır dizileri ile de ülkelerin kültürlerinin aktarımı noktasında önemli olduğu ifade edilirken medya mensuplarının da köprü olduğu kaydedildi.
“Türkiye ve Mısır Arası İkili İlişkilerin Geliştirilmesinde Medyanın Toplumları Birbirlerine Yakınlaştırıcı Gücü” başlıklı ikinci oturumda ise, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi noktasında medya profesyonelleri arasında bir bilgi paylaşım mekanizmalarına ihtiyaç olup olmadığı, medya profesyonelleri arasında sürdürülebilir iş birliği sağlamak için neler yapılabileceğini ele alındı. Türk ve Mısırlı gazeteciler, iki ülkenin birbirini daha yakından tanıması ve yakınlaşması amacıyla fikirlerini sundu. İki ülke arasındaki ilişkiler değerlendirildi. Etkinlik çerçevesinde kültürel alışverişin artırılması, ortak projelerin geliştirilmesi, sürdürülebilir bir iletişim platformunun kurulması kararı alındı. Türk ve Mısır basının karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesinde mutabık kalındı.
“Bu ziyaretler, deneyim ve bilgi alışverişi fırsatı sağlayacak”
Toplantının ardından İhlas Haber Ajansı’na konuşan Mısırlı Gazeteciler Sendikası Başkan Vekili, Al-Shorouk Gazetesi Genel Yayın Başkanı Mohamed Saad Abdelhafeez, Medya Buluşmaları etkinliğinin Mısırlı ve Türk gazeteciler arasında işbirliği ve deneyim alışverişine yönelik adımların atılması için önemli bir başlangıç olduğunu ifade etti. Abdelhafeez, “Önümüzdeki dönemde Mısırlı Gazeteciler Sendikası, Medya Yüksek Konseyi gibi kurumlar Türk Basın ve Medya kuruluşları arasında karşılıklı ziyaret organize edilebilir. Bu ziyaretler, deneyim ve bilgi alışverişi fırsatı sağlayacak. Ortak staj programları da yapılabilir. Gazeteciler Sendikası’nda eğitim-staj merkezimiz var. Türkiye Gazeteciler Birliği ile iş birliği protokolü de yapılabilir. Bu tür projeler Mısırlı ve Türk gazeteciler arasındaki iletişimi daha sağlam hale getireceğine inanıyorum. Mısırlılar Türk dizi ve filmlerini beğeniyle takip ediyor ve bunlardan Türk kültürünü, gelenek ve göreneklerini öğreniyor. Ancak, Mısırlıların Türk sokağında neler olup bittiğini ve Türkiye’deki halkın eğilimlerini bilmeleri gerektiğini düşünüyorum. İki toplumu yakınlaştırıcı rolü yapacaksak çeşitli yönleri Mısırlılara göstermemiz gerekiyor” açıklamasını yaptı.