İSTANBUL

Prof. Dr. Alper Çelik hakkında yeni suçlama: "’Eşin iyi olacak, bayramda evde olacak’ demişti"

İSTANBUL’DA ŞEKER HASTALIĞI NEDENİYLE PROF. DR. ALPER ÇELİK TARAFINDAN AMELİYAT EDİLEN CEVDET AKBULUT, OPERASYON SONRASINDA VEFAT ETTİ.

Abone Ol

İstanbul’da şeker hastalığı nedeniyle Prof. Dr. Alper Çelik tarafından ameliyat edilen Cevdet Akbulut, operasyon sonrasında vefat etti. Akbulut’un acılı eşi, "Bana ’eşin iyi olacak, bayramda evde olacak’ demişti. Hastaneye sağlam adamı götürdüm, ölü geldi. Benim 5 tane evladım var. Bir senedir gözyaşlarım dinmedi" dedi.

Olay, İstanbul’da 25 Nisan 2023 tarihinde yaşandı. İddiaya göre, 5 çocuk babası Cevdet Akbulut, diyabet hastalığı nedeniyle Prof. Dr. Alper Çelik ve ekibi tarafından ameliyata alındı. Cevdet Akbulut ameliyattan 3 gün sonra kendini iyi hissetmediğini söyledi. Hasta kendisini iyi hissetmemesine rağmen eve gönderildi. Evde daha da fenalaşan Cevdet Akbulut’un ailesi hastaneyi arayarak durumunun kötü olduğunu bildirdi. Hastane yetkilileri tarafından ’dikişli yerlerdeki sıvıları kendiniz temizleyin’ denildi. Durumu gittikçe kötüleşen Cevdet Akbulut, Prof. Dr. Alper Çelik tarafından 10 Mayıs’ta ikinci kez ameliyat oldu. Bu ameliyatın ardından durumu kötüleşen hastaya ardı ardına iki defa stent takıldı. Başka hastaneye sevki yapılan ve vücudunda enfeksiyon olduğu, yemek borusunun delindiği, bağırsaklarında sızıntı olduğu tespit edilen Akbulut, 28 Haziran 2023 tarihinde hayatını kaybetti.

"5 evladım var, bir senedir gözyaşlarım dinmedi"

Cevdet Akbulut’un eşi Nahide Akbulut, "Eşimi 3 gün içinde ameliyat etti, 4’üncü gün evdeydik. ’Sadece süt vereceksiniz’ dedi. Bir kaşık çorba verdim. Gece sancılandı. Karnından intihaplar akıyordu. Biz hastaneyi aradık. Hastanedeki hemşire de ’bu kremi sürün, buraya getirmenize gerek yok’ dedi. Ben onu da uyguladım. Hastam gece saat dörtte sancılandı. Hastaneye götürdüm. ’Enfeksiyon kapmış’ dediler. Eşimi açık ameliyata aldılar. İki ay boyunca ben hastanedeydim. O hastanede neler dönüyor, neler dolaşıyor hepsini biliyorum. Koridorda hiç kimseyi kimseyle görüştürmüyorlar. Sadece arada bir su alma yeri var. Bütün hastaları birbirinden ayırıyorlar. Her sabah saat 7 buçuk’ta hafta içi geliyordu. ’Hocam benim 5 tane evladım var. Sadece eşim var, bana bakacak kimsem yok’ diyordum. ’Eşin iyi olacak bayramda evde olacak’ diyordu. Tehditle bana kağıt imzalattılar ve beni devlet hastanesine gönderdiler. Devlet hastanesine gittiğimiz zaman enfeksiyonu 300 ’ün üzerindeydi. Yemek borusu delinmiş. Bağırsağı delinmiş. Yemeği içine akıyordu. Lağım patlamış gibi kokuyordu eşim. Eşimin üstünde deney yaptılar. Sağlam adamı götürdüm, ölü geldi evime. Benim 5 tane evladım var. Bir senedir gözyaşlarım dinmedi" dedi.