2023 yılında başlayan Ankara-Sivas seferlerinin ardından bu yıl hizmete başlayan Sivas-İstanbul hızlı tren hattının ekonomik faydalarının yanı sıra tarıma da katma değer sağlaması düşünülüyor. Konu ile ilgili kurulan komisyon ile birlikte çeşitli araştırmalar ve incelemeler yapılarak kırsalda gerekli altyapı planlamaları yapılıyor.
Sivas’ın turizmine ve ekonomisine katma değer sağlayan Yüksek Hızlı Tren (YHT) projelerinin tarımsal faaliyetlere de katkı sunması bekleniyor. Tarıma elverişli hazine arazilerinin çiftçilerle buluşturulması ile birlikte ekilebilir tarım arazilerinin işlenmesinde artış yaşanacağı öngörülüyor. Yüksek Hızlı Tren’in seferlere başlamasıyla birlikte kurulan komisyon, Sivas’ın eksiklerini sahada incelemeye başladı. İlçeleri ve köyleri birçok anlamda analiz eden komisyon üyeleri, değerlendirmeler yaptı. Komisyonda yer alan ve YHT’nin tarıma sağlayabilecekleri katkıları analiz eden Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, 35 köyü inceledi.
Ziyaret edilen yerleşim yerlerinde en büyük sorunun altyapı olduğunu gözlemleyen Karaköy, “Devletimiz bu noktada altyapı çalışmalarının artırılması oradaki insanların sosyal, ekonomik yönden güçlendirilmesi adına projeler yapıyorlar. Biz Yıldızeli, üç tane Yozgat, iki tane Tokat ilçeleri ve Yıldızeli civarında 35 köyü ziyaret ettik. Burada çok farklı uzman arkadaşlarımız vardı. Bu uzman arkadaşlarımızdan sosyolog, orman mühendisi ve farklı dallardaki arkadaşlarımız, kendi açılarından o köylerdeki değerlendirmelerini yaptılar. Bu köylerde eksikler, sıkıntıları sordular. Ben de tarım uzmanı olarak orada yer alıyordum. Neler yapılabilir biz orada tartıştık, konuştuk. Gezdiğimiz tüm köylerde çok detaylı olarak bir rapor hazırladık. Bu raporda kentten köye geçiş, göç ve bunun sürdürülebilirlik noktasında neler yapabileceğimizi orada raporladık ve verdik” dedi.
Proje ile köylerin güçlendirileceğini söyleyen Tolga Karaköy, “Doğal yaşam son derece kıymetli, önemli. İnsanlar bunun farkına vardı. Doğal yaşamla beraber üretim noktasında katkı sağlayabilmek, sağlıklı ürünler üretebilmek ve bunu ürettiğimiz ürünleri de tüketebilmek noktasında insanlar olaya böyle bakıyor. Bu bahsettiğimiz oluşan genel yapıyı tarımsal üretimde nasıl artırabiliriz ve kullanabiliriz biz de aslında şu anda araştırıyoruz. Bu esen rüzgârı o yönde değerlendirmek istiyoruz. Ankara seferlerimiz başlamıştı, şimdi de İstanbul’dan çıkan bir gurbetçi çok rahat bir şekilde yedi saat civarında bir seyahatle buraya gelebilecek ve konforlu bir seyahat yapacak. Bu son derece kıymetli, önemli. Biz de bu projeler kapsamında köylerin altyapılarını güçlendirebilirsek ve bu altyapıları, insanların orada yaşamlarını sürdürülebilir boyutta bir ortam orada sağlayacak olursak ve bu konforlu, rahat bir ulaşımla da çok rahat bir şekilde insanların artık köy özlemlerini, doğal yaşam, sağlıklı yaşam özlemlerini giderebilmek adına da biz bunları tarım çevresinde çok rahat kullanabiliriz. Güçlendirebilir ve ülkemizin ve dünyanın ihtiyaç duyduğu sağlıklı gıda üretimine de çok katkıda da bulunabiliriz diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.